CHP deyince

Seçimler öncesi, seçimlerin favori partilerinin tümü tanıdık..

  • GİRİŞ26.04.2015 11:10
  • GÜNCELLEME26.04.2015 11:10

MHP, CHP, AK Parti, HDP... Şöyle lideri hakkında fikrimiz olmayan, sürprizlerle dolu bir parti çıksaydı da ortalık biraz şenlenseydi, fena mı olurdu?..  3 Kasım 2002 mesela çok özeldi bu anlamda.. AK Parti, kadroları bakımından tanıdık dahi olsa, bir ‘değişim’ söylemiyle çıktığı yolculukta, ne yapacağı merak ediliyordu.. Otobüsleri, kadın-erkek diye ayıracak mıydı, içkili mekanların tümünü kapatacak mıydı, başörtüsünü kadınlarda zorunlu hale mi getirecekti?.. Bunlar özellikle seküler kesimlerce seçimlerden evvel yükseltilen beklentilerdi.. Hele Genç Parti?.. Epey bir müddet ideolojik olarak nerede durduğunu kimse anlamadı.. Sol Kemalist mi, ülkücü mü, liberal mi garip bir adam, garip bir takım söylemleri var. Döner dağıtıyor, sevilen şarkıcılara konser falan da verdiriyor, uçuk-kaçık vaatlerde de bulunuyor.. Tahmini güç bir seçim sonrası durum vardı anlayacağınız.. Ama şimdi durum başka..

Bugün ilk olarak CHP dendiğinde ne anlıyor geniş kitleler, insanların aklına ilk neler geliyor ona bakacağız.. Genelleme yaptığım vakit bana kızıyorlar. Onun için kime göre, neye göre gibi soruları sorarak gitmeye çalışacağım.. Ama kuşkusuz, genele hitap eden pek çok yönü de var siyasi partilerin. Onu da göreceğiz..  

Belli bir yaşın üzerindeki Müslüman-dindar kesime göre CHP, din düşmanı bir organizasyon.. Camileri kapatan, ahır yapan, pavyona çeviren, satan-savan bir yapı.. Bu durup dururken olmadı elbette.. Tek parti döneminde bu iş ayyuka çıkıp da artık ‘din düşmanlığı’ tescillendiğinde CHP, proaktif bir hamle yaparak dindar bir akademisyen olan Ord. Prof. Şemsettin Günaltay’ı sahaya sürdü..  Nihat Erim, o yıllarda Günaltay’ı anlatırken; “Onun bir din adamı olarak tanınması bizim için istifadeli oldu. Zira dıştan dindar gösterilmesi, memleketin dindar ve muhafazakâr zümresi üzerinde lehimize tesir yapıyor. Oysa laiklik bahsinde hiçbir şey feda etmedik. Bilakis, laiklik mefhumunu tam ölçüsünde tatbike geçtik....” diye not düşmüştü.. Durumun ne denli ciddi olduğunun farkındalardı anlayacağınız. Şemsettin Günaltay’dan bu yana her seferinde deniyorlar ama bu numarayı daha yedirebilmiş değiller.. 1946 - 2015... Serbest seçimlere geçildiğinden bu yana CHP hiç kazanmadı.. Tek parti döneminde yapılanların sabıkasını üzerinden atmadan 27 Mayıs kanlı darbesinin fikri sahiplenişine ne demeli?.   Yapılan her darbe CHP’den güç aldı, destek aldı bugüne kadar.. CHP olmasaydı, asker bu denli rahat hareket edemezdi, bu bir gerçek.. Fakat yine tabloya bakmakta yarar var.. Hangi darbe sonrası, CHP güçlenmiş?.. Bütün darbeler, halkta CHP’ye olan antipatiyi yükseltmiş.. 28 Şubat’ta CHP’nin baraj altı kalmasının başka bir izahı olabilir mi?.. 

Sadece din ile inançla, değerlerle değil.. CHP, tarihsel bakımdan pek çok konuyla yüzleşmek durumundadır.. 1915 Ermeni Trajedisi konusunda hükümeti eleştirmeye devam edersen, 1938 Dersim Katliamı’nı dönemin şartları içinde değerlendirip neredeyse haklı ve meşru gösterirsen, kadim meselemiz olan Kürt Sorunu’nda katı ve uzlaşmaz bir tavır takınırsan, sana olan bakışı da değiştiremezsin..  

 

Yazının devamı için TIKLAYIN

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat