Koridor hayali ve gerçek dünya

  • GİRİŞ02.08.2015 09:27
  • GÜNCELLEME04.08.2015 07:38

Siyasi alanda temsilcisi oldukları terör örgütü bir yandan Türkiye içerisinde eylemler yapıyor ve bir yandan da Suriye'nin kuzeyinde kurabileceklerini hayal ettikleri koridor ya da devlet için çalışıyorken, onlar da ülkemizdeki bir takım beyinsizler sayesinde 'cici çocuk' numaraları yapıyorlardı.

Seçimler öncesi zirve yapan bu hava, seçimde hakim oldukları bölgelerde 'açık oy gizli tasnif' imkanı bile sundu onlara nerdeyse. Sonradan 'emanet oylar' meselesi Yüzünden hafifçe çıngar çıksa da, tuzu çok kuru olanların Yaşadıkları semtler başta olmak üzere 'cici çocuk' operasyonuna destek verenlerin katkıları da fena sayılmazdı.

Seçim sonrası, tam da 'şimdi ne yapıyoruz aşamasında işler karıştı. Belli ki Suriye'nin kuzeyindeki yapının bir an evvel vücut bulmasını isteyenlerin acelesi vardı. Hareketlilik fazlalaşıp, olağan rakipler birbirlerine kasaba ve köy ikramına başlayınca da Türkiye kükredi: "Suriye'nin kuzeyinde kısa, orta ve uzun vadede ülkeyi ciddi şekilde etkileyecek Gelişmelere müsaade edeceğimizi zannediyorsanız, yanılıyorsunuz. Aklınızın ucundan bile geçirmeyin!.."

Uyarı sadece PYD ve PKK'ya değil, ne yapmaya çalıştığı henüz tam kestirilemeyen ve devletsiz alanlarda bir Tür devletçilik oynayan DAEŞ'e de yönelikti. Tahammül sınırları aşılmış ve Türkiye'yi muhtemelen Suriye ve Irak'la karıştıran örgütler, geri dönülmez noktayı Çoktan geçmişlerdi.

TSK operasyonları başlayınca yaşanan şaşkınlık, şimdi daha beter bir şekilde devam ediyor.

Koskoca bir milleti ve onu idare edenleri saf zanneden Demirtaş ve ekibi, görevlerini yapıyorlar diye ilgili zevat hakkında suç duyurusunda bulunuyorlar.

Yavuz Hırsız ev sahibini bastırır sözünü hatırlatan bu gelişmeyle eş zamanlı olarak, Demirtaş'ın 50 kişinin hayatlarına mal olan 6-8 Ekim çağrısını yapan kişi olduğunun nihayet yargı tarafından hatırlanması, hoş bir tevafuk oldu.

Şüphesiz, yuvalandıkları yerlerde halen Paralel Örgüt'ün borusunu öttürmeye çalışanlar, doğrudan teröre bulaşanları ve onlara destek olanları 'görev bilinci' (!) gereği tutuklamak yerine serbest bırakıyor olabilirler. Ancak, terörün bir suç olduğunun bilincinde olanlar da var muhakkak.

Güzel olan şu ki, milletimiz bütün bu gelişmeleri dikkatli bir şekilde takip ediyor ve belki biraz geciktiğini düşündüğü devlet ve hükümetinin yaptıklarını takdir dolu bakışlarla izliyor.

Terörün durması için tek bir kelime bile etmeyen kuklaların, terör örgütüne yönelik operasyonların durdurulması için kıvranmaları da tam bir ibret tablosu olarak izleniyor tabii.

Bu arada vatanseverlik gösterileri yapmayı çok seven bir kısım medyanın yayınları yanında, 'bu devlet madem bize yar olmadı, o halde ne olursa olsun' modundaki paralel yargı mensuplarının terör ve teröristler karşı aşırı hoşgörülü tavırları da dikkatlerden kaçmayıp, uygun bir zamanda gereği yapılmak üzere not alınıyor.

Belki zor ve sıkıntılı günler yaşıyoruz. Ama sürekli olarak bizleri tehdit eden ve bu arada yaptığı her şeyin de yanına kalması gerektiğini zanneden bir yapının hayatın gerçekleri ile yüz yüze geldiği günler bu günler.

Şöyle veya böyle, Demirtaş ve saz arkadaşları 'teröristler her istediğini yapmalı, devlet kesinlikle müdahale etmemeli' gibi akıl dışı sözlerin alıcısı olmadığını anlamalılar önce. Sonrasında ise, artık her nerede olacaklarsa, Ortak Vatan konusunda derslerine iyi çalışmaları gerekecek.

Insanların hayal kurmalarında bir problem yok, şüphesiz. Ancak bir avuç çapulcunun koskoca bir milletin hayallerine ambargo koyma hakkı da olmamalı.

Ekrem Kızıltaş - haber7

ekremkiziltas@gmail.com

Yorumlar1

  • Osman Er 8 yıl önce Şikayet Et
    Tam yerinde bir yazı olmuş, elinize sağlık.
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat