HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Habertürk TV Ankara Temsilcisi Veyis Ateş’in sorusu üzerine diyor ki;

“PKK silahlı bir örgüttür... 

HDP olarak bizim PKK ile hiçbir organik bağımız yoktur!.. 

Olsa, bunu söylemekten de korkmayız!”

HDP’nin PKK ile “organik bağ”ının olup-olmadığına biraz sonra geleceğiz... 

Ama bugün, asıl sorulması gereken soru şu:

“PKK ile organik bağı olmadığını iddia eden HDP’nin, acaba Türkiye ile organik bağı var mı?”

Selahattin Demirtaş’ın, ya da Figen Yüksekdağ’ın cevap vermesi gereken asıl soru bu:

“HDP’nin Türkiye ile organik bir bağı var mı?”

Ben; “var” veya “yok” demeyeceğim... Sadece “durum”ları anlatıp,“yorum”ları size bırakacağım...

Yani; 

“HDP’nin Türkiye ile organik bağı olup-olmadığına” siz karar vereceksiniz!..

VAATLERE BAK, VAATLERE!

Buyrun, “örnek”ler:

HDP eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, dün Ankara Hilton’da “HDP’nin seçim bildirgesi”ni açıkladılar...

“Vaat”leri özetle şunlardı:

l “Tarihte farklı halklara yapılan soykırım ve katliamlardan devlet adına özür dilenecektir!”

l “Terörle Mücadele ile İç Güvenlik Yasası, bir an önce; ya değiştirilecek ya da tümden kaldırılacaktır.”

l “Askerlik yapmak istemeyene vicdani ret hakkı tanınacak!.. Koruculuk sistemine de son vereceğiz!”

l “Diyanet kaldırılacak, zorunlu din derslerine son verilecek!”

Söyleyin Allah aşkına;

Şu “HDP vaatleri”nden hangisi “Türkiye için faydalı”dır?!?..

Şu hâle bakın;

“Askerlik kalkacak, Koruculuk kalkacak, Terörle Mücadele Yasası kalkacak!”

Bunlar kaldırılınca ne olacak?..

“Meydan PKK’ya kalacak!..

PKK, Türkiye’nin her yanında istediği gibi at oynatacak!..”

Kim bilir, belki de;

TSK’nın yerine 

PKK’yı geçirecekler!!!

Bununla da kalmayacaklar;

“Zorunlu din derslerini ve Diyanet’i de kaldıracaklar” ki; “Nüfusunun yüzde 99’u Müslüman” denilen Türkiye’de, “Marksist PKK ve HDP”ye yol açılsın!..

Söyleyin Allah aşkına;

“Din... Diyanet... Askerlik... Terörle Mücadele” gibi “Türkiye’nin sinir uçları” olan meselelerine karşı resmen ve alenen savaş açan bir partinin“Türkiye ile organik bağı” var mıdır, yok mudur?..

Cevabı siz verin!..

Çünkü, 1 Kasım’da oy verecek olan sizlersiniz!.. Benimle, hiçbir ortak noktası olmayan HDP’ye, ben, elbette oy vermeyeceğim ama,“Kavmiyetçilik duyguları, dini hassasiyetlerinin önüne geçen Kürt çoğunluk” ne yapar bilemem!..

YALAN SÖYLÜYORSUN DEMİRTAŞ!

Devam edelim “örnek”lere:

“Kim ki, halk arasında savaş çıkarmaya, kan ve gözyaşı çıkarmaya çalışıyorsa, Allah onun bin defa belâsını versin!” diyen kimdir?..

Elbette Selahattin Demirtaş’tır!..

Aydın Doğan’ın; televizyonundan “Saz’ladığı”, gazetesinden “Gaz’ladığı”, terörist tarafını “buzladığı” Selahattin Demirtaş!..

Cici çocuk!..

Parlak oğlan!..

İşte bu parlak çocuğa sormak gerekmez mi?.. Mardin Cizre’den sonraDiyarbakır’ın Sur ve Silvan ilçelerinde, evlerin altına “tünel”ler kazan, yollarda “belediye kepçeleri”yle “hendek”ler ve “barikat”lar oluşturan; yüzleri maskeli, elleri molotoflu barbar sürüsü, kimin yandaşıdır ve kimin için mücadele etmektedir?.. Yoksa onlar; bu “kurtarılmış bölge”ler ve“kanton”larla; “Türkiye’yi de Suriyeleştirmek” mi istiyorlar?..

O terörist sürüsü;

Figen Yüksekdağ’ın, “sırtımızı yasladık” dediği YPG’li, YPJ’li ve PYD’likahpe dölleri değil mi?..

Hele söyle Demirtaş;

Allah; bu “Türkiye düşmanları”nın ve onlar için; “Dağdaki gerilla benim kardeşimdir” diyenlerin de belâsını versin mi?..

Allah, senin de belânı versin mi Selahattin Demirtaş?..

Çünkü, sen de;

Seçim öncesi gittiğin Almanya-Hamburg şehrindeki toplantıda; “Türkiye partisi” olduğunu iddia etmene rağmen, salona “İsrail bayrağı” astın,“Japon bayrağı” astın, “Yunan ve Amerikan bayrağı” astın, hatta ve hatta; haritada bile zor bulunacak Belarus’un, Zambiya’nın ve Trinidad Tobago’nun bayraklarını bile astın ama “Türk Bayrağı”nı asmadın!..

Ve yine; 

“Kandil’den gelen talimat”la, “çocuklarını T.C. okullarına göndermeyen”ve “boykot” kararına uyan da sensin!..

Söyle; “Biz Türkiye Partisiyiz” derken mi “sahtekâr”sın, yoksa; “Bizim PKK ile organik bağımız yok” derken mi sahtekârsın?!?

Yeter artık;

Palavra sıkmaktan vazgeç!..

HDP’DEKİ PKK YANDAŞLARI!

Duur, daha bitmedi...

Madem sizin “PKK ile organik bağınız” yok, madem siz “Türkiye partisi”(!)siniz, o halde cevap ver bana:

l Korucular için; “Defolup gideceksiniz!.. Bize uzattığınız o keleşi size çevirmesini iyi biliriz!” diye böğüren Burcu Özkan, sizin vekiliniz değil mi?..

l HDP Milletvekili İbrahim Ayhan adlı zevat; Tunceli’de öldürülen “PKK elebaşı Baran Dersim” için, “Önünde saygıyla eğiliyoruz” demişse, sen“yalancı” durumuna düşmüş olmuyor musun?..

Öyle ya; hani, sizin “PKK ile organik bağ”ınız yoktu?..

Seni gidi yalancı, seni!..

Ya, şu HDP Milletvekili Abdullah Zeydan adlı zevatın ağzından salyalar akıtarak; “PKK’nın öyle bir gücü var ki, sizi tükürüğü ile boğar!” diye böğürmesine ne demeli?..

Söyle be Demirtaş;

Bu HDP mi, “Türkiye” partisi?..

“PKK ile organik bağı olmayan”(!) bu HDP mi?!?..

KANDİL’İN EMİR ERLERİ!

Sen ve Aydın Doğan medyası, istediğiniz kadar cilalayın HDP’yi!..  

İstediğiniz kadar parlatın!..

Ama, bu millet yemez!..

Hele hele;

l HDP’li Faysal Sarıyıldız denilen adam, “PKK’ya silah ve mühimmat taşırken” yakalanmışsa!..

l HDP Milletvekili Tuba Hezer, “PKK’lı terörist Sıdıka Yıldız”ın cenaze töreninde, onun “tabut”unu taşımışsa!..

l HDP’li Ziya Çalışkan da, PKK’lı terörist Ali Baybazir’in cenaze törenine katılmışsa!..

Bir yandan “Biz Türkiye partisiyiz!.. Bizim PKK ile organik bağımız yok!”diyeceksiniz, ama öte yanda “PKK’nın kucağında” oturmaya, “Kandil’den talimat” almaya ve “PKK’ya şirin görünmek için takla atmaya” devam edeceksiniz ve millet de size inanacak, öyle mi?..

Ben inanmam!..

Çünkü ben;

Sizin “PKK ile organik bağınızın olduğuna” ama Türkiye ile kesinlikle ne organik, ne de gönül bağınız olduğuna inanmıyorum!..

AHH, ŞU KAVMİYETÇİLİK OLMASA!

Evet Selahattin Demirtaş,

Evet Figen Yüksekdağ ve evet;

Samanlık Devrimcisi Ertuğrul Kürkçü;

Hepiniz “yalan” söylüyorsunuz!..

Hepiniz “sahtekârlık” yapıyorsunuz!..

Dün açıkladığınız “seçim bildirgesi”nden sonra, bir defa daha inandım ki;

l “HDP, Türkiye partisi değildir!”

l “HDP’nin Türkiye ile organik bağı yoktur ama PKK ile organik veya inorganik, her türlü bağı vardır!”

Artık, buna kesinlikle inanıyorum...

Dua ediyorum ki;

“Etnik aidiyetleri, dini aidiyetlerinin önüne geçmiş ve kavmiyetçi duygularla hareket eden Kürt kardeşlerim” de bunun farkına varır!..

Ohh... Bunu söyledim ya;

Vebal benden gitti!..

*******************************************************************************

Bu ikiyüzlü medyadan hiçbir cacık olmaz!

Evvelden “çifte standartlı” filan derdik... Ama o kadar “ikiyüzlü” oldular, o kadar “yüzsüz”leştiler ki, artık “çifte standart” lâfı bile solda sıfır kalır!..

Gel de “ikiyüzlü” deme!..

Gel de “yüzsüz” deme!..

Öyle bir medya ki;

PKK’lı teröristlerin saldırıları sonucu, kara toprağa onlarca “can” düşüyor ama kimin umurunda?.. Varsa-yoksa, Hürriyet’in kırılan “cam”ları!..

Ulan, tamam; “PKK’nın saldırıları”nı işlemeyip, “Hürriyet’in camına kasteden” saldırıyı öne çıkarıyorsunuz da, “Akit muhabiri Mehmet Özmen’e saldıran Ekrem Dumanlı”ya, “Akit’in merkez binası”na saldıran ve hem “binanın camları”nı kıran, hem de “bahçedeki iki aracı haşat eden”saldırılara niye sesinizi çıkarmadınız?..

Dahası; Star Medya Grup Başkanı Murat Sancak’a silahla saldırı olduğunda neredeydiniz?..

Söyleyin ikiyüzlüler;

Bizler her gün “mahkeme”lerde ömür tüketiyoruz ama, tek satır haber yapmıyorsunuz... Kırk yılda bir ifade vermeye giden Hasan Cemal’i ise birden bire, “demokrasi kahramanı” ilan ediverdiniz!..

Bizler sık sık “saldırı”lara maruz kalıyoruz ama duyan yok!.. Ahmet Hakan’ın; “trafik kavgası”ndan olduğu iddia edilen bir kavgada burnu kırılınca, tam sayfa haber!..

İşte onun için diyorum ya;

Bu medyadan cacık olmaz!

“Hıyar” çok da, kartlaşmış!