Hayrola,'Restorasyon' başladı mı?

  • GİRİŞ02.07.2015 10:41
  • GÜNCELLEME02.07.2015 10:41

Malum, hükümetin TSK’yı Suriye’ye müdahale konusunda “sıkıştırdığı”, Genelkurmay’ın ise “böyle bir maceraya” karşı direndiği, hükümetten yazılı emir istediği, Davutoğlu’nun “elinizdeki tezkere yeter” dediği ama buna rağmen yazılı bir emrin hazırlanıp verildiği yönünde kulisler...

Her şeyden önce kullanılan dile dikkatinizi çekerim:

Hükümetler herhangi bir askeri operasyon için TSK’yı sıkıştırmazlar; ihtiyaç duyarlarsa görüş alır ve talimat verirler. 

Ama garip olan, ne bu kulislerin ne de kullanılan dilin kimseyi rahatsız etmemesi... Tam tersine, bütün muhalif yorumcuların olayı  “AK Parti’yle TSK arasında çıkan bir çatlak” olarak görüp büyük bir iştahla üstüne atlaması ve mümkünse çatlağı büyütmeye çalışması...

Tam bu rahatsız edici durum üzerine “Biz vesayeti kaldırmamış mıydık?” başlıklı bir yazı yazmayı düşünüyordum ki, salı akşamı CNN Türk’teki Ne

Oluyor programında, Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan’ın konuşmasına rastladım.

Kulaklarıma inanamadım, geri alıp bir daha dinledim ve kelime kelime not aldım.

Takan, hükümetin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne epey bir zamandır müdahale için baskı yaptığını ama TSK’nın da direndiğini söyledikten sonra biraz geriye gidiyor ve şu örneği veriyor:

“IŞİD Musul’a doğru yürürken Barzani’nin Türkiye’ye ‘yardıma koşun’ çağrısı yapması üzerine Genelkurmay Başkanı Özel’e yazılı talimat verilmesine rağmen Özel’in ‘Ben Barazani’nin arkasını kollayacak maceraya Türk Silahlı Kuvvetleri’ni sokmam’ dediği bir gerçek, bunlar biliniyor.”

Arkasından da şu vahim cümleleri ekliyor:

“Şu anda Ankara’da devlet mekanizmasının duruma el koyması ve çok net bir tavır sergilemesi söz konusu.”

Bu cümleler diğer katılımcıları heyecanlandırıyor. Merakla soruyorlar:

“ Orduyu maceraya sürüklememe noktasında bir tavır mı bu?”

“Evet evet...”

“Yani Genelkurmay’ın tavrı mı?”

“Genelkurmay’ın, askeri bürokrasinin, Dışişleri Bakanlığı’nın tavrı”

“Peki MİT’in de müdahale konusunda çekinceli davrandığını düşünüyor musunuz şu anda?

“Hayır. Şu andaki Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Hakan Fidan yönetimiyle maalesef çok farklı boyutlarda çalıştığını biliyoruz. Hakan Fidan’a olan güvensizlik devlet koridorlarında zaten herkesin malumu.”

Ahmet Takan’ın istihbaratının ne kadar sağlam olduğunu, bu bilgilerin ne kadar doğru olduğunu bilemem. Ama zaten asıl önemli olan istihbaratın yüzde yüz doğru olması değil, bu tür bilgilerin gayet normal şeylermiş gibi bir televizyon ekranında rahatça ifade edilebilmesi ve program katılımcıları arasında herhangi bir şaşkınlığa, tepkiye neden olmaması...

Yapılan tespitlerin ağırlığına bakın:

Musul’un işgali sırasında Genelkurmay hükümetin yazılı emrini dinlememiş.

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat