Seyit Rıza'nın fötr şapkasının sırrı
- GİRİŞ05.12.2011 08:02
- GÜNCELLEME05.12.2011 08:02
Hrant Dink ve Seyid Rıza’nın Oğullarının ortak kaderi
Seyid Rıza ve arkadaşlarının idamlarının Ramazan ayı içerisinde gerçekleştirildiğini çoğu kişi bilmez.
Muhtemelen oluşacak kamuoyu tepkisini belki de Atatürk’ün Seyid Rıza’yı affetmek zorunda (!) kalmasını engellemek için bu idamın aceleye getirildiği muhakkak.
Mahkumlar için bir Pazar günü kurulan ve bir kaç saat içinde idamlarıyla sonuçlanan düzmece mahkemenin toplanma tarihi Hicri takvime göre 11 Ramazan 1356.
Dersim hadisesi ile ilgili incelediğim belgelerde beni bu durum kadar etkileyen ve üzen bir başka husus varsa o da Seyid Rıza’nın başındaki fötr şapkadır.
İlginçtir, Seyid Rıza tutuklandıktan sonraki bütün fotoğraflarda başındaki fötr şapka ile görüntülenir.
Zannedilenin aksine buna zorlanmadığı, aksine fötr şapka olmasa asla fotoğrafının çekilmesine izin vermeyeceğini söyleyerek bunu bizzat kendisinin istediği söylenir.
Sebebi nedir bilmiyorum ama özgür olduğu zamanlar ile tutuklu olduğu zamanlar arasına bu fötr şapka ile bariz bir işaret koyarak mesaj vermeye çalıştığı söylenebilir.
Bejan Matur yıllar önce Zaman Gazetesi’nde yazdığı bir yazıda konuya ayrı bir cepheden yanaşır.
Ona göre Seyid Rıza’nın başındaki “konfeksiyon şapkasının” sebebi sadece Seyid’in ölüme başı açık gitmek istememesinde saklıdır:
“...İlerici efendiler, Seyit Rıza'nın başından bir şafak vakti aldıkları görkemli sarığını bir konfeksiyon şapkaya değişirken de ileriydiler. Seyit Rıza haysiyetini örtecek bir örtü dışında bir şey istemedi onlardan; 'Başım açık ölüme gitmeyeceğim.' dedi…”
Hrant Dink’in ölümü ile özdeşleşen o meşhur fotoğrafta dikkat çeken iki husus vardır.
Biri her iki ayakkabısının altındaki yırtıklar, diğeri de cenazenin üstünü örten “alalade” örtüdür.
Ayakkabılarının altındaki yırtıkların herkese benzer şeyler hissettirdiğini düşünüyorum ancak o örtü çok mahzun yapar o fotoğrafı. Çok mahzun.
Arat; Babasının oğlu. Erken yaşta böyle bir drama tanık olan ve onunla büyüyen bir çocuktan normal bir birey olmasını, olaylara sizin cephe ve pencerenizden bakmasını bekleyemezsiniz. Zamanın kendisini her geçen gün bir adım daha filozof olmaya yaklaştırdığı Arat Dink; babasının cenazesinin ve bu olayın örtbas olmasını engellemek için bulunan delillerin üzerini örten örtünün, örttüğü şeyin şeklini aldığını söyler.
Şimdi düşünüyorum Seyid Rıza’dan bir saat kadar önce idam edilen oğlunun son saatlerini. Malum O da başına bir kasket geçirilerek götürülür idama. Yaşayıp ne yapacağım bu cumhuriyette ? diye düşünmüş müdür acaba. Başına bir kasket takıp ölüme yürümek daha kestirme bir yol olarak mı görünmüştür kendisine?
Gel de düşünme...
Seyid Rıza’nın, İskilipli Atıf Hoca’nın, Tepeli Mele İbrahime Ser Jekiri’nin, Hrant Dink’in çocukları için o örtülerin örttükleri şeyin şeklini almasının bu kadar uzun zaman sürmesi göz önüne alındığında yaşamak daha uzun bir idam mı yoksa?
Bütün cumhuriyetle yaralanmış çocuklar ve torunlar için bir kasket bulup kafaya geçirmek ve beyninizin kasketinizin şeklini almasını dilemek, ulaşılması gereken Kemalist Felsefenin en kestirme yolu mu yoksa?
-Kasketiniz aman veriyorsa- düşünün biraz.
Dr. Hamid Aydın - Haber 7
dr.hamid@estetistanbul.com
twitter.com/hamidaydin
Yorumlar15