Kürt isyanı

  • GİRİŞ14.11.2011 06:03
  • GÜNCELLEME14.11.2011 06:03

Hafta içinde ilginç bir hadise yaşandı.

Askerle girdiği çatışmada hayatını kaybeden PKK militanı, ailesi tarafından memleketine götürülüyor. Konvoyun önünü kesen BDP'liler cenazeyi almak isteyince aile direniyor. Hava geriliyor. Benzer bir hadise daha: Kazan Vadisi'nde ölü ele geçirilen ve Malatya'ya getirilen kızlarının cenazesini almaya giden bir aile baskı ile karşılaşıyor. Morga giren aile, güvenlik görevlilerine dışarıda bekleyen BDP'lileri gösteriyor. "Kızımızın cenazesini onlara vermeyin. Bize baskı yapıyorlar. Cenazemize bile sahip çıkartmıyorlar." Meselenin geldiği son nokta budur.

Daha önceki günlerde de benzer olaylar meydana geldi. Mesela çocuğunu çatışmada yitiren bir aile Muş'taki taziye evine ay yıldızlı bayrağı astı. Ölen, şüphesiz, evlatlarıydı. Bu ülkenin çocuğuydu. Yanlışlıkla, aldanarak, propagandalara boyun eğerek de olsa dağa çıkmıştı. Ama sonuçta o genç, o ailenin bir parçasıydı. Bu ülkenin de vatandaşıydı. Aile örgüte bayrak asarak mesaj verdi: "Yeter!" dedi, "Benim adıma kan dökme artık!"

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Mesela Siirt'te düğüne gitmek için bir araca binen 4 kişiyi infaz etti örgüt. Gencecik çocuklar toprağın bağrına fidan gibi düşüverdi. Ailenin feryadı yeri göğü inleterek dalga dalga yayıldı ülkenin her köşesine. Yine PKK, Batman'da bir araca yaylım ateşi açtı. Bir anne, altı yaşındaki yavrusu ve sekiz aydır karnında taşıdığı bebeğiyle hayata gözlerini yumdu. Bir anda iki çocuğunu ve eşini kaybeden adamın hıçkırıkları 70 milyonun iniltisine karıştı.

(Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz)


Ekrem Dumanlı / Zaman

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat