Hacı Bayram'ı yeni haliyle ziyaret etmek!
- GİRİŞ15.08.2011 12:59
- GÜNCELLEME15.08.2011 12:59
Ankara’da garip bir hal vardır. Sokakta, caddede insanları rahatsız eden bir şey varsa fiskoslar başlar. “duydun mu bunun nedeni Gökçek’in aldığı bilmem ne kararıymış…” Olayı araştırın Gökçekle en ufak alakası yoktur…
Çankaya sakinlerindenim…
Akpınar mahallesinde “çocuk oyun alanı, park” diye imarda kayıtlı bir yığın boş alan var, ilçe belediyemiz ne hikmetse bir türlü park yapmaz. Bu boş alanlarda “moloz alanına” dönüşür…
Çankayalı oy’unu veriyorsun, birde hizmet neden gelmiyor diye sorgulasana!
Park yok, kaldırım yok, yeşil alanlar işgal altında…
5 yıl oldu, yanımızdaki “yeşil alan” hala moloz yığını…
Öveçlerden tutun, balgat, dikmen, Akpınar, keklikpınarı tümüyle aynı şekilde ihmal ediliyor
Burası Çankaya!
İdeolojinin kol gezdiği şehir…
Bu yüzden hizmetin köşe bucak arandığı ama bir türlü bulunamadığı şehir…
Bu mesele mühim!
Yeni belediye Başkanı Bülent Tanık’tan umutlanmıştık, maalesef o da klasik partili çıktı. “Nasıl olsa burası Çankaya, hizmet vermesem de partim seçimi alır” anlayışı hakim…
Ama gelin görün ki Çankayalı bu ihmallerin Melih Gökçek yüzünden yaşandığına inanıyor
ya da böyle inandırılmış…
***
Bugün Melih Beye bir teşekkür edelim…
Çünkü bu köşenin müdavimleri bilir 3 yıl önce bu köşeden “Gökçek’e Hacı Bayram Eleştirisi” diye bir yazı yazmış, bizde ihmalin faturasını Gökçek’e kesmiş, oradaki çirkin sahnenin Hacı Bayram’ın maneviyatına yakışmadığını ifade etmiştik.
Aradan çok değil, üç yıl geçti…
Belki daha erken olacaktı ancak bölgedeki kamulaştırmada yaşanan sorunlar fırsat vermedi…
Bugün bambaşka bir Hacı Bayram var…
Etrafı düzeltilmiş, tarihi evleri onarılmış, yerleşke tümüyle bambaşka bir havaya girmiş. Hacı Bayram’ı ziyarete gelenler şimdi bakımlı ve onarılmış bu havada daha fazla vakit geçirmek istiyor. Manevi havanın kokusundan istifade etmek istiyor.
Projeye başlandığında yakından ilgilenmiş, adım adım uygulamasını da bir gazeteci, bir vatandaş sıfatıyla takip etmiştim.
Gerçekten büyük bir titizlikle yürütüldü çalışmalar…
Ve bugün o görkem ki manzara ortaya çıktı.
Şimdi bu manzarayı kente kazandıran, her şeyden önemlisi kentin “manevi mimarına” saygı gösteren Belediye Başkanı Sayın Gökçek’e ve emeği geçenlere kalbi bir teşekkür etsek herhalde kimse bizi kınamaz…
Hacı Bayram’a selam olsun!
***
Alman Gençliğine ‘çüş’ demeyi öğretmişiz! |
Neyzen Tevfik sevenlerimiz vardır, hatta çoğumuz “gizli” bir Neyzen hayranıyızdır, ama “çaktırmayız”… Neyzen’in en büyük silahıdır “argo”… Ama şiirselleştirdiği, edebiyatçı kimliğini konuşturarak yazdığı o argo bile insanda bazen eğitici dikkatler oluşturuyor. Neyzen Tevfik hayranı bir milletten ne beklenir, işte önceki gün düşen haber “bu beklenir” dedirtecek cinstendi. Almanya’da çıkan bu sözlük göçmenlerin Almancaya soktuğu sözcükleri bir araya getirmiş. İyi bir çalışma, bizde pek örneği yok… Oysa bizimde dilimize farklı etkiler var. Çalışmanın en çarpıcı sonucu Türklerin Almanlara öğrettiği sözcüklerde… Alman gençler Türklerin ‘lan’, ‘çüş’, ‘haydi’, ‘moruk’ gibi kelimelerini kullanıyormuş. ‘Mahalle Almancası’ isimli sözlüğe göre, farklı dillerin etkileşimiyle Almanca temelli yeni bir dil ortaya çıkıyormuş. Bunun yanısıra Alman gençler, Türkçe “ulan” ve “lan” ünlemlerini de kullanmaya başlamış. Bu haber karşısında yapacak da yazacak da bir şey yok. Biz “kaba” sözlerden kurtulalım, Avrupalı olalım derken, Avrupalılar “Türkleşiyor” galiba! Enver Paşa bugünleri görseydi ne yapardı? Namık Kemal ne yazardı mesela? Ama ben en çok Neyzen’i merak ediyorum! Neyzen Tevfik, kalk da gör tüm Avrupa seni okuyor! |
***
- RTÜK, Minik Kuş’umuz Sezen’e ceza kesmiş; “yakma bir cigara”
- Cengiz Semercioğlu Baba olmuş, “Baba Cengiz”e selamlar!
- Mehmet Ali Bulut, “cennete geri dönüş’ün yolunu bizimle paylaşır mı?
- Teoman, “şarkıyı bıraktım, şimdi baba olacağım, dünya turuna çıkacağım” demiş. Bak buda iyi bir karara benziyor.
- Hulki Cevizoğlu “ceviz kabuğunu” doldurmayan konulardan ne zaman çıkacak!
- Birand, 5 Eylül’de Yeni haliyle ekranlara dönmeye hazırlanıyormuş. Geçmiş olsun.
- Elveda Rumeli ekibi, Elveda Yemeni, Hoşça kal Mısır’ı, Üzgünüm Suriye’yi, Merhaba Somali’yi gündemine alır mı?
- Deniz Seki son albümünde “tutunamayanlar”ı fena tutuyor! Ama “o ne dedi bu ne dediye bakmıyor”…
- İlahi Star, yeni sesler için fırsatlar sunacak, bizede yeni tarz beklentisi beklemek düşecek!
Fatih Bayhan – Haber7
bayhan.f@gmail.com
Yorumlar3