Kervan yürüyor...

Bekleniyordu ve oldu... Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun, 27 Ağustos'ta yapılacak AK Parti Genel Kurulu'nda Genel Başkan seçileceğine ve sonrasında Başbakan olacağına kesin gözüyle bakabiliriz.

  • GİRİŞ22.08.2014 08:17
  • GÜNCELLEME24.08.2014 09:30

Akademik dünyadan 'geçici' niyetiyle ayrılıp hizmet yolculuğuna çıkan bir isim Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu. Hep okuluna, öğrencilerine ve kitaplarına dönme arzusu taşıdığı bilinse de; Başdanışmanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nda müthiş bir tempoyla çalıştı.

Bölgeyi dümdüz ve bizim tarafımızdan sürülmeye hazır bir tarla farz ederek, gelişmelerin seyri dolayısıyla kendisini suçlama alışkanlığında olanlar ne derlerse desinler; bulunduğu konumun icap ettirdiğini düşündüğü her şeyi yerine getirdi Hoca. Ve şimdi Genel Başkan ve Başbakan olarak, Yeni Türkiye'nin bundan sonrasını en iyi şekilde biçimlendirmek için, belki eskisinden daha yoğun bir tempoyla çalışacak.

Başdanışmanlığı döneminden başlayarak Dışişleri kadrosunu değiştiren ve dönüştüren ve bu açıdan belki de imkansız zannedileni başaran birisidir Ahmet Davutoğlu, yani 'Ahmet Hoca'.

Görevli oldukları ülkelerde elçilik ya da konsolosluk kapılarını duvara dönüştüren 'monşerler' yerine; artık gece gündüz vatandaşlarımız ve Türkiye için neler yapabileceklerini düşünen kadrolar ağırlıkta bu bakanlıkta.

Hayatlarını yanılgılarla sürdürmek alışkanlığında olanların, Ahmet Hoca'nın Genel Başkanlığı  ve Başbakanlığı döneminde de bu hallerini devam ettirecekleri muhakkak.

Bir zamanlar  kendisini hedef tahtasına koyanların 'muhtar bile seçilemez' dedikleri Recep Tayyip Erdoğan'ın, 12 sene Başbakanlık yaptıktan sonra halkın oylarıyla Cumhurbaşkanı seçilmesi, memleketi kendilerinin çiftliği zannedenlerin ne kadar yanıldıklarını ortaya koydu.

Bu kesimin, 'Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğunda, yerine seçilecek Genel Başkan ve Başbakan'la aralarında problem çıkar ve bu arada AK Parti dağılır' şeklindeki beklentilerinin karşılıksız kalacağını da, şimdiden söylemek gerek.

Makamları, sadece orada bulunmanın getireceği güç ve imkanlar olarak algılayan zihinlerin; oraları üzerlerine terettüp eden vazifeyi en iyi şekilde yerine getirmek ve dolayısıyla Halk'a en iyi şekilde hizmet ederek, (Cenab-ı) Hakk'ın rızasını kazanmak için bir vesile olarak görenleri anlayabilmeleri mümkün değildir.

Başbakanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan'ın ve gerek Başdanışmanlığı ve gerekse Dışişleri Bakanlığı döneminde Ahmet Davutoğlu'nun dur durak bilmeyen koşuşturmalarını izlerken 'canım ne var bu kadar koşturacak; olacağını olmuşsun işte!' düşünenler vardı muhakkak.

Çünkü yakın ve uzak geçmişimizde, aynı makamlara bir şekilde gelme imkanı bulan ve bundan sonra o makamların 'tadını çıkarmaya' çalışanlara epeyce şahit olmuştuk. 

Başbakanlığı sadece 'birilerinin beklediklerini' yaparak doldurduklarını  zannedenlerin yanında, Dışişleri Bakanlığı'nı da bir tür seyahat imkanı olarak değerlendirenler vardı mesela..

Bulundukları makam ve ona bağlı mekanizmaları tam masasıyla  atalete mahkum edenler ve bu arada ülkemize çok şeyler kaybettirenlerin aksine; o makamların gereğini yapabilme kaygısıyla uykusundan, sağlığından, ailesinden fedakarlık ederek çalışacakları konusunda kimsenin şüphe duymayacağı bir Cumhurbaşkanı ve bir Başbakana kavuşmuş durumda Türkiye.

Bu sebeple, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olacak Prof. Davutoğlu'nun, 12 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la muhteşem bir uyum içerisinde çalışacaklarını ve Türkiye'yi hemen her açıdan çok daha ileri noktalara taşıyacaklarını gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.

Hülasa: Kervan yürüyor...

Cenab-ı Hakk yollarını ve bahtlarını açık eylesin inşaallah...

Ekrem Kızıltaş - Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat