Siyasal iletişimde hikaye kurmak

  • GİRİŞ21.04.2018 11:10
  • GÜNCELLEME21.04.2018 11:10

Bir fikrin iletişimini yapmak istiyorsanız onun hikayesini kurmak durumundasınız. Bu fikir kişisel ya da ailevi de olabilir, kurumsal da olabilir, bir ülkenin, bir milletin geleceğini ilgilendiren karar da olabilir.

Hikayeniz ne kadar inandırıcı, ne kadar tutarlı ise karşınızdakini ikna etmek o kadar mümkün. Hikayeyi anlatırken, hal ve tavrınız, jest ve mimikleriniz muhatabınızı etkileyebilir. Ama hiçbirşey, ‘ne olduğun kulaklarımda öylesine çınlıyor ki, ne dediğini duyamıyorum’ gerçekliğini örtemez. Hikayeyi ifade eden kişinin hikaye ile örtüşmesi, samimiyeti, mantıksal örgüsü herşeyin önüne geçer.

Siyaset yeni bir döneme giriyor. Türkiye seçime gidiyor. Önümüzdeki iki ay boyunca siyasi arenada yeni hikayelere kulak verecek, bize en sahici gelene itibar edeceğiz.

Küçük siyasi manevralar siyasetin yönünü belirliyor gibi görünse de, Türkiye’de seçmeni etkileyen asıl şey, Türkiye’nin küresel sistemde kendine biçtiği özgüvenli rolü ve iç dengeleri inşa yolunda kurduğu büyük hikayedir. Oryantalizme, sömürgeciliğe, emperyalizme karşı, tarihinden ve yerel değerlerinden aldığı referanslarla mücadele öyküsüdür. 300 yıldır dünyayı etkisi altına alan modernite ve Batıcılık karşısında sinik değil, kendine güvenen, şahsiyetli duruşa çağrıdır. Ontolojik zemini sağlam bu hikayenin ikna gücü de yüksektir.

Hikayenin mantık kurgusuna ikna olan muhatap, teorinin pratiğe yansımasına, sahadaki izdüşümüne bakar. Hikayenin niteliğine yakışan bir sahicilik arar. Anadolu insanını ezen emperyalizmle mücadele fikrinin aygıtlarına bakar; mazlumlarla ve mağdurlarla ilişkiyi, haklar için mücadele azmini, bedel ödemeyi gerektiren durumlarda onu göze alabilme yetisini gözlemler. Tevazu ile vakarın dengesini tartar.

Ve elbette aklını ikna ettiğiniz seçmenin kalbini de kazanmanız gerekir. Mevlana’nın çok güzel bir sözü var; ‘Akıl hac için bir deve buluncaya kadar, muhabbet Kabe’yi çoktan tavaf etmiştir.’ Aklın karşılamadığı boşlukları sevgi ve muhabbet doldurur. Hatta bazan aklın fethedemediğini çoktan elde etmiştir.

Milletvekili listelerinin düzenleneceği, milletten oy isteneceği böyle bir dönemde siyasal iletişim taktiklerinden çok sahici bir dert ve bu derde yakışır ifade şekilleri seçmen için muteber olacaktır. Dayandığı güçlü bir fikir ya da inanç olmayan çiğ PR taktikleri, geçmişte olduğu gibi bugün de karşılık bulmayacaktır. Böyle bir dönemde seçmenler olarak yapmamız gereken, hakiki olanı sahte olandan ayırdetme farkındalığına sahip olmaktır. 24 Haziran sonuçları Türkiye’ye hayırlar getirsin.

Akşam

Yorumlar1

  • ismi lazım değil 6 yıl önce Şikayet Et
    Güzel Yazı. Amin.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat