“Başkan yüzme bile bilmiyor!..”

Ne yaparsa yapsın, medya sahip ve mensuplarını bir türlü memnun edemeyen bir ‘başkan’ fıkrası vardır.

  • GİRİŞ31.10.2014 08:13
  • GÜNCELLEME03.11.2014 08:15

Sürekli aleyhine haberler yapılmasından bıkan başkan, bu işin üstesinden gelebilmek için uzun uzun bir çare düşünür… Bir gün deniz kenarında medya temsilcilerini davet ettiği bir yemek düzenler ve sonrasında medya mensuplarına dönerek: “Şimdi bir şey yapacak ve bu konuyu nasıl çarpıtacağınızı ve nasıl aleyhime olacak haberler yapacağınızı merakla bekleyeceğim” dedikten sonra, suyun üzerinde yürümeye başlar…

Su üzerinde yürüyerek benzersiz bir iş yaptığı ve dolayısıyla aleyhine herhangi bir haber hazırlanamayacağını düşünen başkan, ertesi günkü gazeteleri gördüğünde adeta donakalır. Bütün gazetelerde ortak bir manşet kullanılmıştır: “Başkan yüzme bile bilmiyor!..”

Bir insanın su üzerinde yürümesi, sadece fıkra ya da masallara has bir durum; ancak medyanın hedef aldığı insanlara yönelik maksatlı yayınları, ne yazık ki vukuatı adiyeden.

Bu durumun, medya mensuplarında yaygın bir kanaat olan ‘haberin genel olarak olumsuzluk taşıması’ görüşü ile bir alakası vardır belki. Ya da ‘bir köpek bir adamı ısırırsa normal bir olaydır, ama bir adam bir köpeği ısırırsa haberdir’ bakışı ile… Ancak bunlar günümüzdeki durumu açıklamak için yetersiz. Yetersiz, çünkü adalet ve hakkaniyetten alabildiğine uzak bir durum söz konusu.

Türkiye’de özgürlüklerin büyük bir baskı altında olduğu, medyaya yönelik yıldırma operasyonları yapıldığı, hapishanelerin gazetecilerle dolu olduğu, aydınların rahat bir şekilde fikir ve görüşlerini açıklayamadığı, iktidarda olanların diktatörce davrandıkları, demokratik standartların gün geçtikçe geriye doğru gittiği ve benzeri onlarca iddia, dolaşıp duruyor ortalıkta.

İşin tuhaf tarafı, muhalif tavır takınmayı müzmin hale getirmiş olanlar meseleye hep olumsuz açılardan yaklaşırken; muvafık olan ya da öyle gözükenler de, ısrarlı bir şekilde tekrarlanan yalanların en azından bazılarında haklılık payı olabilirmişçesine yaklaşıyorlar meselelere…

Oysa niyetlerinin iyi olmadığı kesin olan çevrelerin ortaya attığı yalanların doğrusunu araştırıp bulmaları ve kamuoyunu bu konularda aydınlatmaları beklenir, muvafık olanlardan ya da öyle gözükenlerden.

Yıllardır bıkmadan usanmadan tekrarlanan birtakım iddialar var. Bunlar yine yıllardan beridir bıkıp usanmadan yalanlandı ve meselelerin aslı da, delil ve ispatlarıyla ortaya konuldu. Buna rağmen, muhalifler aynı iddiaları tekrarlamaya; muvafık olanlar da, ‘bu kadar tekrarlandığına göre herhalde bir haklılık payı vardır’ tavrını takınmaya devam ediyorlar. Öyle ki, doğru olduğuna yüzde yüz emin oldukları konulara bile, her nedense belirli marjlarla yaklaşıyor ve böylelikle belki zaman zaman yüz yüze geldikleri birilerini de tatmin ettiklerini düşünüyorlar.

Bu durumun en vahim taraflarından birisi de, bulundukları konum sebebiyle sıkıntılı olup; beklediklerine bir türlü kavuşamayan ya da umdukları bazı pozisyonları başkalarına kaptırdıklarını düşünenlere de, adeta gün doğuyor olması.

Dertlerini açıklıkla söyleyebilmeleri mümkün olmayan ‘memnuniyetsizler’ kesiminden bazıları, birkaç olumlu cümle sarf ettikten hemen sonra başladıkları bol ‘ama’lı cümlelerle; yeminli muhaliflerin, ‘Türkiye’de işlerin sürekli olarak kötüye doğru gittiği ve mevcut durumun hakikaten çok ciddi vahamet taşıdığı’ şeklindeki iddialarına destek verecek bir tavır takınıyorlar.

Ortaya atılan iddiaların hemen tamamı, değişik niyetler taşıyan çevrelerin emellerine uygun zemin oluşturabilme gayreti ile yakından bağlantılı hususlar. Azıcık araştırmakla, hatta bazen sadece makul bir akıl yürütmeyle bile asılsız olduğu anlaşılabilecek bu iddiaların kuyruğuna takılmakta herhangi bir mahzur görmeyenler, bireysel olarak rahatlıyor olabilirler belki ama ülkeye ciddi zararlar verdiklerini bilmelerinde de fayda var…

Ekrem Kızıltaş – Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

Yorumlar1

  • erhan 9 yıl önce Şikayet Et
    başkan birşey bilmiyor
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat