Ne yalan söyleyeyim, Conilere “Go home” dedikleri, 6. Filo’yu “denize döktüklerini” ballandıra ballandıra anlattıkları, “Bağımsız Türkiye” diye slogan attıkları günleri özlüyorum. Gerçi o zaman da Sovyet güdümünde ve dümen suyundaydılar, ama olsun. Hiç olmazsa bugünkü kadar komik duruma düşmüyorlardı.

Sovyetler Birliği dağıldı, bunlar kıblelerini kaybettiler. Adeta sudan çıkmış balığa döndüler. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Evrildiler, çevrildiler, savruldular, sonunda kendilerine yeni bir merkez buldular.

Yüzlerini batıya döndüler. Moskova yerine Washington’ın, Londra’nın, Berlin’in peşine takıldılar.

Solla, solculukla, solun evrensel değerleri ile hiçbir ilgileri kalmadı. Emperyalizmin sözcülüğüne soyundular. Şimdilerde bunu da millete “solculuk” olarak yutturmaya çalışıyorlar.

Pabucumun Solcuları bunlar!

***

Hayır, haksızlık filan etmiyorum. Her şey apaçık ortada:

Açın bakın, sözde “sol adına” yayın yaptıklarını iddia eden gazeteleri. Hepsi, batılı merkezlerden gelecek Türkiye aleyhtarı açıklamaları beklemekle meşgul. Ne gelirse üstüne atlıyorlar. Wall Street Journal, NewYork Times, Focus, Die Welt, Guardian gibi yayın organlarından Türkiye’ye yöneltilen her türlü eleştiriyi manşetlerine taşıyorlar. Bu ülkeye şaşı bakan Avrupa Parlamentosu’nun yayın organı gibiler. Gazetecilik yapmıyor, sanki düne kadar “emperyalist” diye üzerine saldırdıkları çevreler adına basın bülteni yayınlıyorlar.

Kendilerine “sol” adını veren partilere ve “halkçı” geçinenlere gelince…

Onların durumu da aynı. Onlar da Batı’nın sözcüsü gibiler. Bir politika filan üretmiyorlar. Sadece “karşıtlık” üzerinden siyaset yapıyorlar. Genellikle de bu ülkeyi ve yönetimini batıya şikâyet etmekle meşguller.

Şimdi kimse kalkıp da “yok öyle değil” türünden savunmalar içine girmesin. Biz, bu ülkede Marksist gelenekten geldiklerini iddia edenlerin, sağda solda “Biji Obama” diye slogan attıklarına bile şahit olduk.

***

FETÖ nedir? ABD destekli ve CIA güdümünde bir oluşum değil midir? ABD’ye hizmet etmemekte midir?

Bizim sözde solcularımız şu günlerde onlarla kol kola yürüyor.

MİT TIR’ları operasyonu, FETÖ aracılığı ile Türkiye’ye Batı (Sol literatüre göre emperyalistler) tarafından kurulan bir kumpas değil midir?

Ayak işlerini ve sözcülüğünü bizim sözde solcularımız yaptılar.

Bugün Türk ekonomisi bir saldırı altında değil mi? Batı, turizm dahil pek çok alanda bizi sıkıştırmaya çalışmıyor mu?

Onlara, ya da kendi tabirleri ile “emperyalistlere” yine bizim sözde solcularımız omuz veriyor.

Örnek o kadar çok ki!.. Hepsini sıralamaya kalksak, yazacak yerimiz kalmaz. Bunlar eskiden ona buna “işbirlikçi-ajan” diye saldırırlardı. Şimdi, bu işi gözümüzün içine baka baka, açıktan kendileri yapıyorlar.

***

Tek bir örnek vereyim size…

“Rıza Zarrab” diye Türkiye’yi ayağa kaldıran, açıklamalar ve yayınlar yapan bunlar değil miydi? Halen aynı kafa ve aynı yolda yürümüyorlar mı?

Ne ile suçlanıyor Rıza Zarrab? AB’nin İran’a karşı tek başına ve Birleşmiş Milletler kararı olmadan aldığı yaptırımları delmekle! Bir başka ifade ile özellikle bankacılık alanında Amerikan menfaatlerine aykırı hareket etmekle!

Samimi olsalar, zil takıp oynamaları gerekir, değil mi?

Hayır, tam tersine karalar bağlamış durumdalar. Hem Zarrab’a, hem de onun üzerinden Türkiye’ye saldırıyorlar. ABD’nin tek başına ve kendi menfaatlerini korumak için aldığı bir kararın sözcülüğünü yapıyorlar. Yetmiyor, Amerika’nın eşkıyalık yapıp, uluslararası hukuka aykırı şekilde bir Türk bankacısını tutuklamasını normal buluyor ve destekliyorlar.

Yaptıkları iş, “sol” ve “solculuk” adına ABD çıkarlarını korumak. Adeta, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Amerika’nın bir eyaletiymiş gibi hareket ediyorlar.

Boşuna “pabucumun solcuları” demiyorum bunlara. Fazlasıyla hak ediyorlar!

Daha düne kadar “halk düşmanı” diyorlardı, kendi sergilediklerinin sadece binde birini yapanlara! Ardından da ekliyorlardı:

-Emperyalizmin yerli işbirlikçileri…

Daha fazlasını yazmayayım. Sizler de biliyorsunuz zaten, dün neler deyip neyi savunup, bugün nasıl davrandıklarını!

Emin Pazarcı / Akşam