Haybeciliğin sonu

  • GİRİŞ06.07.2015 10:13
  • GÜNCELLEME06.07.2015 10:13

Sonucu da bu yazıyı bağlamaz, ona göre okuyunuz. 

Bu Çipras denilen adam iktidara geldiğinde Türkiye'de zafer çığlıkları atanlar vardı. Bugün de vardır. Yunanistan'a sosyalizm geldiğini sandılar. 

O kadar ki, solcu Maliye Bakanı Varufakis'in "eş durumundan" çok zengin olduğunu bile görmek istemediler. Ne olacaktı canım, bizde de ilk komünistler hep köşklerde konaklarda büyümüş "paşa torunları" değiller miydi? (Ona bakarsanız Marx da burjuvaydı, Engels de...) 

Bunlar, Clinton ya da Obama iktidara geldiğinde Amerika'da da kapitalizmin sona erdiğini sanmışlardı... 
Çipras'ın bir "koalisyonun lideri" olduğunu da görmek istemediler. 

Oysa mesele basitti: Yunanistan, önce Samaras ile "alacaklılarına boyun eğme" yolunu denemiş, başaramamıştı, şimdi de Çipras ile "başkaldırmayı" denemek istiyordu... Gene başaramadı. 

Yunanistan'da devrim mevrim olmamıştı, Yunanistan yalnızca blöf yapıyordu. 

Devrim olsaydı, Çipras başbakan olduğunun hemen ikinci gününde Avro'dan da, Avrupa Birliği'nden de çıkardı. 

Bu aynı zamanda daha beter yoksulluk, hatta açlık ve iç savaş demekti. 

Oysa yüz doksan beş yıllık bağımsızlık tarihi boyunca tam dört kere daha iflas etmiş olan Yunan devleti, iç savaşa da alışıktı! Beş yıl da iç savaş görmüştü. 

Korkacak bir şey yoktu canım, Rusya'da farklı bir şey olmamıştı ki... 

Lenin Rus ekonomisinin içine etmiş, ülke dört yıl sürecek berbat bir açlık dönemine ve çok kanlı bir iç savaşa sürüklenmişti. (Bunu ya bilmezler ya da görmek istemezler.) 

Lenin bu pis dönemi ancak kapitalizme kısmen geri dönerek atlatabilmişti. (1922- 1929 arasında yedi yıl süren NEP, yani "yeni ekonomik politika" dönemi, aslında Bolşevikler'in "biz bu işi beceremedik" itirafından başka bir şey değildi!) 

Çipras, Avrupa Birliği yani kapitalist sistem içinde kalarak onlara kafa tutmaya kalktı, "sol mol kokan" birtakım laflar da etti. 
Bu tutumun ciddiye alınacak bir tarafı yoktu. Nitekim Avrupalı kapitalistler de almadılar. 

Çipras briç kulübünde blöflü pişbirik oynamaya kalkıyor ya da "borçların yüzde otuzunu silin, geri kalanını da ödemeye yirmi yıl sonra başlayalım" gibi gülünç önerileriyle "üç kornere bir penaltı" istiyordu... 
Yunanistan öyle ya da böyle borcunu ödeyecektir. 

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat