“Hain” sözü hafif kalır
- GİRİŞ26.04.2017 09:58
- GÜNCELLEME26.04.2017 09:58
Her 24 Nisan’da olduğu gibi, bu yıl da gözler ABD Başkanı’ndaydı. 1915 Olayları ile ilgili olarak hangi kelimeyi kullanacağı merak ediliyordu. Bazı ABD’li senatörlerin ve Ermeni diasporasının çabaları sonuç vermedi. Trump’ın ağzından “soykırım” kelimesi çıkmadı. Daha önceki başkanların yaptığı gibi “meds yeghern” yani “büyük felaket” ifadesini kullandı.
Ortaya çıkan boşluğu ise, FETÖ’cüler doldurdu. ABD Başkanı’nın, bütün baskılara rağmen söylemediğini, onlar ifade etmekte mahzur görmediler. Hatta, büyük bir zevkle dile getirdiler. Hep birlikte el ele verip, “soykırım” diye saldırdılar.
Yıllarca kucağımızda oturup sakalımızı yolanlar, kinlerini kusmak için önlerine çıkan bu fırsatı da değerlendirdiler.
Yine arkadan hançerlediler.
Yanarım, yanarım da yıllarca temiz ve saf duygularla, kendilerini helak edercesine bunların değirmenlerine su taşıyanlara yanarım!
***
Şu tweetlere bakın…
Tuncay Opçin, “Hâlâ devam eden devlet terörünün başlangıcı, 24 Nisan 1915’tir. Kurbanlarını saygıyla anıyorum” diye yazdı.
Yavuz Baydar, tarihi gerçekleri iyice çarpıtıp, “Can ve mal güvenlikleri sıfırlandı. Çoluk, çocuk, yaşlı Anadolu Ermenileri yok edildiler. Silahsız, korumasız insanlardı bunlar” ifadelerini kullandı.
İhsan Yılmaz da Ermenilerin peşlerine takılıp “soykırımdan” bahsetti.
Ve diğerleri…
Bir klasik yaşandı. Yine meşreplerinin gereğini yerine getirdiler. Bir defa daha tarihi çarpıtarak; ekmeğini yiyip, suyunu içtikleri ülkeye kin kustular.
Dikkat ettiniz mi?.. Sözde İslam adına yola çıktı bunlar. Ancak Batı’nın İslam coğrafyasında gerçekleştirdiği insanlık dışı hiçbir eylemi dile getirmediler. Ne Cezayir’den bahsettiler, ne Çanakkale’yi ağızlarına aldılar. Hocalı’daki Azeri kıyımına burun kıvırdılar, Srebrenitsa’daki Boşnak Katliamı yaşanmamış gibi davrandılar.
Sürekli olarak Batı’yı kutsadılar, hep İsrail’i arkaladılar.
Bu terörist yapının başındaki Fetullah Gülen, 1965’te Kırklareli Vaizi iken, Ermeni Patrik Şinork Kalustyan’a mektup bile gönderdi:
“1915 Yılında Ermenilere yapılan büyük soykırımı lanetle yad etmeden geçemeyeceğim. Öldürülen, katledilenlerin içerisinde ne kadar büyük insanların bulunduğunu derin bir hassasiyetle okuyor, onları saygıyla anıyorum.”
İşte böylesine alçak bir adam bu!
Bu kadarla da kalmadı, fahri başkanı olduğu Barış Adaları Enstitüsü vasıtasıyla ABD’deki yabancı temsilciliklere mektuplar göndertti:
“Türkiye özgürlüklerin kısıtlandığı, boğazına kadar yolsuzluk ve rüşvete batmış bir ülkedir.”
Bunu da Ermenilerin Türkiye’ye karşı savaş açtığı bir ortamda yaptı. Zamanında bizzat yaşadığı, ekmeğini yediği ülkeye saldırıp, düşmanlarına destek verdi.
Gerçekten “hain” kelimesi hafif kalır bu adam için. Bu adam, hainden de aşağı bambaşka bir yaratık!
***
Fetullah Gülen denilen adamın Türkiye’ye verdiği zarar o kadar büyük ki!.. Ne kadar kifayetsiz ve değer yoksunu zibidi varsa çevresine topladı. Hepsini birer “mankurt” haline getirip, milli ve manevi değerlerimize saldırttı…
İftira ve kumpas üzerine bir yapı kurdu. Pornoculuk dahil, her türlü ahlaksızlığın içine gömüldü. İslam adına İslam düşmanlığı yaptı. Kul hakkını ayaklar altına aldı. Milleti sömürüp, topladığı paraları ya kendine ya da Batı’nın önüne koyduğu hedefler uğruna sarf etti. Nereye el attıysa, orayı çökertti.
En vahimi, hayatı boyunca başkaları adına tetikçilik yaptı…
Fransız siyaset bilimci Defarges, birkaç gün önce, Batı’daki Türkiye’ye şaşı bakan çevrelerin hayallerini dillendirdi. Bizim için “iş savaş” arzusunu ortaya koydu, Cumhurbaşkanımıza “suikast” çağrısı yaptı.
Biliyorsunuz, tetikçi Fetullah, Batılılar adına taşeron olarak denedi bunu. 15 Temmuz’da halkın üzerine ateş açtırdı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı öldürmeye çalıştı. Ayrıca, FETÖ için hazırlanan iddianameler, hepimizin hedefte olduğunu, bu adamın büyük bir katliam planı yaptığını da ortaya çıkardı.
Uşak bu adam! Ülkemizin, milletimizin, dinimizin düşmanlarının uşağı! İtinayla seçilmiş, beslenmiş, özel bir amaç için büyütülmüş. Çok büyük zararlar verdi bu ülkeye. Ancak, nihai vuruşu yapamadı, hepimizi Allah kurtardı.
Bu topraklardan çok hain gelip geçti. Ancak, öyle görünüyor ki, bundan sonra yazılacak tarih kitaplarında birinciliği tartışmasız olarak Fetullah Gülen ve müritleri alacak.
Yorumlar6