Gazzelilerin inlemesi de yasak mı?..

Gazze Şeridi, İsrail'in her canı çektiğinde saldırabileceği bir yer olarak değerlendiriliyor olmalı ki, kelimenin tem manasıyla bir katliam yaşanırken dahi, dünya gözlerini kapatmış durumda...

  • GİRİŞ21.07.2014 08:18
  • GÜNCELLEME21.07.2014 08:18

Gazze Şeridi'nde yaşayan insanlar, daha önce de birkaç kere olduğu gibi yine İsrail'in acımasız saldırıları ile karşı karşıya. Ve her zaman olduğu gibi, dünyanın nerdeyse tamamı sus-pus.

Dünyanın en büyük savaş makinelerinden birisinin amansız saldırıları karşısında, uluslararası kuruluşlar, büyük büyük devletler, saldırganın kendisini koruma hakkından bahsediyorlar sadece. 

İsrail'in kendisini koruma hakkından bahsedenler, Filistinlilerin kendilerini koruma hakkının olup olmadığı sorulunca, kaçacak delik arıyorlar, Obama gibi... Söyleyebilecek sözleri yok çünkü.

Gazze'de yaşayanlar, İsrail tarafına elleriyle yaptıkları roketler atıyorlar. Katliam boyutuna varan saldırılar karşısında, kör, sağır ve dilsiz kesilenler, Gazzeliler tarafından atılan roketleri görüyor, onları duyuyor, onları konuşuyor ve 'kabul edilemez' bulduklarını söylüyorlar!.. 

Gazzelilere inlemeyi bile yasak kılmanın derdindeler yani. O atılan roketler, Gazzelilerin inlemesidir çünkü...

Uzunluğu 41 km., genişliği 6 ila 12 km. arasında değişen, toplamda 360 kilometrekarelik bir toprak parçası Gazze Şeridi. Bu topraklarda bir buçuk milyonun üzerinde insan yaşıyor, eğer buna yaşamak denilebilirse. 

1948'de yerlerinden yurtlarından edilen Filistinlilerin mecburi yurdu olan Gazze Şeridi ile ilgili olarak en sık kullanılan değerlendirmelerden birisi, Dünyanın En Büyük Açık Hava Hapishanesi olduğu şeklindedir.  

Bunun böyle olmasının en önemli sebebi İsrail'dir şüphesiz. Daha önce bir süre işgal ettiği, sonrasında çıkmak zorunda kaldığı bu kara parçası üzerinde hayatlarını sürdürmeye çalışanlar, bir gün kendilerine ait topraklara dönecekleri inancıyla yanıp tutuşanlardan oluşuyor çünkü.

Gazze'de bulunan hemen her evin kapısında asılı bulunan anahtarlarla sembolize edilen bu inanç, anlatılması zor şartlarda orada yaşayanların en büyük motivasyon kaynağı. 

Ve İsrail, bağrına paslı bir hançer gibi saplandığı Filistin coğrafyasından bir gün çıkarılacağının bilincinde olarak, sürekli saldırıyor. Şartların lehinde gözükmesinin bir anlam ifade etmediğinin farkında. Farkında, çünkü dünya çapında baskın bir lobi marifetiyle, insanların kandırarak sağladığı bir algının değişmesinin bir an meselesi olduğunu, biliyor.

Davos'ta, dünyanın gözleri önünde, cumhurbaşkanlarına söylenen: 'Siz çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz!' sözü, Mavi Marmara'ya uluslararası sularda ve farkında olmadıkları canlı yayın sırasında yaptıkları kanlı saldırı, İsrail gerçeğini dünya kamuoyunun anlamasında işaret taşları olmuştu. 

Gazze sahilinde oyun oynarken katlettikleri 4 çocuk da, inşa ettikleri bu algıya indirilmiş son ve önemli darbelerden birisi oldu.

İsrail'in başının yeni belası da herhalde sosyal medya. Kural tanımaz haşarı bir çocuk gibi çalışan sosyal medya, baskı altına alınabilen yaygın medya gibi değil çünkü. 

Sosyal medya üzerinde dolaşan mesajlar, görüntüler, karikatürler; İsrail'in gizlemeye çalıştıklarının herkes tarafından duyulmasını, görülmesini sağlayabilecek bir işlev görüyor.

Bazen bir şeyi en iyi anlatmanın yolu bir karikatürdür. Çizerini bilmediğimiz bu karikatür de, şu anda Gazze'de yaşanmakta olanı ve orada olan bitenle ilgili olarak dünyanın her tarafından yaygın olarak kullanılan yalanı, çok açık bir biçimde anlatıyor.

Duvara saplanmış -ve patlamamış- bir roketçiği gösteren İsrail askeri, roketin geldiği yere attıkları yüzlerce devasa roketi izah sadedinde şunu söylüyor: "Görüyorsunuz! biz sadece kendimizi savunuyoruz." (You see! We're  just defending ourselves.)

Dünyanın büyük bir bölümünün gönüllü olarak inandığı bir yalanı bundan daha iyi ne anlatabilir ki?..

Ekrem Kızıltaş - Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat