Referandum 14 Mayıs’ta

Cumhur-başkanlık sisteminin önünü açacak anayasa değişikliğiyle ilgili süreçte en kritik görüşme önceki gün yapıldı.

  • GİRİŞ03.12.2016 11:39
  • GÜNCELLEME03.12.2016 11:39

Başbakan Binalı Yıldırım ile MHP lideri Devlet Bahçeli'nin bir uzlaşıya imza atan ellerinin birleşmesi, Aziz Milletimizin de birlik ve beraberliği yolunda tarihi bir adımdı. İki lider arasındaki uzlaşma sonucunda ortaya çıkan metin AK Parti tarafından gelecek hafta TBMM'ye sunulacak.

İnşallah 14 Mayıs 2017 Pazar günü aziz milletimizin önüne gelecek sandıklar, bir demokrasi şöleni içinde sonuçlanacak. Sandıklardan çıkacak EVET'LER tarihi yürüşümüzün bir başka kilometre taşlarından birisi manasında olacaktır. 100 yıllık paradigmaların kapatılışı, Yeni Türkiye'nin inşası yolunda emin adımlarla yürüme sürdürülecektir.

Neden 14 Mayıs?

Bu tarihin mümtaz geçmişimizde çok özellikleri bulunuyor. Böyle bir günde yapılacak referandumunda önceki tarihi kavşaklara bir yenisinin eklenmesine vesİle teşkil edecektir.

1-) 14 Mayıs 1950 tarihinin önemi: Demokrasi şehidimiz Adnan Menderes- Demokrat Parti'nin İsmet Paşa-CHP tek parti diktatörlüğünü yıktığı bir gündür.
1950 seçimleri Türkiye için olduğu kadar Orta Doğu demokrasi tarihi açısından bir dönüm noktası olmuştur, zira o güne kadar TBMM'nde gerçekleşenler toplumda bir çaresizlik hissini ortadan kaldırmış, devletçi ve bürokratik tek-parti geleneği Aziz Millet tarafından ilk defa kendi iradesiyle paramparça edilmiştir. Türkiyemiz siyasal hayatında demokratik bir halk devrimi yapmıştır. Millî iradeyi temsil eden halkımızın çevreden merkeze yürüyüşü tabii olarak kurumsallaşma aşaması karizmatik lider Tayyip Erdoğan tarafından çerçevelendirilmiştir. İnşallah,14 Mayıs 2017 Pazar günü, bu yürüyüş Türkiye siyasetine son şeklini vermek üzeredir.

2-) Cumhurbaşkanımız (Başbakan) Tayyip Erdoğan, Türkiyemize 1870'lerde atılan IMF prangasını kırmıştır. Ülkemiz, Uluslararası Para Fonu'na (IMF) borcunun son taksitini 14 Mayıs'ta ödemiştir.
Türkiye, borçlu olduğu IMF'li dönemleri kapatmış, IMF maskesi arkasında para baronlarına tarihi bir şamar atılmıştır.

Çok yakın zamanı hatırlayalım:

Türkiyemiz,2001 Şubat krizinde dibe çöktürülmüştü. IMF'den 10 milyar dolar alabilmek için günlerce uğraşmıştık.

Türkiye'nin son yüzyıllarına damgasını vuran kementler, AK Parti iktidarınca tarihin tozlu raflarına gömüldü. 14 Mayıs 2013'te kazandığımız ekonomik özgürlük, referandumla bir başka mana kazanacaktır.

ÜÇÜNCÜ AYAK TAMAMLANACAK: Hatırlayalım...

Birinci ayakla Türkiye zaten, cumhur- Başkanlık sistemine geçmişti. 2007 yılında eski Türkiyeciler, askeri ve bürokratik oligarklar, Cumhurbaşkanı'nı Başbakan Tayyip Erdoğan'ın AK Partisi'ne seçtirmediler. 27 Nisan e-muhtırası veren askeriye Çankaya'ya AK Partili bir cumhurbaşkanının önünü kesmeye kalkan CHP, anayasa mahkemesi aracılığıyla hayati engellemeler içine girmişti. Aziz Millet 'Cumhurbaşkanını ben sececeğim' diyerek referandumla birinci ayağı yerleştirdi.

İkinci ayak 10 Ağustos 2014 günü yine aziz millet tarafından yerine kondu. ayyip Erdoğan'ı yüzde 52 oyla, Cumhurbaşkanlığına bizzat seçti. İnşallah 14 Mayıs 2017 günü, üçüncü ayak yerine konacak. Yeni dönem, Yeni Türkiye inşası sürecektir. Ülkemizin kaderini bürokratik devletçiler, atanmışlar değil; sistemin hakiki muhatabı ve sahibi olan HALKIMIZ tarafından belirlenecektir. TBMM'nin duvarlarında yazan, HÂKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR sözleri gerçek anlamını bulacaktır.

SONUÇ: Cumhurbaşkanlığı sistemi, büyük olasılıkla Toplumun bütün kesimlerinin benimsediği ortak bir değeri ifade ederken, MİLLİ BİR ANAYASA ile ülkemizi taçlandırmaya da vesile olacaktır. Seçtiği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın arkasında toplanan Aziz Milletimiz, 15 Temmuz'da FETÖ'cü hainlerin silahlarına, top-tüfeklerine ve bombalarına karşı canını da ortaya koymanın gücüyle yeni bir milada imza attı. İnşallah, referandumla, tarihi yürüyüşe ivme kazandırarak aydınlık geleceğe yol verecektir.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat