Hesap yok, kardeşlik var...

  • GİRİŞ15.09.2014 08:21
  • GÜNCELLEME16.09.2014 13:53

Arnavutluk ve Kosova'da yaptığımız kısa geziye sığdırmaya çalıştığımız uzun sohbetler ve görüp duyduklarımız, hakikaten güzel şeyler olduğu ve çok daha güzel şeyler olabileceği şeklindeki kanaatleri destekler mahiyetteydi.

Geçtiğimiz Cumartesi Arnavutluk'un başkenti Tiran'da çeşitli sebeplerle yetim kalmış 2 binden fazla çocuğun ve yakınlarının sevinçlerine şahit olduk.

TİKA, İHH, Bağcılar Belediyesi ve çeşitli sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla temin edilen kırtasiye malzemesi, okul çantası gibi malzemelerin yanında, her ay için 35'er Euro olmak üzere 6'şar aylık çeklerini de teslim alan yetimlerin mutluluğunu izlemek çok güzeldi. Ama çok daha güzel olan başka şeyler de vardı.

Arnavutluk Tarım Bakanı Edmond Panariti, Adalet ve Birlik Partisi (PDİU) Milletvekili Şpetim İdrizi, Türkiye’nin Tiran Büyükelçisi Hidayet Bayraktar, TİKA Tiran Koordinatörü Prof. Dr. Birol Çetin, Tiran Valisi Sadi Vorpsi, Tiran Belediye Başkan Yardımcısı Eno Bozdo, Tiran Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Müdürü Tayfun Kalkan ve Bağcılar Belediyesi Başkan Yardımcısı Kenan Gültürk gibi isimlerin katıldığı program, 'Arnavutluk nire, Türkiye nire' denilen günlerin çok geride kaldığını müjdeleyen bir gelişmeydi.

Başkanlığını Mehdi Gurra'nın yürütmekte olduğu Alsar Vakfı'nın düzenlediği organizasyonda yapılan konuşmaların hepsinde, ortak değerlere ve herhangi bir hesaba dayanmayan kardeşliğe vurgu vardı.

Programın ardından görüştüğümüz TİKA Tiran Koordinatörü Prof. Dr. Birol Çetin'in anlattıklarını heyecanla dinledik. Başta Tiran olmak üzere, İlbasan, Berat, İşkodra ve daha birçok şehirde yürütülen TİKA projeleri hakikaten gurur verici.

Tiran'dan sonra geçtiğimiz Prizren'deki dostlarla yaptığımız görüşmeler, sevincimizi ve tabii geleceğe yönelik ümitlerimizi iyice artırdı.

Her yer ve zamanda olabileceği gibi hoşa gitmeyecek ve moral bozabilecek bazı gelişmeler de var tabii. Ancak bilançoya genel olarak bakıldığında bardağın yarısından fazlası dolu ve dolmaya da devam ediyor.

Yakın bir zamana kadar nerdeyse haberdar bile olmadığımız bir coğrafyada her şekilde varız artık ve bunun en güzel tarafı da, -sevap hariç- herhangi bir şey almak için değil; mümkün olan her şeyi yapabilmek ve oradaki insanlarla olan kardeşliğimizi pekiştirmek için oralarda oluşumuz.

Batı 'nın ve özelde Avrupa'nın, hesaba ve mutlak çıkara dayalı ilgisi yerine, insanımızın kardeşliği ve paylaşmayı temel alan anlayışı; sıkıntılı ama dinamik bir coğrafyanın, yaralarını sarıp kendisine gelmesinde oldukça önemli bir rol oynuyor.

Bölge tanıyanlar; Prizren, Priştine ve diğer birçok Kosova şehrinde ve Balkanların hemen her yerinde olduğu gibi, Arnavutluk'un birçok yerinde de Osmanlı mirası eski camilerin restore ediliyor ve birçok yeni caminin de yaptırılıyor olmasının ne demek olduğunu iyi bilirler.

Camiler işin gözüken yüzü. Başta TİKA olmak üzere, Türkiye merkezli birçok hayır kuruluşu, bölgenin ihtiyacı olan her konuda, elinden geleni yapıyor ve gelmeyen için de yol ve yöntem bulmaya çalışıyor.

İşin en güzel taraflarından birisi de; kardeşlik anlayışının, birilerinin var olduğunu düşünebileceği bütün farklılıkları bir anda ortadan kaldırıvermesi.

Mesela; Kosova'da bulunan askeri birliğimize mensup subay ve uzman erbaşları, TİKA tarafından eski ihtişamına tekrar kavuşturulan Prizren'deki Sinan Paşa Camii'nin hemen yanındaki çayhanedekilerle sohbet ederken görmenin zevki, bambaşka bir şey.

Ekrem Kızıltaş - Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat