ABD, İran ve komploya kurban edilenler

Aktaracağım bilgileri eğer hükumete yakın bir yazar kaleme alsa idi "Yandaş" yaftalanır dikkate alınmazdı. Oysa bu satırlar muhalif bir kalemden.

  • GİRİŞ24.07.2014 08:30
  • GÜNCELLEME25.07.2014 08:54

Alınan bilginin doğruluğundan emin olamadığınız durumlarda önünüzde iki seçenek vardır. Birincisi bu bilgiyi yok sayıp inanmamak istediğiniz şekliyle hayatınıza devam edersiniz diğeri ise konunun taraflarına sorup/bakıp çapraz doğrulama yöntemini kullanırsınız. Gazetecilik mesleği ikincisi gerektirir. 

Yazının başında belirtmekte fayda var. Alıntılayacağım bilgiler kimseyi aklama amacı taşımıyor. Zaten gazetecilik mesleği aklamak için değil soru sormak ve cevapları ortaya koymak için var.

Uzatmadan konuya girelim. Uzun süredir kafamı kurcalayan sorular var. Özellikle 17 Aralık operasyonuyla ilgili olanlar bir hayli fazla ve bu sorular komploya fazlasıyla açık.

Operasyonda oğlu gözaltına alınan ve kamuoyunun gündemine 700 bin dolarlık saatle gelen Zafer Çağlayan’ın hedefe konmasına anlam verebilmiş değilim.

Gülen Cemaati tarafından hazırlandığı iddia edilen 17 Aralık operasyonu kabinede Çağlayan’ı hedef alması bana bir hayli ilginç geliyor. Nedenini de hemen açıklayayım.

Ekonomi Bakanı olarak kabinede görev alan Çağlayan döneminde Türkiye ihracatta rekor üzerine rekor kırdı. Bakanlık olarak ciddi başarılara imza attı. 2008 yılında ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin ekonomik krize girdiği dönemde Türkiye ihracatının büyük darbe alması beklenirken Ortadoğu ve Afrika gibi yeni pazarlara açılarak krizi fırsata çevirdi.

Yeni pazarlara ulaşılmasında özellikle yurt dışındaki Gülen Cemaatine ait Türk okullarının inkar edilemez katkısı oldu. Türkiye’nin global kriz nedeniyle azalması beklenen ihracatı, yeni pazarlar sayesinde kazanımlarla atlatıldı. İhracat başarısında tek pay sahibi elbette okullar değildi.

Türkiye’nin Ortadoğu’da ve dünyada yükselen ve “one minute” ile zirve yapan imajı ve diplomatik girişimleri bu başarıda büyük pay sahibi oldu. Daha önce elçilik bulunmayan ülkelere yeni elçilik açan ve elçilik bulunanlara da ticaret elçilerini atayan diplomasinin katkısı rekor olarak döndü.

Çağlayan’ın bakanlığı döneminde deyim yerinde ise Cemaat’in yurt dışındaki okulları ve ticaretle uğraşan işadamlarının bir dediği iki edilmedi. Pekiyi ne oldu da Çağlayan hedef oldu?

Birazdan paylaşacağım bilgi hükümete yakın bir gazeteci tarafından aktarılsaydı adı yandaş verdiği bilgiler kayırma olarak nitelenebilirdi. Fakat bu kez hükümete tamamen muhalif etkili kalemin yazdıklarına yer vereceğim.

SONER YALÇIN 17 ARALIK İÇİN NEDEN KOMPLO DEDİ? ABD-İRAN KRİZİNDE KİMLER KOMPLO KURBANI OLDU? YAŞANANLARDA KİMİN PARMAĞI VAR?

YAZININ DEVAMI VE SORUNUN CEVABI İÇİN TIKLAYINIZ!>>

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat