CIA, MOSSAD, MI5 değil, MİT operasyonu

Dün sallayan, atıp tutan, bugün de, yarın da sallamaya devam edecek. Komplo teorileri birbirini izleyecek. Uyduranlar, yine uydurmayı sürdürecek…

  • GİRİŞ21.09.2014 09:56
  • GÜNCELLEME21.09.2014 10:24

CIA yapabilir miydi bu operasyonu? 

Tabii ki hayır. Amerika’nın böyle bir gücü olsaydı, kendi vatandaşlarını kurtarırdı. Kafalarının kesilmesini engellerdi. 
İngiliz istihbaratının bir yaptırım gücü var mı? 
MI 5’in durumunu da gördük. İngiliz yardım görevlilerinin kafaları kesildikten sonra olan bitenden haberdar oldu. 
Peki Rus istihbaratı bize destek vermiş midir? 
Olamaz, bölgede çıkar çatışmamız var. Ruslar, Suriye kasabı Esad’ın yanında. Ona destek vermekle meşgul. 
MOSSAD’a gelince… 
IŞİD’in yapısı belli. Yahudiler böyle bir örgütün yanına yaklaşıp, diyalog kuramazlar bile. 
Demek ki, yüzde yüz yerli, yüzde yüz milli bir operasyonla karşı karşıyayız. IŞİD’in elindeki 49 rehinenin kurtarılması, tamamen bizim istihbaratımız olan MİT’in başarısı. Aylardır uğraştı, vatandaşlarımızı IŞİD’in elinden aldı ve Türkiye’ye getirdi. 
Ayrıca, batılı istihbarat örgütlerinin rehine kurtarma konusunda çok ciddi sabıkaları var. Eğer onlarla birlikte olsaydık, bundan farklı bir sonuç ortaya çıkardı. Herhalde kan gövdeyi götürürdü! 
* * *
Başarı, Hakan Fidan’ın oluşturduğu MİT Dış Operasyonlar Dairesi Başkanlığı’na ait, başkasına değil. Irak’taki kamyon şoförlerimizin serbest bırakılmasını da bu birim sağlamıştı. Bütün bunlar, batılıların “soft power” adını verdikleri “yumuşak güç” misyonu ile gerçekleştirildi. 
Tek bir mermi atılmadı. 
Karşılığında fidye gibi bir bedel ödenmedi. 
Üstüne üstlük, herhangi bir söz de verilmedi. 
Peki nasıl oldu bu? Türkiye’nin bölgedeki etkinliği ile. MİT’in yanı sıra aşiretler devreye girdi. Bölgedeki etkili isimler harekete geçirildi. IŞİD baskı altına alındı. Rehineleri serbest bırakmak zorunda kaldı. Türkiye’nin büyüyecek tepkisinin sonuçlarının ne olacağını doğru hesap etti. 
Üstelik, önemli bir ayrıntı daha var. Acımasız bir örgüt olsa da, sapkın bir takım inançları bulunsa da, IŞİD sonuçta İslam adına hareket eden bir örgüt. Sünni bir tabana dayanıyor. Bu yüzden elindeki Türk rehinelere zarar vermesi, kendi iddialarını inkar anlamına gelirdi. Bölgede ve tabanda ciddi sıkıntılar yaşardı. 
Bunun için rehineleri vermek zorunda kaldı. 
* * *
IŞİD, rehineleri Irak’ın Musul kentinde kaçırdı. Suriye’nin Rakka şehrinde teslim etti. Bu yer değiştirmeyi de onları korumak için yaptı. 
Irak’a yönelik hava operasyonları başladığında, sıkıntıya ve riske girmek istemedi. Rehineleri, daha güvenli olan Suriye bölgesine kaydırdı. Çünkü, onların burnu kanasa bedeli ağır olurdu. 
Aslında, daha önce de birkaç defa rehinelerin serbest bırakılması gündeme geldi. Ancak, her defasında operasyonlar ve bölgedeki karışıklık sebebiyle ertelendi. 
Sonunda Türkiye açısından mutlu son gerçekleşti. 
Ortaya çıkan bu tablo, Türkiye’nin önemli bir başarısı. 

Yazının devamı için tıklayın

Emin Pazarcı - Akşam

emin.pazarci@aksam.com.tr

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat