El ele FETÖ’ye çalışıyoruz

  • GİRİŞ26.07.2017 09:17
  • GÜNCELLEME26.07.2017 09:17

Bakmayın siz kuyruğu dik tutmak için son günlerde sergiledikleri şovlara. Gelen haberlere bakılırsa iyi değiller. Hem de hiç iyi değiller. İçlerinde koğuşlarda hıçkıra hıçkıra ağlayanlar var. Cezaevleri, aileleri ile yaptıkları görüşmelerin ardından bir köşede taş kesilip, saatlerce donuk bakışlarla başka alemlere giden FETÖ’cülerle dolu. Aralarında psikiyatriye sevk edilenler bile bulunuyor…

“Beter olsunlar” diyebilirsiniz…

Merak etmeyin, böyle giderse olacaklar zaten. Şu an için “dimdik ayaktayız” görüntüsü vermeleri, kendilerine pompalanan “sabredin az kaldı, yakında çıkacaksınız”teselli ve taahhütleri yüzünden.

Cezaevlerinde her gün yeni bir rüya uyduruluyor. Her saat yeni bir teselli sebebi bulunuyor. Devlet ise bunların tamamından haberdar. Ancak, hiç biri tutmuyor. Her yeni rüya ve teselli, yerini bir başka hayal kırıklığına bırakıyor.

Üstelik, daha yeni başladı. Henüz yargılamalar sürüyor, tabir-i caizse prosedür tamamlanıyor. İddianamelerdeki belgelere, itiraflara ve elde edilen kamera kayıtlarına bakılırsa, çok ağır cezalar yolda. Biri, Cumhurbaşkanı’na suikast düzenlemeye çalışırken suçüstü yakalanmış. Bir diğeri kendi vatandaşının üzerine bomba yağdırırken derdest edilmiş. Öbürü, elde silah komutanını yere yatırıp esir almış…

Basit değil yaşananlar. Bedeli de ağır olacak elbette. Top yekûn milleti esir alıp, ülke idaresini ele geçirmeye yönelik bir kalkışma hareketi ile karşı karşıyayız. Ceza Kanunumuzdakidüzenlemeler ortada. Çok doğaldır ki, yakında müebbet hapis cezaları peş peşe gelecek.

Bekleyin, göreceksiniz; asıl psikolojik çöküş ve çözülme o zaman başlayacak! Oynadıkları tiyatroyu sürdüremezler fazla.

Bunların çoğu yağmurda yaş, kavgada taş görmemişler. Hayatları boyunca bir eli yağda, bir eli balda yaşamışlar. Kolay değil cezaevi şatlarına ayak uydurup, uzun yıllar dik durabilmeleri.

???

Giderek daha iyi anlayacaklar hiçbir çıkış yollarının bulunmadığını. Haklarındaki hükümler kesinleştikten sonra, can havliyle bir sıçrama daha yapacaklar. Uluslararası mahkemelerin kapılarını zorlayacaklar.

İşte o yüzden sabırlı olmak ve ellerine malzeme vermemek lazım.

Ama maalesef tam tersini yapıyoruz. Bir gün içimizden biri çıkıyor, mahkemeye gidip, hakime çıkışıyor:

-Ne konuşturuyorsunuz, konuşturmayım bunları.

Şimdi olacak iş mi bu? Toplama kampı değil ki orası, mahkeme. Elbette sanığa savunma hakkı verecek. Hakim usul tamamlayacak ki, yarın öbür gün ortaya başka sıkıntılar çıkmasın. Hukuk neyi gerektiriyorsa onu yapacak.

Bir başkası kendince formüller geliştiriyor. İşi bunların ayağına “pranga vurulmasına” kadar götürüyor. Hatta, içlerinden cezaevlerindeki FETÖ’cülere “15 Temmuz filmleri izletip, gerçeklerle yüzleşmesi sağlanmalı” diyenler bile çıkıyor…

Kimse kusura bakmasın, ama buna “Haklıyken haksız duruma düşmek için formüller geliştirmek” denir. Hatta bütün bunlar “Devletin balansını bozma” çabaları olarak bile değerlendirilebilir.

Hiç şüphe yok ki, bunları duydukça Fethullah Gülen denilen adam zevk içinde ellerini ovuşturuyordur.

???

Bugün Türkiye’nin bir “cezaevleri problemi” yok. CHP’li Şafak Pavey gibi birkaç ismin yalanları ile DHKP-C ve PKK’nın cılız propagandaları hariç, cezaevlerimize yönelik ciddi bir eleştiri ile karşı karşıya değiliz. Tam 225 bin tutuklu ve hükümlümüz olmasına rağmen, baş ağrıtacak bir olay yaşamadık.

İşte bu tablo birilerini rahatsız ediyor. Cezaevlerindeki bütün terör örgütleri ortak bir eylem alanı arıyorlar. Birileri de “FETÖ ile daha ciddi mücadele” söylemi altında, cezaevlerinde daha sert tedbirler alınmasını istiyor. PKK, DHKP-C ve FETÖ ile birlikte, organize suç örgütlerini de bir araya getirecek akla ziyan formüller geliştiriyor.

Maalesef, son günlerde Türkiye düşmanlarının özel sipariş verse yaptıramayacağı gariplikler sergiliyoruz. Cezaevlerindeki bu canileri daha diri tutmak, birbirlerine daha çok kenetlenmelerini sağlamak için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Fethullah Gülen özel talimat verse yaptıramayacağı uçuk-kaçık formülleri “çözüm” diye ortaya atıyoruz. Onlara, ileride uluslararası mahkemelere gittiklerinde kullanacakları malzemeler üretmek için adeta çırpınıyoruz.

Oysa her şey hukuk çerçevesinde ve mecrasında yürüyor. Biraz sabredin, beklediğiniz dayağı mahkemeler alacakları kararlarla atacak zaten onlara. Tek tip elbiseyi de bunların üzerine o kararlar giydirecek. İşte o zaman yüzlerindeki gülümseme yok olup gideceği gibi, şov yapacak halleri de kalmayacak.

Malzeme vermeyelim ellerine. Biraz sabır…

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat