Başkan harekat emrini verdi!

.

  • GİRİŞ10.10.2019 09:50
  • GÜNCELLEME11.10.2019 09:42

            “Barış Pınarı Harekâtı” başladı. Dün (9 Ekim 2019, Çarşamba) saat 16.00’da Türk ordusu Suriye topraklarına girdi. PKK, YPG gibi terör örgütlerini imha etmek ve sınırlarımızda güvenliği sağlamak, barış koridoru inşa etmek amacıyla gerçekleştirilen bu harekâtın başarıya ulaşması, bu vatan evlatlarının tümünün ortak dileğidir.

 

 

            Cumhuriyet tarihinde, Kıbrıs Barış Harekâtı dâhil, en kapsamlı bir harekât olarak tarihe geçecek. Kaderin çizgisi farklı tezahür ediyor. Suriye olayları çıktığından bu yana muhalefet hep eleştirdi, olan bitenleri. Oysa farklı bir zaviyeden/ açıdan baktığımızda neler görebiliriz?

            Yaklaşık seksen yılından beri (kırk yıl) PKK terör örgütünün saldırılarıyla memleket ve milletimiz tedirgin. Bunca “şehit”, maddi zayiatla sürüp giden bu azgın terörün bir türlü bitirilmemesi, halkta bir yılgınlık meydana getirmişti. Gün geldi Suriye karıştı. Suriye’nin bu durumuna Türkiye kayıtsız kalamazdı; çünkü her şey burnumuzun dibinde gerçekleşiyor ve sonuçları bizi de etkiliyordu. Dört milyona yakın mülteci bize sığınıyordu. PKK; PYD oralarda palazlanıyor ve sınırı geçerek ülkemizde terör estiriyordu.

 

 

            Dünya devletleri bu olan bitene kayıtsız kalıyor, bazı “büyük” devletler de oradaki menfaatleri doğrultusunda hareket ederek terörü besliyordu. ABD, stratejik ortağımız olmasına rağmen, YPG’ye binlerce tır dolusu silah veriyordu. Diğer ülkeler de açık- gizli kışkırtıcılıklarına devam ediyorlardı.

            Türkiye, sıkı bir diplomasi geliştirerek bu işin ciddi olduğunu başta ABD olmak üzere herkese duyurdu. ABD, işin ciddi olduğunu görünce bölgeden çekildi. Rusya ve İran da bir kenara çekildi ve Türk ordusu işte 9 Ekim Çarşamba günü, saat 16.00’da sınır ötesine geçti.

            Suriye olayları çıkmasaydı, Türk ordusu Suriye topraklarına girip orada beslenen teröristleri imha edemeyecekti. Girse bile, dünya devletlerini ikna etmesi zor olacaktı. Kader, kırk yıl sabırla pişen bu millete, Tayyip Erdoğan gibi bir Başkan nasip etti ve işin sonuna gelindi. Üstelik gittiğiniz yerlerde halk size karşı direnecekti; şimdi ise, halk dört gözle sizi bekliyor. Güneydoğu’da, askerimize taş atan çocuk ve gençler şimdi, “En büyük asker, bizim asker.” sloganları atıyorlar. Demek ki, zaman ve zemini gelmeden yapılacak hareketler başarısızlığa mahküm olur. Fakat zaman ve zemini olgunlaşınca, azim ve sabırla başlattığınız hareketler de başarıya ulaşır. Bugün yapılan da odur.

            Bir de en önemli açılım, “yenilmez, onunla baş edilmez” sanılan ABD’nin, istikrarlı bir biçimde ve kendine güven duygusuyla hareket edilirse ve de haklı olunursa, sadece ABD değil, bütün dünyaya meydan okumak gibi bir duygu sizin hayatınızı kaplar. İşte bu duygu zaferin de habercisidir. Bizim tarihimiz bununla doludur.

            Amacı sadece terörü bitirmek olan bu harekâtı desteklemek her vatandaşın aslı görevi olmalıdır. Bu bir savaş değil, terörü bitirme hareketidir. “Savaşa hayır” diyenler, teröre “hayır” diyemedikleri için bu çarpıtmayı yapıyorlar. Bu millete hiçbir faydası olmayan ve ne idüğü belirsiz “sanatçı” denilen bazı nevzuhurlar sussun artık.

            Bu harekât inşallah başarılı olacak ve bölge terörden temizlenecek. Suriyeli mülteciler de rahat bir şekilde memleketlerine dönecekler. İlginç olan, Osmanlı’ya bir biçimde düşman edilmiş bölge halkı, Osmanlı çocuklarını görerek ne denli müşfik bir millet olduğumuzu yaşayarak öğrendi.

            Sabah namazında camilerde Fetih suresi okunacak, minarelerden de selâ sesleri gönülleri coşturacak. Allah, bu milleti, tarihindeki azamete ulaştırsın; bunun sadece ülkemize değil, bütün dünyaya faydası var.

D. Ali TAŞÇI

(dalitasci@hotmail.com)

Twitter:@DAliTasci

           

Yorumlar1

  • miralay 4 yıl önce Şikayet Et
    İnşallah hocam!
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat