Cinayet ve eşkıyalık

  • GİRİŞ12.10.2018 09:24
  • GÜNCELLEME12.10.2018 09:24

Ortada devlet tarafından işlenmiş bir cinayet iddiası var. Hem de insanlık dışı metotlar kullanarak işlenen hunharca bir cinayet! Eldeki veriler, iddiayı güçlendiriyor. Ayrıca, bir de bu iddiayı çürütmek için “kaçırma” yani eşkıyalık senaryoları ortalıkta dolaşıyor.

Cemal Kaşıkçı hadisesinden söz ediyorum…

Her iki eylem de suç. Her ikisi de skandal.

Suudi Arabistan çok kötü bir biçimde köşeye sıkışmış durumda. Zaten patinaj yapıp duruyor; olan biteni izah edemiyor.

Bu noktada düşünülmesi ve cevabı aranması gerekenler var:

Suudi yönetimi için şaşırtıcı bir durum değil bu eylem. Meşrepleri bunu yapmaya müsait. Ancak, nasıl böylesine pervasızlaşabildiler? Bir başka ülkede (Türkiye’de) böyle bir operasyonu gerçekleştirebilecek cesareti nereden aldılar? Böyle büyük bir riske nasıl girdiler?

Çünkü, olayın ortaya çıkacağı daha başından belliydi.

Elbette, Türkiye dahil pek çok ülke “Ne kadar güzel bir operasyon gerçekleştirdin” diyecek değildi. Bu eşkıyalık ve vahşetin bir karşılığı olacaktı.

Sorunun cevabını vereyim isterseniz:

Operasyonu biliyordu ya da bilmiyordu, önceden haberi vardı veya yoktu. O ayrı bir konu. Ancak, Suudileri Amerika şımarttı. Son dönemde ABD ile girdiği ilişkiler, onlara böyle bir pervasızlığı yapma gücü verdi.

Çılgınlık bu! Suudi yönetiminin de bu çılgınlığı bir yerlere güvenmeden gerçekleştirebilecek kapasitesi de yok. Bakmayın bugün ABD’den peş peşe gelen tepki açıklamalarına. Suudileringüvendikleri dağlara kar yağıp yağmayacağını zaman gösterecek.

Şimdi sakın bana “Ama ortada bir vahşet var. Medeni dünya ayağa kalktı” demeyin. O “medeni”dünyanın sabıka kayıtlarında buna benzer pek çok vahşet bulunuyor.

Sonuçta neler olacağını “menfaatler” ve “alınacaklar” ile “verilecekler” belirleyecek!

***

Olay, son derece planlı bir iş olarak görülüyor. Cemal Kaşıkçı’ya önceden randevu verilmiş. Randevu zamanı da Suudi Arabistan’dan içlerinde adli tıp uzmanlarının da bulunduğu uçak dolusu insan gelmiş. Bu operasyonu konsoloslukta onlar gerçekleştirmiş. Kaşıkçı’nın cesedini parçalamak için getirilen özel testerelerden bile bahsediliyor.

Planlı, ama son derece aptalca bir operasyon!

Kaşıkçı meselesinin gündeme geldiği ilk gün, sosyal medyada paylaşmıştım. “Suudiler bıraksınlar laf kalabalığını” demiştim:

“Kaşıkçı’nın, İstanbul Başkonsolosluğu’ndan çıkarken alınan kamera görüntülerini versinler, yeter.”

“Yoksa kameraları bozulmuş mu?” diye de eklemiştim.

Aynen öyle olduğu ortaya çıktı. Suudiler beklendiği gibi “kameraların o süre içinde bozuk olduğunu” açıkladılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu açıklamalarının hiç de inandırıcı olmadığını söyledi zaten.

Sırf kamera kayıtlarıyla ilgili olarak yaptıkları bu açıklama bile, içeride neler olup bittiğini ortaya koymak için yeterli. İşte o yüzden “aptalca bir operasyon” diyorum. Suudi yetkililerin yaptıkları açıklamalar bile suçun işlendiğini gösteriyor. Suudiler, hayatın doğal akışına ters savunmalarla kendilerini ele veriyor.

Farklı bir ekip görevlendirip, bu operasyonu dışarıda yapsalar çok daha akılcı olurdu. Hiç olmazsa, yakalansalar bile daha kolay inkâr ederlerdi. Böylesine net bir ilişki ortaya çıkmaz, ülkelerini savunurken, daha rahat ve inandırıcı olurlardı.

***

Vahşice işlenen bir cinayetten söz ediyoruz. Üstelik bu cinayet, bizim ülkemizde ve bizim gözümüzün önünde gerçekleşti.

Türkiye de ne olup bittiğinin farkında. Bizzat Devlet Başkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarda bu durum açıkça görünüyor.

Türkiye buna rağmen itidalli davranıyor. Üzerine düşenleri yerine getirip, durumun iyice netleşmesini bekliyor. Bu arada, çeşitli ülkelerden yükselen tepkiler ve kimin ne dediği dikkatli bir şekilde takip ediliyor.

Çünkü…

Henüz kimin elinin kimin cebinde olduğu belli değil. Göreceksiniz, bu pilav daha çok su götürecek. O yüzden aceleci davranmamak lazım. Türkiye de zaten onu yapıyor.

Yorumlar1

  • ylç 5 yıl önce Şikayet Et
    Teşekkürler Emin abi.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat