Anayasa çok konuşulacak

  • GİRİŞ01.02.2015 06:53
  • GÜNCELLEME01.02.2015 06:53

Yine de yetmiyor.

Parlamentodaki ezici çoğunluğu demokrasi kültürümüzün yetersizliğine bağlı hastalıklardan etkilenmiştir.

Ama müdahale hastayı daha beter duruma sokmuştur.

“Hiç bir şey yapmasan da güçler ayrılığı ilkesini yoğun bakımdan çıkar rejimi kurtar..”

Bu asgari tedbir bile ihmal edilmiştir. İktidar hırsı, erkler ayrılığı boşluğunda oluşan arızaları kötüye kullanmaktan uzak tutamamıştır hükümet partisini.

Bir parti için başarının ölçüsü nedir?

Siyasi lideri yaratacak olan tatminin sınırları nereden geçiyor, bilen var mı?

Şunu söylemek yerinde olur:

AKP iktidarı bir başarı hikâyesidir.

Daha ne kadar sömürüleceği tahmin edilemeyen bir hikâye...

Siyasi gündeme bakan gözler hayretle açılıyor.

Güçler dengesinin bozulması karşısında tutumu “çılgınlık” diye nitelenebilecek siyaset kadrosu “Yeni Anayasa isteriz” diye bağırıyor. İkinci Viyana Kuşatması’na benzer mi bu işin sonu?

Tercihimiz, evrensel normlara sahip bir demokrasiye kavuşmak olmalıdır.

Erkler ayrılığı, hiçbir bahane ile zedelenmemelidir. Acemiliğimizi hesaba katarak yürümeliyiz.

Dünya örnekleri de, yaşadığımız tecrübeler de tartışmasız doğruyu, her sorduğumuzda bize gösteriyor:

“Parlamenter sistemden vazgeçmeyin, Başkanlık sistemine heves etmeyin..”

Anayasacıları birleştiren bu önerme sistem değişikliğini bir mecburiyete bağlamak ihtiyacı çekiyor.

Prof. Dr. Serap Yazıcı şunu diyor:

“Başkanlık sisteminin yegane avantajı istikar sağlamak olduğuna, Türkiye’de ise böyle bir  problem mevcut olmadığına göre başkanlığa geçişin hangi sebepten doğduğu açıklanmalıdır.”

Başkanlık sistemine geçişi kabul etmeye “kuzu gibi” razı bir toplum bulunmadığına göre aylarca Anayasa konuşacağız.

Hayırlara vesile olur inşallah!

Devamı için tıklayın >>>

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat