Terör örgütüPKK-PYD’nin paravanı SDG’nin sözcüsü iken Özgür Suriye Ordusu’na teslim olan ve Türkiye’ye getirilenTalal Silo’nun Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamalar çok önemliydi. Türkiye’nin sahada tespit ettiği ve dünyayı uyardığı gerçekleri bu kez SDG sözcüsü içerden bilgilerle doğrulamış oldu.

Öncelikle Silo’nun saf değiştirmesini sağlayan Milli İstihbarat Teşkilatı’nı, DEAŞ-PKK-ABD arasındaki ilişkiyi kayda geçiren röportaj dolayısıyla Anadolu Ajansı’nı tebrik etmek gerek. Önemli bir iş çıkardılar.

Talal Silo’nun anlattıkları, bölge tarihi yazılırken atıf yapılacak öneme sahip. ABD’nin utanç sayfalarına da eklenecek ayrıca. Çünkü ABD’nin hem Türkiye’ye karşı faaliyet gösteren terör örgütlerinin banisi ve hamisi olduğunu hem de yüzüne vurulduğunda sarf ettiği her resmi sözün yalandan ibaret olduğunu ortaya koyuyor.

***

Röportajın zamanlamasıda önemli ve anlamlıydı doğrusu. Küresel satrancın bölgedeki hamleleri üzerinden yakın döneme baktığımızda özellikle.

Suriye’de kalıcı çözüm Türkiye, İran ve Rusya’nın garantörlüğünde Astana Süreciyle sahada belli bir aşamaya getirildi. Sonra yine bu üç devletin iradesiyle Soçi Zirvesi’nde masada karara bağlandı. Süreç elbette Cenevre’de nihayete erecek ve ABD devrede olacak ama bu üç devletin ABD’nin bölgede hayata geçirmeye çalıştığı planı bozduğu da ortada.

Keza kendisine teslim olmasını umarken Türkiye’nin bağımsız politika hamleleri, askeri operasyonları ve diplomatik ataklarıyla karşılaştı Washington. Tam FETÖ’den kopyaladığı iddialar ve hukuksuz delillerle başlattığı Sarraf davasından Türkiye aleyhine sonuç almayı planlarken bu kez Talal Silo’yu kaptırdı Türkiye’ye. SDG sözcüsü de ABD’nin PKK ve DEAŞ ile ilişkisini anlattı bir bir.

***

Şimdi gelelim ABD’nin ipliğini pazara çıkaran röportajın başlıklarına.

Silo’nun söylediklerinin başında Suriye Demokratik Güçleri’nin YPG-PKK’nın ta kendisi olduğu gerçeği geliyor. Gerçi Temmuz’da bizzat ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas kaçırmıştı ağzından ama olsun. “Türkiye PKK ile bağ kuramasın diye YPG’ye ‘adınızı değişirin’ dediklerini, YPG’nin de araya demokratik lafını sokuşturarak pek akıllıca davrandığını” söyleyerek planı anlatıvermişti ABD’li yetkili.

Şunları da şu netlikte kayda geçirdi SDG’nin eski Resmi Sözcüsü Talal Silo.

- “SDG'nin kuruluş nedeni ABD'dir. ABD yönetimi PKK-PYD’ye silah vermek istiyordu. SDG'nin kuruluş ilanı sadece bir tiyatroydu”.

- “SDG ambleminde Hatay’ı Suriye’de göstermemizi Şahin Cilo (YPG’li, sözde SDG komutanı) istedi. Beni SDG sözcülüğüne Cilo atadı, SDG adına açıklama yapma talimatı Cilo’dan, açıklama metni Bahoz Erdal veya Nurettin Sofi’den gelirdi).

- “Birkaç kez ABD’nin isteğiyle SDG ve PKK arasında bağ yoktur açıklaması yaptık”.

- “Biz SDG olarak maaş dahil her şeyi YPG'den alıyoruz. Liderler maaşsız ama kaçakçılık ve rüşvetten kazanıyorlar”.

- “SDG sadece bir isimdir. Yeryüzünde gerçek varlığı yok”. (Tüm hiyerarşiyi ve işleyişi anlattı.)

- “SDG’yi ABD tarafı yönetiyor aslında. Seçimler yapılsa da hepsi tiyatro”.

- “Şahin Cilo, SDG genel komutanı olmasına rağmen talimatlar Bahoz Erdal’dan geliyordu. O da (KCK elebaşı) Sabri Ok’tan emir alıyordu. Bu ilişkileri çözmek iki yılımı aldı”.

- “SDG’nin politikalarını McGurk yönlendiriyordu. PYD/PKK, ABD onayı olmadan hiçbir hamle yapamaz.”

- “Obama döneminde sınırlı destek vardı. Bazen kullanılmış silah da geliyordu, bazıları kullanılamaz haldeydi. Trump gelince zırhlı araçlar gelmeye başladı”.

- “Silahlar, SDG’ye oradan YPG’ye sonra da PKK’ya ulaşıyordu.”

- “Amerikalılar kiminle çalıştıklarını iyi biliyor.”

- “Suriye’de en az 50 bin civarında YPG’li var”.

- “ABD’nin bilgisi SDG’nin refakatiyle DEAŞ’lılar sadece Rakka’dan tahliye edilmedi, Münbiç’te ve Tabka’da da tahliye edildi”.

Her biri Türkiye’nin zaten sahadan bildiği gerçekler olmasına rağmen SDG resmi sözcüsünün anlattıkları ABD’yi her düzlemde zorlayacaktır. ABD FETÖ ve Sarraf ile yeni bir tiyatro kurarken Türkiye Silo ile ABD’nin PKK’yla kurduğu diğer tiyatroyu yerle yeksan etti.

Star