Ünlüler bölgeye...

GÜNEYDOĞU için çok gerçekçi bir söylem:

  • GİRİŞ05.02.2016 10:10
  • GÜNCELLEME05.02.2016 10:10

“Güvenlik olmadan çözüm olmuyor ama çözüm sağlanmadan da bu işin içinden çıkılmıyor.” (*)

.......................

Gerçekten...

Güvenlik sağlanmadan çözüm sürecinin geldiği yer işte ortada.

Süreç boyunca -iktidar sözcülerinin de dile getirdikleri gibi- PKK şehirleri silah, patlayıcı, mühimmat deposu haline getirdi. Hendeklerin bir kısmı daha o zamanlar kazılmaya başlanmıştı.

PYD’nin sokak savaşlarında deneyim kazanan PKK kadroları Güneydoğu şehirlerine gelmiş, PKK’nın gençlik yapısına eğitim vermişti.

Gene iktidar sözcülerinin de belirttiği gibi, güvenlik güçleri bu hazırlıkları valilere bildiriyor ama -sürece zarar vermemesi için- bir göz kapatılıyormuş.

Ayrıca...

PKK şehirlerin nerelerinde kendini güçlü hissediyorsa vergi salmış, işadamlarından haraç toplamış, kendince mahkemeler kurmuş.

Çözüm süreci çökünce neler olduğu, ortada.

Sadece “çözüm müzakereleriyle” olmuyor.

........................

Eğer sürecin daha başında ilan edildiği gibi PKK’lılar silahlarını bırakıp Türkiye sınırından çıkıp gitselerdi, çözüm süreci çok daha sonuca odaklı yürürdü.

O tarihte devleti yönetenlerin açıklamalarını hatırlayın...

“PKK’lılar silahlarını bırakacaklar. Betona mı gömerler, terk mi ederler ne yaparlarsa artık... Silahsız olarak geldikleri dağ yollarından dönecekler, Türkiye’yi terk edeceklerdir.”

O sıralarda “Tamamı ne kadar zamanda çıkmış olur”konusu tartışılıyordu.

“En fazla 3 ay”gibi açıklamalara bile tepki vardı.

“1 ayda gidebilirler”deniyordu.

Sınıra dağ yollarından silahsız gidecekleri için, coğrafyada güvenlik güçleri tarafından fark edilseler bile “görmezden” gelineceklerdi.

Böylece“PKK dayatması” gibi algılanacak bir görüntü oluşmayacağı için, Ankara “Kürt sorununa çözüm” olabilecek hukuki, sosyal, ekonomik, idari alanlarda “radikal (köklü)” düzenlemeleri hayata geçirebilecekti.

Maalesef tek ayakla yürünemediği gibi, “güvenlik” ayağı olmayan çözüm süreci de yürüyemedi.

Gene de -seke seke- bile olsa “eşit yurttaşlık” doğrultusunda mesafeler alınabildi.

Ama...

O kadar.

.........................

Bir süredir, bu defa Güneydoğu’dan görüntüler“sadece güvenlik ayağı” algısı üretiyor.

Devletin, ülke sathında her santimetrekareye egemen olması “varlık” gereğidir.

Birilerinin (PKK’nın) kalkıp Güneydoğu’nun birkaç ilçesinde, mahallesinde “özerklik”ilan etmesine (!!) elbette devlet seyirci kalmaz.

O fiili durumu ortadan kaldırmak görevidir.

Fakat...

Yazının başına dönelim.

“Güvenlik olmadan, çözüm olmuyor. Çözüm sağlanmadan da bu işin içinden çıkılmıyor.”

O halde güvenlik boyutunda sonuçlar alınırken artık “çözüm” için de bir “ajandanın” açıklanması gerekir.

.......................

Bugün Başbakan Davutoğlu ciddi çalışmalar sonucu hazırlanan “master planı” açıklayacak.

Yani...

“Çözüm perdesini”açacak.

Pakette yenilik içeren “kardeş şehir ve okulsuz kalan çocuklar için kardeş okullar uygulaması, halka ve esnafa ekonomik katkılar, kadınların ve din adamlarının devreye girmesi, ünlü sanatçı ve sporcuların bölgeye gitmeleri”gibi düzenlemeler.

Bunlar gerçekten olumlu.

Ancak...

Çözüm için “muhatap” boşluğunun da henüz doldurulamadığına işaret etmekte fayda var.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat