Mazluma 'uslu dur' demek, hangi kitapta var?

Farklı dil ve lehçelerde, aslında hiç bir şey ifade etmemesi için sarf edilebilecek ne kadar söz varsa, dolaşımda bugünlerde...

  • GİRİŞ23.07.2014 07:53
  • GÜNCELLEME23.07.2014 07:53

HAMAS füze saldırılarını durdurmalı imiş... Peki tamam. Ya sonra?..  Ambargo ve abluka kalkacak mı?.. Gazze Şeridi'nde yaşayan iki milyona yakın insan asgari seviyede, rahat ve huzur içerisinde hayatlarını sürdürebilecek imkanlara kavuşabilecekler mi?.. Yıllardan beridir burada sürgünde yaşayanlar, ellerinden alınmış evlerine, topraklarına dönebilecekler ve İsrail zulmüne maruz kalmadan yaşayabilecekler mi?.. 
Sorular, sorular ve yine sorular... Cevap?.. Cevap yok...

HAMAS'ın kendisinden isteneni yapması sonrası, İsrail'in insafına ve bundan sonra belirleyip takip edeceği yol haritasına kalmış. Yaptıkları yapacaklarının teminatı olduğuna göre, olabilecekleri tahmin etmek zor değil.  
Başka bir şey söyleme imkanı olmayanlar, yüzlerce insanın hayatını değil, saldırganın kaybettiği birkaç hayatı merkez alan açıklamalar yapıp, canhıraş bir şekilde bağırıyorlar: HAMAS, roket atmayı durdurmalı...
Aslında şöyle demek istiyorlar: Gazze Şeridi'nde yaşayanlar, saldırgana direnmekten vazgeçip, boyunlarına inmek üzere hazır bekleyen bıçağa itiraz bile etmemeli!..

Gazze'nin hemen yakınlarında bulunan halkları Müslüman birçok ülkenin yöneticileri susarken; Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, nerdeyse Dünyanın öte ucundan, Güney Amerika'dan bölgedeki Arap halkına ve liderlerine bağırıyor: "Ne zamana kadar katliama sessiz kalacaksınız? Filistinli kardeşlerinizin katliamını izlemeye devam mı edeceksiniz? Arap halkları ne zaman uyanacak?"

Tabir caizse, kitabın ortasından konuşuyor Maduro: "Ne zaman uyanıp Filistin halkının sesine ses vereceksiniz? Yerin dibine batsın resmi açıklamalarınız! Yerin dibine batsın uluslararası protokolünüz. Artık harekete geçmelisiniz. Filistin halkının katillerine cevap vermelisiniz. Durdurmalısınız!.."

Arap halkları da feveranda, ama çoğu zaten kendi dertleri ile uğraşmakta olduğundan sesleri fena halde kısık... Arap halkının liderleri olarak lanse edilenlerin çoğundan, -koltuklarında emaneten oturdukları için olsa gerek-, tık yok.

Sonunun nereye varacağı kimse tarafından tahmin edilemeyen biçimsiz bir durum var ortada. İnsanoğlunun aklına gelebilecek bütün yorum şekillerinin iflas ettiği bir durum. İsrail saldırıyor, Gazze kanıyor ve bütün insanlık seyrediyor.

Gazze Şeridi'ni kendilerine son sığınak kabul etmiş insanların gidebilecekleri başka yerleri yok ve hem zaten neden gitsinler ki?..

Ateşkes niyetine önlerine sunulan bütün metinlerde; açlığa, sefalete ve canı her istediğinde İsrail'in saldırılarına razı olmaları ve bu cömert(!) davranış karşılığında roket atmaktan vazgeçip, konforlarına pek düşkün olan İsraillilere rahatsızlık vermemeleri isteniyor.

Gazze'nin ve Gazzelilerin hali ve geleceklerinin ne olacağı, oradakilerin de insan olduklarının bir gün hatırlanıp hatırlanmayacağı, kimsenin üzerinde düşünmeye cesaret edemediği konular. Çünkü İsrail'in ne zaman ne yapacağı bilinmiyor. Bilinmiyor, çünkü İsrail meselesi normal bir mesele değil. Sınırlarını nereye kadar genişletmek arzusunda olduğu ve buna ulaşabilmek için daha ne gibi melanetlere imza atabileceği, bunu yaparken dünya üzerindeki kuklalarını hangi aşamaya kadar kullanabileceği gibi konular oldukça karmaşık ve içinden çıkılması zor.

Dünyanın gözleri önünde yaşanan bu vahşeti durdurabilecek herhangi bir sözü olmayanlar, zalime söz geçiremeyeceklerini bildikleri için mazluma yalvarıyor: "Ne olur, uslu uslu can ver. İtiraz edip konforumuzu bozma" diyorlar. Utanmadan, sıkılmadan...

(Not: Mübarek Kadir Gecenizi tebrik eder, Alem-i İslam için hayırlara vesile olmasını niyaz ederim.)

Ekrem Kızıltaş - Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat