Gencin isyanını ciddiye alın

.

  • GİRİŞ03.07.2017 07:18
  • GÜNCELLEME04.07.2017 07:18

GENCİN İSYANINI CİDDİYE ALIN

            Gencin isyanını anlayışla karşılamak gerekir; çünkü genç, isyan demektir. Haksızlığa haksızlık olduğu için isyan eder, onu ben niçin yapamadım diye değil.

            Şeytan kılıklı insanlar görürsünüz, bir haksızlık karşısında “adalet” adına bin kelam ederler, fakat onların adalet adına hiçbir kaygıları yoktur; bütün meseleleri o haksızlığı kendilerinin yapamamasıdır. Şeytan hak adına konuşmaz çünkü.

            İsyan, ferdiyetin/ bireyselliğin/ kişiliğin başlangıcıdır.

            İman ise, ferdiyetin kemale/ olgunluğa ermiş halidir.

            İsyanı olmayanın imanı olgunluğa ermemiştir; çünkü onun kişiliği yoktur.

            Lailahe/ ilahlara isyanın, İllallah ise imanın somut adıdır.

            Çamur dolu bir bardağa suyu ilave yaparak sağlıklı bir su içemezsiniz. Önce bardağın içindeki çamuru iyice temizleyeceksiniz, yani çamura “la” diyeceksiniz; ardından bardağa temiz su doldurursanız, sağlıklı ve tatlı bir su içersiniz. Şirk, çamurlu suyun adıdır. Genç, hayatla ilgili çok geniş düşüncesi olmadığından, her şeyi steril ortamda değerlendirdiğinden, onun çamurlu suya isyanı hayra alamettir.

            “La”sı olmayan nice “Müslümanlar”ın secdede bile imanları ……..dir de, “La”sı sağlam olan nice gençlerin iman evine girmeleri daha yakındır.

            Erginlik çağı isyan çağıdır. Genç, bir kişilik geliştirme sürecine girmiştir. Olaylara ve olgulara hep negatif yönden bakar, bu nedenle de hırçındır. Şiir yazar, sanki büyük denizde gemileri batmış ve kendisi denize düşmüş gibi karamsardır. Onun bu durumuna engel olmak, onun isyanlarına set çekmek değil çözüm, isyanına yön çizmek eğitimin ana hedefi olmalıdır.

            Tımarhaneden boşalan delileri sopayla tımarhaneye sokamazsınız; fakat biri, onların önüne geçer de “çü çü…” diyerek onlara yön gösterirse, deliler hiç problem çıkarmadan tımarhaneden içeri girerler. Genç de “delikanlı” değil midir?

            Genç, ailesinin veya toplumun bazı kurallarına isyan edebilir, hatta bu isyanından “delice” zevk de alabilir. Bundan korkmamalı, genç, kendi kişiliğini geliştirmek için bir liman arıyor demektir. Gemisini limana sokmak için ona kılavuz olmak gerekir.

            Mesela isyanına yön tayin etmeli; isyan edecekse, şeytana ve onun oyunlarına isyan etmesi için yol göstermelidir. Haksızlığa, adaletsizliğe isyan ediyorsa, Kitap’ı Yezid’in elinden alıp Ömer’in eline vermelidir. Ona sözlerle birlikte yaşanmış örnekler sunmalı ve böylece duygu dünyası da pekiştirilmelidir.

            Gençlerin günahını hemen yüzlerine çarpmamalı, onların günahlarını örtmeli ve böylece hayâsızlıklarına da set çekilmelidir. Çoğu ebeveynler, çocukları bir suç işlediğinde, onların kötü yola düşmesinden çok, “çevre ne der, filancanın çocuğu” endişesiyle kızarlar, küplere binerler, mahalleyi ayağa kaldırırlar. Oysa o gencin suçu örtülseydi, suç yüzüne vurulmasaydı da hal ve davranışlarla ona örnek olunsaydı, sağlıklı sonuca ulaşmak daha kolay olurdu.

            Unutmamak gerekir; eğitim, beşikten mezara kadardır.

            Gençler bu yazı okuyarak geçirirlerse isyanlarına da dayanak bulurlar.

            İsyanlarını ayağa düşürmesinler, onun da bir ciddiyeti vardır.

            Hayat hep isyan değildir elbet, isyandan sonra iman gelmiyorsa “Gençliğim Eyvah!”

            Bugün gözünü karartan isyanın, yarın yüzünü kızartacaksa onu yapma!

            D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci

        

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat