CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hoş (!) adam doğrusu. Dün partisinin grup toplantısında ne dedi? Suç oranının en düşük olduğu belediyelerin CHP'li belediyeler olduğunu iddia etti. Özellikle de uyuşturucuyla mücadeleye dem vurdu. Duyan da uyuşturucuyla mücadeleyi belediyeler yapıyor sanır. Halbuki belediye yol yapar, su dağıtır, çöp toplar, kanalizasyonla ilgilenir, imar izni verir, hal açar, nikah kıyar, zabıta hizmetlerini görür, dilencileri toplar. Uyuşturucuyla mücadele, dolandırıcılık, hırsızlık, terör gibi kriminal vakalarla ilgilenmek ve çözüm üretmek il Emniyet Müdürlükleri'nin görevidir.
İstanbul'u ele alalım. CHP'nin Kadıköy'den Beşiktaş'a, Bakırköy'den Sarıyer'e kadar 14 tane ilçe belediyesi var. Bu belediyelerin ilçelerinde neler yaptığına baktım. Doğrusu pek de bir istatistik bulamadım. Peki Kılıçdaroğlu neyi kastediyor?
Örneğin, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün son dönemdeki Mobil Huzur Ekibi, Mobil Park, Mobil Okul Tim'i, Mobil Turizm gibi projelerini mi? Bu projelerin bir kısmı yeni başladı. Suç oranları istatistiklerine nasıl yansıdığı konusunda bilgim yok. Ancak Emniyet'in bu adımlarının suçla etkin mücadele sağladığı da şüphesiz bir gerçek.
İster AK Parti'li, ister CHP'li, ister MHP'li olsun. Belediyelerin suçla mücadele konusunda yapacağı en önemli şey kolluk kuvvetlerine destek olmak ve işbirliği yapmaktır.
Yapıyorlar mı derseniz.
Üst düzey bir emniyet yetkilisiyle konuştum. Kılıçdaroğlu'nun "Suç oranları düşük" dediği belediyelerin birçoğunun kolluk kuvvetleriyle işbirliği yapmadığını söyledi. Hatta Emniyet'e başta araç-gereç ve ekipman temini olmak üzere pek çok alanda destek değil köstek olduğunu vurguladı. CHP'li belediyelerin lojistik kaynaklarını Emniyet'le işbirliğine açmadığını anlattı. Belediyeye bağlı zabıtanın yapması gereken dilenciler sorununu dahi Emniyet'in çözdüğünü belirtti.
Velhasıl, tablo Kılıçdaroğlu'nun anlattığından daha farklı görünüyor. CHP liderinin iddiasını neye dayandırdığını ve hangi istatistiklerden yararlandığını açıklamasını bekliyoruz.

Sabah