Tarihi bir güne tanıklık etmek...

  • GİRİŞ22.11.2014 06:51
  • GÜNCELLEME23.11.2014 09:41

Ama aynı zamanda endişeliyim. Çünkü biliyorum ki Aleviler Dersim’de Başbakan’dan yıllardır açık açık sıraladıkları talepleriyle ilgili somut adım bekliyor. 

Ya başbakan hamaseti bol ama somut vaatleri olmayan  bir konuşma yaparsa? Ya uzun bir bekleyişten sonra Aleviler – ve tabii bütün demokrat kamuoyu- bir kez daha hayal kırıklığına uğrarsa... 

“Yarım saatlik iş” diyenler 
Elbette  “niyet olduktan sonra bu yarım saatlik iş” diyenlerden değilim. Tam tersine, Alevi meselesinin çözümünün, Kürt Açılımı ile karşılaştırıldığında, ikna edilmesi gereken muhafazakâr taban açısından daha büyük zorluklar içerdiğini görüyorum. 
AK Parti’nin toplumsal tabanında milliyetçi bir damar olmasına rağmen, çok baskın olmadığını; parti önderliğinin Kürtleri ve Türkleri “ümmet” ortak paydasında buluşturmasının daha kolay olduğunu; buna karşılık Sünni ağırlıklı bu tabanı, mezhepsel farkın etkisiyle Alevi açılımına ikna etmenin daha zor olabileceğini ve daha yoğun ikna çabası gerektirdiğini kabul etmemiz gerekiyor. Alevi açılımının yıllardır çalıştaylar düzeyinde idare edilmesi ve bir türlü somut açılımlara geçilememesinin tabandaki bu duyarlılıktan kaynaklandığını düşünmek hiç de yanlış olmaz. Ama yine de, 12 yıl çok uzun bir zaman ve artık AK Parti’nin tabanın psikolojik hazırlığı noktasında epey yol almış olması beklenir. 

Neden hâlâ CHP’ye oy veriyorlar? 
Sayın Davutoğlu’nun bu sorunun cevabını bilmediğini sanmıyorum.  Ama yine de konuyu açmakta yarar var. 
Herkes bilir ki, Alevilerin AK Parti alerjisinin temelinde kökü tarihe dayanan bir şeriat korkusu yatar; tarihte uğradıkları büyük felaketlerin suçlusu olarak Sünniliği ve Şeriat fetvalarını görürler. 
Alevilerin Cumhuriyet tarihi boyunca Kemalist devlete destek vermelerinin sebebi de budur; yani her iki kesimin şeriat fobisi noktasında birleşmesi... Kemalist devlet Alevilere göre şeriat rejimi altında kıtır kıtır kesilmemelerinin tek güvencesidir. Bu  tehlike Aleviler için o kadar yaşamsal bir tehlikedir ki, ittifak yaptıkları Kemalizm’in kendileri üzerinde baskı yapması, örneğin devletten dışlaması, ötekileştirmesi, devrim kanunları ile ibadet özgürlüğünü yasaklaması tali problem olarak kalır. Çünkü aslolan, Sünni şeriatın önünün kesilmesidir. 

Devamı için tıklayın >>>

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat