Kırım gitti bile!

  • GİRİŞ10.03.2014 10:25
  • GÜNCELLEME10.03.2014 10:25

Çünkü eğitim sürecinde önümüze konulan tarih kitaplarımız da resmi tarih dışında hiçbir şey yazmadığı için gerçekleri bilemiyoruz! Bugün gündemdeki konu Ukrayna, Kırım ve Rusya! Kırım hakkında Türk vatandaşları ne biliyorlar ? Ben ne biliyorum ki? Dün biraz medyayı kurcaladım, bir kısmı yanlı olsa da, bazı şeyleri yakaladım. Aşağıya öğrenebildiklerimin bir özetini aktarıyorum.
Türkçe konuşan ve bugün 2 milyon nüfuslu Kırım'ın yüzde 13 kadarını oluşturan Müslüman Tatarlar 1441- 1974 arasında da Kırım'da oturuyorlardı ve Kırım'a hakimdiler. Sonra ortaya Ruslar çıktı. Daha sonraki 1854-56 arasındaki Kırım Savaşı'nda Ruslar Osmanlı, Fransa ve İngiltere ile savaştılar. Bu Kırım Savaşı ve daha da sonraki dünya savaşındaki Nazi atakları sonunda 1942 yılında Kırım'da Nazilerin  250 günlük Sivastopol işgalinden Kırım'ın kurtarılması, Rusların hafızasına Leo Tolstoy'un  kitaplarından aktarılmış ve  unutulmamak üzere yerleşmiş büyük milliyetçilik temalarıdır.

200 bin Tatar sürgüne gönderildi
Ama diğer taraftan da Tatarların hüsranlarla dolu milliyetçilik hatıraları da vardı tabii. İkinci Dünya Savaşı sonrasında 1944'te Stalin, 200 bin Kırım Tatarını Nazilerle işbirliği yaptıkları teziyle uzaklaştırırken, göçe mecbur kalan Tatarlar arasından 70-90 bin kişi Urallara ve Orta Asya'ya sürülme ve yerleşme süreci esnasında ölmüştü. Gorbaçov, hatıratında Stalin'in gaddarlığını açık ve seçik olarak "Tatarlar adeta konsantrasyon kampına yerleştirilmişlerdi"  diyerek belirtiyor. Tatarların sürgüne gönderilmesi de Kırım'ın etnik kompozisyonunu tamamen değiştiriyor ve bugünkü Rus çoğunluğu yaratıyor. Ruslar Kırım'ın çoğunluğu haline gelirken de Tatarlar 1960'larda geniş protestolar yaparak sahibi oldukları arazileri geri talep ediyor ve 1987 yılında da Moskova'da Kızıl meydanda "Ya vatan ya da ölüm!" diye bağırıyorlardı.
Tabii İkinci Dünya Savaşı sonrasında Ukrayna da Sovyetler Birliği'nin bir parçası haline geliyor ve ekonomik açıdan tarım ve gıda ürünleri ve demir çelik endüstrisinin ürünlerinin  önemli bir kısmını  sağlayarak  (yüzde 25 diyelim) Rusya'nın önemli bir partneri haline geliyordu. Stalin'den sonraki lider Khruschev ise 1954 yılında, nasıl olsa Sovyetler Birliği artık kalıcıdır diyerek, Kırım'ı Ukrayna'ya hediye etmekte bir mahzur görmüyordu. Bu hediye Pereyaslav Anlaşması'nın 300'üncü yıldönümü hatırası olarak verilmiş ama bugün Putin Khruschev'in bir sarhoşluk anında bu hediyeyi yaptığını söylemekte.  Tabii Sovyetler'in 1991'de çökeceği, Ukrayna'nın bağımsız hale geleceği ve Kırım'ın Ukrayna'da kalacağı kimsenin aklına gelmemişti. Kırım'ın hediye edilmesi diğer bir taraftan da 1930'lı yıllarda Stalin'in gaddarlığıyla küskün Ukraynalıları sakinleştirmeye de yarayacaktı.

Yazının tamamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat