Erdoğan-Putin Batı’nın kabusu

  • GİRİŞ23.11.2017 07:23
  • GÜNCELLEME23.11.2017 07:23

Erdoğan-Putin Batı’nın kabusu

Yaşadığımız günlerde olan bitenleri doğru okumak zorundayız...
Dünya siyasetinin en tecrübeli iki lideri Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ve dünyanın 2 numaralı küresel gücü Rusya'nın lideri Putin, sadece ülkelerinin değil, uluslararası politikanın da büyük aktörleri.
Bu iki büyük aktörün sık sık buluşması, görüşmesi, stratejik kararlar almaları, Batı'nın kâbusu. Çok iyi biliyoruz ki, her Erdoğan-Putin görüşmesi, yeni dünya düzeni kurgulayan derin ABD (Pentagon-CIA-silah ve petrol baronları) ve NATOBrüksel'in uykularını kaçırıyor.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyetler Birliği'ni düşman göstererek NATO'yu geliştiren Amerika, yaşadığımız günlerde kurguladığı her derin planın gelip Erdoğan- Putin aksına çarpmasından çok rahatsız. Nasıl olmasın?
Erdoğan-Putin ittifakı, Suriye'de ABD'ye nal toplatıyor.
İslam dünyasına çökme hayallerine set çekiyor.
Bir küresel devlete ve oyuncakları FETÖ'ye, PKK'ya, DEAŞ'a kol kanat gererek, çevirdiği dümenlere Ankara ve Moskova'dan tokatlar atılıyor. Derin Amerika-İsrail, Barzani'ye referandum yaptırıp Irak'ı bölerken, bir bakıyorlar, en kritik anda Rusya lideri Putin Ankara'ya geliyor. Derin Amerika, Suriye'yi parçalamak için harekete geçiyor, Erdoğan- Putin aksı, koridorlarını paçavraya çeviriyor. ABDİsrail, yeni Ortadoğu haritaları hazırlıyor, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın FIRAT KALKANI stratejisi ile önü kesiliyor. ABDNATO, Türk hava savunma sistemine yardımcı olmuyor, Erdoğan-Putin yüzyılın kararını alarak, S-400 anlaşması yapıyor. Son rezil planları şöyle:
ABD (CIA-Pentagon), Türkiye ve Rusya ilişkilerini bozmak için telaş içinde. Yeni tezgâhlar kaleyi içten yıkmak üzerine.

Almanya'daki seçimlerin üzerinden neredeyse 3 ay geçti. Hala bir hükümet kurulamadı. Başbakan Angela Merkel'e de böyle kara kara düşünmek kaldı!

​İÇERİDEKİ HAİNLER
Kurtuluş Savaşı'yla düşmandan kurtulduk ama hainlerden kurtulamadık.
Emperyalist zihniyetin işbirlikçileri ele geçiremediği devletin milletine esaret gömleği giydirmek için hep ihanet etti, hep hain oldu... Siyonist Batı'ya hizmette kusur etmedi. Şeytana kul olmanın çukurlarında gezenleri üstümüze saldırtan derin Amerika, milli Ankara'yı teslim almak, dik duruş pozisyonumuzu yıkmak için FETÖ'cü hainleri kullanmışlardı.
Aziz milletin ve İkinci İstiklal Savaşı'nın komutanı Tayyip Erdoğan'ın tokadını yemişlerdi.
Ancak, fesat olup yalan yaymak için Türkiyemize, milletin adamlarına terbiyesizce saldırılarını sürdürüyorlar.
Milli iradeyi yok sayanlar bir bir sütre gerisinden çıkıyorlar.
15 Temmuz'da istiklal uğruna gözünü kırpmadan ölümsüzlüğe yürüyen aziz milletin birliğini bozmak, kaleyi içten yıkmak için yollardalar. İmanlı duruşu yıkmak için her türlü tezgâhı kuruyorlar. Fakat yaptıkları yanlarında kalmayacak.
Kumdan kaleler gibi yok olacaklar.

​AMAN GÖZDEN KAÇMASIN
Medyanın eski amiral gemisinin kaptanı 32.
Gün TV'de Umur Birand'ın sorularını yanıtlarken, gözden kaçmaması, çok dikkat edilmesi, üzerinde önümüzdeki günlerde muhakkak durulması gereken cümleler kurdu. O zihniyet, "İslamcı siyasetin seçim dayağı yemesini istiyorum" diyor.
Neden dayak atacaklarmış?
"Türkiye'de İslamcı siyaset seçim dayağı yediği takdirde, Türkiye'nin sonraki mutabakatı çok kuvvetli olacak"mış!
"Türkiye'de yüzde 50 üzerine bir başkanlık sistemi inşa edilemez"miş! "Başkanlığın zemini en az yüzde 70 olması lazım"mış... Bir eski Türkiye zihniyetinin vardığı noktadır bu sözler. Devamı ideolojik takıntıların nereye varacağına işaret ediyor: "Eğer bu ülke, muhafazakârıyla, moderniyle aynı ülkede yaşama protokolü üzerinde bir araya getirmezse sonumuz iyi değil. Biz Kürtler'in kopmasından bakıyoruz, bir bakarsınız ki Türkiye'nin batısı manevi olarak kopmuş sizden..." Şu söze bakar mısınız? "Yeni Türkiye eski Türkiye'den beter"miş! Bir vesayetçi ruh yapısının tezahürünü uzaklarda aramayınız...

​FIKRAYAT
Osmanlı donanmasıyla Venedik donanması arasında savaş çıkmış. Venedik donanmasının komutanı Andrea Doria... Gözcü Osmanlı donanmasının yaklaştığını fark edince Andrea Doria'ya haber vermiş. "Osmanlı yaklaşıyor" demiş. Andrea Doria "Kaç gemi var?" diye sormuş. Gözcü "20 kadar" diye yanıtlamış. Komutan emirerini çağırmış: Oğlum bana hemen kırmızı gömleğimi getir. Emireri şaşırmış ve "Niçin komutanım?" diye sormuş. Andrea Doria, "Kan izi belli olmasın ve de askerlerin cesareti kırılmasın" demiş. Gözcü, "Efendim 100 kadar oldu" diye bağırmış.
Andrea Doria şaşırmış, heyecanla, "Sen bana kahverengi pantolonumu getir" demiş.

DERİN SÖZ
Beyinlerini para ile satanlar, masraflarını geri almak için hainlik yapmaktan utanmazlar..

.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat