Sürüye kurt getirmemek!

Orta yaş kuşağı ya da artık düpedüz yaşlanmaya başlamış kişilerin sıklıkla söyledikleri ‘hey gidi günler, hey’ benzeri sözler her zaman da anlamsız değildir.

  • GİRİŞ24.10.2014 09:06
  • GÜNCELLEME26.10.2014 19:38

Çünkü değişim iyi yanları yanında sulanmayı yani kıvam kaybetmeyi de getiren bir süreç.

Türkiye’nin 70’li ve 80’li yıllarını genç ve ama bir mesele sahibi olarak hareketli yaşamış olanların ‘hey gidi eski günler’ diyerek iç geçirmeleri, oldukça anlamlı.

O zamanların ve tabii günümüzün de önemli isimlerinden Mehmet Güney’i dinlerken; Bağcılar Belediyesi Kültür Merkezi salonunda bulunan kaç kişi benim gibi 70’lere ve 80’lere doğru bir yolculuk yaptı, bilmiyorum. Ama İnsan ve Medeniyet Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mehmet Güney’in anlattıklarını dinlemek ve onlar üzerinden yakın geçmişi hatırlamak, çok güzeldi.

7 çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak çocukluğundan bahsederken, Adanmış Hayatlar başlıklı programı hazırlayıp sunan Demet Tezcan’ın sorusu üzerine; o dönemlerde babaların çocuklarını ‘kaşlarıyla terbiye’ ettiğini söyledi Mehmet Güney ağabey… Kızıldığında çatılan, hoşlanıldığında herhalde rahatlayan kaşlarla, yani bakışlarla terbiye.

Üniversite döneminde ülkeye kurulan tuzaklara kapılmış olanlara rağmen var olmak mücadelesi sırasında, arkadaşlarıyla beraber doğru olanı yapmak için gayret ettiklerini ve kimseye pusu kurarak saldırmadıklarını aktardı Mehmet Ağabey.

MTTB ve Akıncılar çatısı altında sürdürülen ve tek sermayesi inanç ve azim olan çabaların, nasıl zaman içerisinde karşılığının alındığını anlatırken, salonda bulunan gençlere, Cenab-ı Hakk’ın yardımına mazhar olanların her daim kazançlı oldukları gerçeğini aktarıyordu.

70’li yıllarda bu çabalar sürdürülürken, ‘bekara ev vermeme’ yanında o dönem gayret eden inançlı gençlere gereği kadar destek vermeyen hacı ağabeylerden ve ablalardan davacı olmaları gerektiğini vurguladığında, herhalde o yıllarda çekilen sıkıntıları tekrar yaşıyor olmalıydı.

Merhum Mehmet Zahid Kotku Hazretleri’nin dikkat çektiği üç ana esası, yani: “Gençler özellikle üç şeye; gözlerini haramdan sakınmaya, namazlarını aksatmamaya ve her daim abdestli olmaya dikkat etmeli” sözlerini aktarırken, salonda bulunanların pür dikkat kesilmeleri, secindirici bir husustu.

Bir zamanlar, akıllarıyla değil, omuzlarındakilerle düşünen askerlerin Türkiye’ye yaşattığı 12 Eylül sürecini ve bunun devamı olarak yaşanan Mamak ve Diyarbakır Cezaevi gerçeklerine değinirken de, önemli bir gerçeğin altını kalın çizgilerle çizdi Mehmet Güney: Diyarbakır Cezaevi’nde yaşanan yanlışların belki çok daha fazlası Mamak Cezaevi’nde de yaşanmıştı…

“Türkiye’de herhangi bir anlamı olmayan birçok şeyin belgeselleri yapıldığı halde, Mücadelemizin belgeseli yok” derken, muhtemelen bu sahada çalışanlara bir çağrıda bulunuyordu Mehmet Güney Ağabey. Bizden duyurması…

Mehmet Güney’in 10 yılı bulan yurtdışı tecrübesi hususunda anlattıkları, İslam Alemi’nin 80’lerde yaşadıklarına götürdü salonda bulunanları. Ama bunları anlatırken yaptığı: ‘Sürüye kurt getirmeyecek şekilde hareket etmek’ vurgusu, aslında Müslümanların bugün karşı karşıya bulundukları en önemli açmazı işaret ediyor gibiydi.

‘Sürüye kurt getirmeyecek şekilde hareket edebilmek’, günümüzde karşı karşıya bulunulan en önemli meselelerden birisi belki de. Çünkü, sınırlı bilgi ve kavrayışları ile doğru şeyler yaptıklarını zannedenlerin Ümmet’i karşı karşıya bıraktığı faturanın büyüklüğü ürkütücü…

‘Sürüye kurt getirmeyecek şekilde hareket edebilmek’, çok önemli…

Ekrem Kızıltaş – Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat