Türkiye'nin Demokratikleşme fotoğrafı!
Eğer, başlar açılacak, sakallılar içeri giremez uygulaması yapılsaydı bu yemin töreni Türkiye'nin huzurunu kaçıran görüntülere sahne olurdu, ama bu kez öyle olmadı...
- GİRİŞ26.12.2011 08:19
- GÜNCELLEME26.12.2011 08:19
Eğer geçtiğimiz Cuma günü Konya’da Hava Savunma ve Eğitim Merkezi Komutanlığında gerçekleşen yemin töreninde “Başlar açılacak, sakallılar içeri giremez” gibi bir tavır olsaydı emin olun Türkiye’de ciddi bir gündem olurdu. Ancak öyle bir şey olmadı. Evladını yemin töreninde izlemek için Anadolu’nun her yanından gelen insanımız, rutin üst-baş aramasının ardından askeri araçla salona taşındı ve içeri alındı.
Eminim ülkenin bir çok yerinde de yemin törenleri yapıldı, ajanslara da böyle bir kriz haberi düşmediğine göre sorun yok. Ancak asıl gündem de bu değil mi? Askerin aldığı her tavrı “demokratikleşme yolunda bir adım” diye takdim ederken, attığı adımları görmezden gelmek, yok saymak, teşekkür etmemek samimice bir yaklaşım değil.
O halde gelin geçtiğimiz Cuma günü Konya’da Hava Savunma ve Eğitim Komutanlığındaki yemin töreninde yaşananlara bir göz atalım...
Önce kapıdan başlayan bir heyecan…
Daha önce yemin törenlerine katılmış birisi olarak bu heyecanı yeniden gözlerde okumak benim içinde ayrı bir heyecandı.
Türkiye’nin her yanından insan var…
Saat 10.00’da başlayacak tören için 8:30’da aileler Komutanlığın girişinde hazır. Dışarıdan izliyorum, kapıda nöbet tutan askerin misafirlere karşı tavrı, yaklaşımı şaşırtıyor. Bir tavra bakıyorum, bir de yukarıdaki tabelaya…
Çünkü bu kadar kolaylaştırıcı ve güler yüzlü karşılamayı çoğu zaman sivil iş merkezlerinin girişinde dahi göremiyoruz…
Aileler rutin üst-baş aramasının ardından askeri alana giriş yapıyorlar, çocuklar, anneler, babalar, dedeler…
Giriş kapısından çevrilen yok… “Çevrilmek” kelimesini özellikle yazıyorum.
Askeriyenin bırakın eğitim alanına girmeyi, gazinosuna böyle giriş yapamazdınız…
Şimdi beyaz sakalıyla, başında soğuktan korunmak için giydiği belli olan külahıyla asker dedesi, torununun yemin törenini izlemeye gelmiş ve askeriyenin kapısından hem de “hoş geldiniz dedeciğim” diye karşılanarak giriş yapıyor…
“Başörtülü” Kadınlar diyorum, herhalde onlara bir uyarı gelir…
En azından yanımdaki kayın validemi, “uyarıya hazır olmalı” diye düşünüyorum…
Ama olmuyor…
Anadolu insanı, başı açığı, başı örtülüsü, sakallısı, sakalsızı, takım elbiselisi, sivil giyimlisi, genç kızı, çocuğuyla askere gönderdiği evladının yemin törenini hiçbir sorun yaşamadan izleyebiliyor… Girişte hiçbir sorun yok…
Az sonra askeri araç geliyor tüm aileler araca bindiriliyor ve törenin yapılacağı salona taşınıyor… Salondaki fotoğrafta şaşırtıcı…
Askeriyenin o ağır hissi salonda yok.
Ne törenler görmüş adamım, ne askeri, sivil törenlere katıldım, bırakın görevlilerin yanındakiyle konuşabilmeyi, misafirlerin sesini dahi çıkartamadığı ortamlar olurdu.
Ama eskiden eser kalmamış…
Kucağında çocuğuyla gelip, “bak oğlum az sonra ağabeyin yemin edecek, asker olacak” diye çocuğuyla konuşan kadın da oradaydı, henüz oyun çağında çocuklar da… Şaşırtıcı olansa çocukların yeminin yapılacağı alanı bir ara oyun alanına çevirmesiydi…
Kapalı Spor salonunda boş yer kalmadı, askerler grup grup salona tekmille girmeye başlayınca bir alkış tufanı koptu… Her grup girdiğinde yeniden alkışlar…
Tören başladığında salona sinen sessizlik Hava Savunma ve Eğitim Merkezi Komutanı Topçu Kurmay Albay Metin Toker’in salona girmesiyle bozuldu. Askerler selam dururken, salon alkışlarla karşılık verdi…
Salonda yüzlerce asker tekmil halinde duruyordu, yanı başlarında askeri bando, flamalar, bayraklar… Ama ortamdaki hava sivildi…
Yeminler edildi ve “silah arkadaşlığı” kavramı işte böyle anlam kazanıyor…
Salonun en gerisine çekilip ortamı izlemeye devam ediyorum…
Tören sonunda konuşma yapan Topçu Kurmay Albay Metin Toker, “Değerli misafirler” diye söze başlıyor… Konuşması Analara yaptığı haykırışla sürüyor… “Siz analar, burada çakı gibi duran askeri daha doğduğunda bugünler için hazırlıyorsunuz. Bize yalnızca onlara verdiğimiz eğitim düşüyor” diyor. Sonra salondaki misafirlere hitap geliyor… “Anadolu’nun her yanından insanımız var bu salonda, hoş geldiniz, bu anlamlı günde bizimle, evlatlarınızla birlikte oldunuz hepinize teşekkür ediyorum” diyor.
Komutan’ın samimi sözleri alkışlarla bitiyor…
Tören bittiğindeki manzaraysa gerçekten müthiş…
Salonda tekmil halinde duran yavrularına hasretle sarılan anaları görünce duygulanmamak elde değil… Oğluna “gınalı guzummm” diye sarılan Urfalı anayı izlerken tepkisiz kalmak mümkün mü?
***
Askerin, Anadolu’yla kucaklaştığı bu sahneyi fotoğraflamak istedim. Bir yolunu bulup çekebildiğim bu fotoğraf her şeyi açıkça gösteriyor…
Benim “içerden” çekebildiğim bu kareler, aslında Türkiye’nin sivilleşme adımının en can alıcı karelerinden ibarettir. Askerin, halkıyla, Anadolu insanıyla arasındaki barikatları kaldırdığının fotoğrafıdır. Bu fotoğrafa iyi bakın, çünkü asker-millet kaynaşmasının yurdun ta kalbindeki şehirden, Konya’dan yansıyan içten görüntüleridir.
Ve teşekkür etmek gerekmez mi şimdi…
Yeri geldiğinde en ağır cümlelerle eleştiriler yönelttiğimiz askere, Genelkurmaya şimdi bir teşekkür göndermek bize yakışır.
Çünkü bu asker bizim askerimiz…
İlk teşekkürü Genelkurmay Başkanımıza gönderiyorum. Ve tabi Konya Hava Savunma ve Eğitim Merkezi komutanı Topçu Kurmay Albay Metin Toker’e ve orada görev yapan tüm askerlere… Gazisine ilgi gösteren tüm askerler başta olmak üzere, Başçavuş Mustafa Alacalı’ya da içten teşekkür ediyorum.
Fatih Bayhan – Haber7
bayhan.f@gmail.com
www.fatihbayhan.com.tr
Yorumlar14