Beni çok güldürdünüz Sayın Ağar

  • GİRİŞ22.10.2016 11:13
  • GÜNCELLEME22.10.2016 11:13

Mehmet Ağar’ın, FETÖ soruşturması nedeniyle kurulan meclis komisyonuna verdiği ifadeyi okumuşsunuzdur. O ifadenin en ilginç bölümü Türkiye’deki sol örgütlerle ilgili olanıydı.
1993-95 arasında iki yıl Emniyet Genel Müdürü, 1996 Martından Kasım ayına kadar 4 ay Adalet Bakanlığı, 4 ay da İçişleri Bakanlığı yapmış bir siyasetçi Mehmet Ağar. 1996’dan 2007’ye kadar da milletvekili olarak kaldı.
Ağar, meğer mesleki yaşamında sol örgütlerle ilgili çok yanılmış. Klişe haber deyimiyle bunu itiraf ederek aynen şöyle demiş:
“Ben şube müdürlüğündeyken sol örgütlerin ardında Rusya var sanırdım. Meğerse sadece TKP’yi desteklermiş SSCB. Bu örgütlerin ardında Batı varmış. Zaten sol örgütler de bizim sandığımızın tersine, zararsız, eline bıçak almamış insanlar çıktı. Kabul etmek lazım ki temiz fikir adamlarıydı. SSCB dağılınca da zaten TKP desteği çekildi. Solcuların şiddete bulaştığı ön yargısını yıllarca gözümüzde büyüttük.”
Kusura bakmasın ama kahkahalarla güldüm.
Artık soldaki tüm örgütler rahatlayabilir ve onun bu sözleriyle derin bir soluk alabilirler.
Temiz fikir adamları oldukları için bundan sonra onları kimse şiddetle ilişkili diye suçlayamaz.
Sayın Ağar’ın döneminde muhabirlik yaparken şimdiki adıyla DHKP-C olan Dev-Sol, TKP/M-L ya da MLKP’ye ait hücre evlerine yapılan baskınlarda bize gösterilen otomatik silahlar, el bombaları demek ki yalandı.
Demek ki o hücre evlerinde delik deşik edilmiş cansız bedenleri gösterilen temiz fikir adamlarının adlarını kirlettik boşu boşuna. Bu yüzden de Sayın Ağar’ın dediği gibi solcuların şiddete bulaştığı ön yargısını gözümüzde büyüttük.
Zaten 1979’da kurulan ve o günden bugüne bir cinayet şebekesi olarak varlığını sürdüren PKK da bir sol örgüt değil.
Tabii 1980 öncesi Halkın Kurtuluşu, Halkın Günlüğü, Dev-Yol, THKP, TİKKO gibi onlarca sol örgütün üyeleri de silahsızdı aslında. Ellerine bıçak bile almamışlardı.
Ondan önce Mahir Çayan ve çetesi de hiç adam kaçırıp öldürmemişti. Hiç banka soymamış, hiç kaçırdıkları insanlar için fidye istememişlerdi. Kızıldere’de samanlıkta basılıp 9 arkadaşıyla öldürüldüğünde ellerine kan bulaşmamıştı.
Ha onların arasından bir tane “Temiz fikir adamı” çıktı. Kızıldere baskınından nasılsa kurtulan samanlık güzeli Ertuğrul Kürkçü var. Bugün “temiz siyaseti”ni PKK’ya gaz verip yüzlerce masum insanın katline çanak tutarak HDP’de devam ettiriyor.
Neyse… Neyse…
Bu arada hakkını yemeyelim. Sayın Ağar’ın doğruya yakın söylediği tek bir şey var. O da TKP (Türkiye Komünist Partisi) ile ilgili olanı. Evet, bu partiyi Sovyetler Birliği desteklerdi. Sadece onları değil, TİP (Türkiye İşçi Partisi) ve TSİP’e (Türkiye Sosyalist İşçi Partisi) de destek verirdi SSCB. Bu partiler gerçekten de silahlı eylemlere karışmazlardı. Ama silaha ve kanlı bir devrime karşı olduklarından değil. Sadece taktik olarak. Ülkedeki sınıf çatışmalarıyla uzlaşmaz çelişkileri artırıp objektif şartların oluşmasını (devrim koşulları) beklerlerdi. Toplantılarında “Hazırlandık son kanlı kavgaya/Başta bayrağımız Leninizm” diye marşlar söyleyerek zaten kanlı ve silahlı bir ayaklanma karşıtı olmadıklarını hissettirirlerdi.
Öte yandan Sovyet peyki olan Bulgaristan’dan diğer sol örgütlere oluk oluk silah akardı. Uğur Mumcu’nun bu konuda yazılmış onlarca yazısı vardır. Çin Halk Cumhuriyeti Halkın Kurtuluşu’nu, Arnavutluk da Enver Hocacı olan Halkın Sesi’ni (Yoksa Halkın Günlüğü müydü?) desteklerdi. Zaten diğer sol örgütler bu “Halk” ile başlayan fraksiyonları Halkın Sülalesi olarak adlandırır kendi aralarında eğlenirlerdi. Sonra bu şenlik 1 Mayıs 1977 katliamında çok daha “eğlenceli” hâle geldi bunlar sayesinde.
Mehmet Ağar’ın dediği gibi Batı bu örgütlerin topuna birden lojistik destek sağladı.
Ne diyelim, Mehmet Ağar bir konuştu, hatıralar dile geldi.
PKK stepnesi olan Diken adlı sitenin geçen aylarda verdiği haber Ağar’ın sözlerini taçlandıracaktır eminim.
“PKK ile birlikte aralarında MLKP, TKP/ML, TİKB, TKEP (Figen Yüksekdağ’ın örgütü), THKP-C gibi Türkiye’den sol örgütlerin bulunduğu 10 örgüt Halkların Birleşik Devrim Hareketini kurdu.”
Stepne demişken, derin fikir insanı Selin Sayek Böke’den atarlı bir comment bekliyoruz bu konuda.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat