Sanırsınız Sırbistan’a gitti. O mezbaha benim, bu mezbaha senin dolaştı. Durumu yerinde tespit edip, CHP’nin TBMM’deki Grup Toplantısı’nda kürsüye çıktı ve “Bunlar besmelesiz kesildi” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bahsediyorum. “Kılavuzu karga olanın” akıbetine uğradı. Sözcü’de, orada burada yazan bazı kalemlerin peşine takıldı. Gerçeklerle taban tabana zıt laflar etti. Çam üstüne çam devirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sırbistan gezisinde alınan “et ithali” kararını öyle bir çarpıttı ki, “yuh artık” dedirtti.

Kılıçdaroğlu’na göre bu olay, Boşnakların katili Sırp Kasabı Miloseviç’le tokalaşmakmış!

Oysa durum tam tersi: Kılıçdaroğlu yine anlamamış; bu karar Sancak’taki Boşnaklara verilen büyük bir destektir. Son dönemde Türkiye’nin attığı çok önemli adımlardan biridir.

Cehaletin gözü kör olsun…

Bakın ne hallere düşürüyor insanı!

***

Balkanlar’daki Müslümanlar, yıllardır Türkiye’de kulis yapıyorlar. Sırbistan’ın Sancak Bölgesi’ndeki Türk, Boşnak ve Arnavutlara bir şekilde destek verilmesi gerektiğini söylüyorlar. Aksi halde yok olup gidecekleri uyarısında bulunuyorlar.

Zamanında Cumhurbaşkanı Demirel’e de anlattılar bunları. O da konuyla ilgilendi, ama hayata geçiremedi. Yıllardır bekledikleri destek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sırbistan gezisi sırasında geldi.

Çünkü…

Sırbistan’da en çok et Sancak’ta üretilir. Üstelik orada besicilik kapalı alanlarda değil, açıkta yapılır. Merası çok, yağmuru boldur. Balkanlar’ın en kaliteli eti orada elde edilir. Tarımın en geliştiği bölge burasıdır. Bilmeyenler öğrensin; et, süt, peynir üretimi ile sebzecilik Müslümanların tekelindedir.

Buna rağmen pazarlama imkanları olmadığı için para etmez. Bu yüzden de o bölgede yaşayan Türkler ve Boşnaklar, son derece yoksuldur. İşsizlik de had safhadadır.

İşte, Sırbistan’dan et ithali kararının arkasında bu gerçekler vardır!

Bu yüzden de “Sırbistan’dan Srebrenitsa canavarlarından et alacağız, onları zengin edeceğiz” söylemleri, ya cehalet ya da kötü niyettir.

***

Malum bazı köşe yazarları ile Kılıçdaroğlu üzgün olabilir. Ancak, Sancak Boşnak Milli Meclis Başkanı Süleyman Uganin alınan karardan son derece memnundur.

Nasıl memnun olmasın ki!..

Yıllardır peşinde koştukları adım, geç de olsa atılmıştır. Bu karar, aç insanları doyuracak, Sancak’taki göçü önleyecek ve Müslümanları yerinde tutacaktır.

Kılıçdaroğlu bilmez, ama Sancak, Balkanlar’ın en stratejik yeridir. Sırbistan, Bosna, Karadağ, Kosova ve Arnavutluk arasında kilit bir mevkidir. Eğer büyük devlet olma iddiası varsa, Türkiye’nin orada bulunması gerekir.

Bitmedi, dahası da var…

Et ve tarım ürünleri ithali ilk adımdır. Öyle görünüyor ki, bu adımlar devam edecektir. Sırbistan gezisi sırasında Süleyman Uganin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, başta bölgede bir üniversite kurulması olmak üzere başka konuları da açmıştır. Erdoğan da “Türkiye’ye gel, bu konuları görüşelim” demiştir.

En önemlisi de nedir biliyor musunuz?..

Bugün Balkanlar’ı sömüren Avrupa, Sancak gibi yerlere tek kuruşluk yatırım yapmamaktadır. Bütün yatırımlar, Slovenya ve Hırvatistan’a, bir başka ifadeyle Katolik nüfusun yoğun olduğu bölgelere gitmektedir.

O bölgede yaşayan Osmanlı bakiyelerinin gözü Türkiye’nin üzerindedir. O insanların bizden beklentileri vardır. Kılıçdaroğlu, ne kadar çarpıtmaya ve yerden yere vurmaya çalışırsa çalışsın, Türkiye’nin Sırbistan’dan et ve tarım ürünleri ithali kararı, Balkanlar’a yönelik son derece önemli bir adımdır. Büyük devlet ve Avrupa’da etkili olmanın kaçınılmaz bir gereğidir.

***

Yapılanları değerlendirmek ve anlamak için misyon lazım…

Maalesef bunlarda o yok!

Adım atmak için vizyon gerekli…

Ara ki o bunlarda o vizyonu bulasın!

Ne yazık ki, dönen tekerin önünde takoz, atılan atımları engelleyen pranga gibiler! Milli menfaatlerimizin önünde en büyük engel haline geldiler. Ama çok şükür bunlara rağmen teker dönüyor ve Türkiye atması gereken adımları atıyor.

AKŞAM