Tükeniyorsunuz!..

Adli Yılın Açılışı vesilesiyle Yargıtay'da gerçekleştirilecek törene Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Adalet Bakanı katılmıyorlar.

  • GİRİŞ01.09.2014 08:31
  • GÜNCELLEME01.09.2014 08:31

Sebep açık; Danıştay'ın Kuruluş Yıldönümü töreninde oldukça uzun olmanın yanında, maksadını da aşırı derecede aşan bir konuşma yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı'nın da törene katılarak konuşma yapacak olması.

TBB Başkanı, bir kez daha gösteri yapma şansını bulabildiği için memnun olsa da, buruk bir memnuniyet bu. Buruk, çünkü müşterisi ve 'rating'i az bir gösteri olacak.

TBB Başkanı'nın sosyal medyadan verdiği mesajlar da bu burukluğun göstergesi.

Mesajlarından birisi şöyle: "Adalet Bakanı C. Başkanından aferin almayı, hukukun üstünlüğüne tercih etmiştir. İçlerinde kontrolsüz bir hırs. Yüreklerini ise korku kemiriyor."

'Cumhurbaşkanı ve Başbakan gelmiyor; bari Adalet Bakanı gelseydi de, onun bulunduğu yerde gösteri yapsaydım' diyemeyeceği için söylenmişe benzeyen sözler bunlar. 'Hukukun üstünlüğü' vurgusu da, laf aramızda ama, kendisine pek yakışmamış. Belki de 'bazı hukukçuların üstünlüğü' diyecekti, kim bilir!

Yüksek yargı organlarının ve bu arada HSYK'nın 'hukukun üstünlüğü' adına, hukuk dışı uygulamalarına ses çıkarmayan, dahası işlerine geldiği için bir de alkışlayanların, 'hukukun üstünlüğü' sözünü kullanmaya hakkı olmamalı...

Aslında her söz tahlile muhtaç... Halk tarafından seçilen ve her seçim döneminde halkın huzuruna çıkarak, kendilerine yönelik teveccühü yenileyenlere 'kontrolsüz bir hırs' ve 'korku' izafe edilmesi, düşündürücü.

Haddini, tadını çıkara çıkara aşamayacağı için üzgün olduğu belli olan Feyzioğlu'nun: "Kalemimizden, vatan sevdamızdan, insan sevgimizden, hukukun üstünlüğüne olan inancımızdan korkuyorlar. Korkmakta haklılar. Özgürlük kazanacak." şeklindeki mesajı, başkanı olduğu kurumun, başta özgürlükler konusundaki bilinen tavırları akla getirildiğinde, tersine değerlendirilmesi gereken bir mesaj...

 

Yargıtay cenahından bu konuda esen rüzgarlar karışık. Adli yılın açılışında 'Savunma'nın söz hakkı olduğu gibisinden kılıf arayışlarının çok fazla bir şey ifade etmediğinin kendileri de farkında. Ancak, belki meslek asabiyeti sebebiyle, sadece kendileri gibi düşünenlerin katılacağı, dolayısıyla adına karar verdikleri millet tarafından seçilenlerin katılmayacağı bir tören yapmayı daha uygun buluyorlar.

Adli Yılın Açılışı gibi toplantılarda, 'savunmanın söz hakkı olduğu'ndan bahsedenlerin, 'milletin söz hakkı'ndan bahsetmiyor oluşları işin ilgi çekici taraflarından birisi zaten.

Konu ile alakalı olarak her kafadan bir ses çıkıyor ve bu durum bazılarını müthiş derecede memnun ediyor olsa da; hasbelkader gelebildikleri yerlerde, sahip oldukları gücün tadını çıkarıyor olanlara kötü haber ise şu: Tükeniyorlar...

Dar alanda; kendilerine ait mahfillerde, kulüplerde, dost ve arkadaş toplantılarında, her yaptıklarını alkışlayanlar vardır; bu muhakkak. Ancak unutulmamalı ki, 'Mahkeme kadıya mülk değil' demiş öncekiler.

Bugün bulunulan makamlar günü geldiğinde boşaltılacak. Sonrasında oralara gelenlerin ilk karşılaştıkları da; seleflerinin, kuru bir ideolojik inatla davrandıkları ve 'zamanın ruhunu' bir türlü anlayamadıkları gerçeği olacak.

Demokratik bir yapıda halkın kahir ekseriyeti açısından zerre kadar önem taşımayan tavır ve davranışlarla, 'kısır bir dava'nın kavgasını verdiklerini düşünenler, insanımız nezdinde bütün itibarlarını kaybetmekte olduklarının farkına ne zaman varabilirler?.. Daha doğrusu, varabilirler mi?..

Bizden söylemesi: Tükeniyorsunuz!..

 

Ekrem Kızıltaş - Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat