İt ite, it kuyruğuna...

  • GİRİŞ07.07.2016 10:13
  • GÜNCELLEME08.07.2016 09:34

Ama nedense MİT Müsteşarı'nı ifadeye çağıranla değil, bu saçmalığa mani olmak için harekete geçirilen mekanizmalarla uğraştılar.
"MİT Müsteşarı üzerinden Başbakan'a ulaşmak için atılan adım neticeye ulaşsaydı iyi olurdu" diyemediler. Ama ulaşsaydı memnun olacak gibiydiler sanki... Gezi Olayları, gerek niyet ve gerekse işleyiş açısından gösterilmeye çalışıldığı gibi değildi.
Sınırlar iyice zedelenince 'devlet' harekete geçti ve gereken yapıldı.
Gezicilerin yaptıkları ve sebep olduklarını görmezden gelip, mani olmak için yapılanları 'kerih' görme modası yayıldı o zaman da.
"Gezi olmasaydı iyiydi; ama madem ki oldu akışına bırakılmalıydı" demek ister gibiydi birçokları. Akışına bırakmanın tam olarak nasıl bir netice getirebileceği konusunda ürkütücü tahminler katılsalar bile, bu böyleydi.
Kobani olayları üzerinden pazarlanmaya çalışılan kanaatler arasında, Türkiye'nin güneyinde bir koridor oluşturulmasına karşı çıkmaması ve hatta destek vermesi gibisinden akıl dışı tezler ön plana çıkabildi. Madem ki Suriye'nin kuzeyinde bir PKK/PYD devleti oluşturulmaya çalışılıyordu, Türkiye bu duruma rıza gösterebilirdi birilerine göre. Böyle yapılması durumunda Türkiye'de Kobani Protestoları gibi olaylar da olmazdı hem...
17-25 Aralık, açık bir darbe girişimiydi. Teknik olarak 17-25 Aralık gibi bir girişime karşı olduklarını söyleseler de, darbeyi etkisiz kılmak için atılan adımları rahatsız edici buldu birçok kişi.
'Madem ki bir şeyler yapılıyor bırakın neticesi gelsin' diyemiyor olsalar da, hukuk sistemini altüst eden girişimler karşısında atılan hukuki adımları bile hazmedemedikleri belli oluyordu.

DEVAMI İÇİN TIKLAYIN

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat