Yalanmış, manipülasyonmuş, siparişmiş, hiç önemi yok..  Örneğin, ‘İmralı Zabıtları’ haberinden sonra; “Nasıl girdim bu işe ya, kim için?” diyerek ağlayan patronlar acaba bugünlerde PKK’nın siyasi kanadı HDP için arka arkaya güzellemeler yapan Aslı Aydıntaşbaş’ı okuyor mu ara ara.. Kategorik olarak AK Parti ve Erdoğan düşmanlığı yapan Aslı Aydıntaşbaş artık açıkça PKK’nın siyasi kanadı HDP’nin propagandasını yapıyor. Ve üstelik de yalan yanlış bir takım bilgilerle, verilerle.. Artık neredeyse hemen her yazısında HDP’nin nasıl da cici bir parti olduğunu ve sayısal olarak da üstünlüğü elinde tuttuğunu üfürüyor. Gerek etrafındaki bir takım adamlara sorarak edindiği izlenimleri gerçekmiş gibi yazıyor gerekse ‘yapılan araştırmalar gösteriyor ki’ gibi bir takım kaynağı belirsiz anketlere atıf yapıyor.. 

Bu kamuoyu oluşturma operasyonu bizzat HDP’nin parti olarak seçime girme kararıyla birlikte start aldı.. O vakte kadar CHP övgüleri düzen yazarlar, birden bire ‘CHP nasıl olsa iktidara geliyor, biz HDP’ye baraj geçirtip keselim AK Parti’nin önünü’ demeye başladı.. Deniz Baykal’ın ‘CHP Kızılay değildir’ ya da Mustafa Balbay’ın ‘CHP Darülaceze değildir’ temalı çıkışları bu yüzden… 

Hatırlasanıza 21 Mart Nevruz Buluşması yapılacak.. Abdullah Öcalan’ın mesajı okunacak.. Hemen öncesinde yapılan tartışmalı Dolmabahçe Toplantısı’nda katedilen mesafenin temelleri atılacak.. HDP’nin, 21 Mart öncesi son grup toplantısı.. Diyarbakır’a meydanlara milyonlarca kişiyi davet edip güçlü bir barış çağrısına ev sahipliği yapması bekleniyor.. Ama o ne yaptı?.. O son grup toplantısında, twit atar gibi tek cümlelik bir mesaj verdi ve toplantıyı kapattı.. Öcalan’ın açık tavrını bilmesine rağmen, ‘başkanlık sistemine yokuz’ dedi.. Üç gün sonra yapılan Nevruz Buluşmasına da gitmedi zaten.. İşte bu mesajını Nişantaşı almış olmalı ki düne kadar ‘terörist’ dedikleri bir yapıyı birdenbire demokrasinin sigortası konumuna oturtuverdiler.. Tehditle, baskıyla, şantajla, silahların gölgesinde süren bir kampanyaya Doğan Medya Grubu sayfalarından, Demirören Medya Grubu sayfalarından methiyeler düzmeye başladılar.. Hep Hürriyet’e, Radikal’e falan bakıyoruz ama Milliyet Gazetesi de aşağı kalır gibi değil..  Kadri Gürsel bir taraftan, Aslı Aydıntaşbaş bir taraftan, Mehmet Tezkan başka bir taraftan tam saha pres HDP propagandası yapıyor.. Ve bunu da artık gizlemiyorlar.. 

yazının devamı için tıklayınız