Guguk kuşunun başka yuvalara bıraktığı yumurtalardan çıkan civcivler palazlanıyorsa…

...

  • GİRİŞ18.12.2018 11:53
  • GÜNCELLEME18.12.2018 11:58

Ankara’nın ekseni yerlileştikçe, eski alışkanlıkları depreşenler bugünlerde ne yapıyor olabilir?

 

 

Ya da “siyaseti doğal alanları görenler” ile “Ankara’da yeni yeni boy gösterenler” arasındaki “mücadele” rekabetin ötesine geçip, güç savaşlarına dönüşebilir mi?

Bir soru daha, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ni değiştirmek isteyen çevreler sadece Meclis’teki muhalefetten mi ibaret?

 

 

Soruları sormamın elbet bir sebebi var. Az biraz sabır.

FETÖ OPERASYONLARINDAN MUZTARİP OLANLAR

FETÖ’nün yargı eliyle son dönemde çektiği operasyonları konu alan peş peşe yazılar yazdım. Ve o yazılar beklediğimin ötesinde ilgi gördü.

İlginin nedeni nedir diye merak ettiğimde, şöyle bir gerçekle karşılaştım. FETÖ ve FETÖ’cüler gibi davrananların operasyonları son dönemde artmış. Bu artıştan mustarip olanların sayısı da... Ancak insanlar, “bozgunculuk yapıyor” yaftası yememek için suskun kalmış. Sanırım bu da operasyonun büyüğü. Ne dersiniz?

CÜRETKARLIĞIN NEDENİ NE OLABİLİR?

Birkaç gündür posta kutuma, telefonuma sayısı epeyce artan oranda şikayet ve ihbar geliyor. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen FETÖ şirketlerinin nasıl yargı yoluyla geri verildiğine ilişkin şikayetlerden tutun da… FETÖ’cü yöntemler kullanılarak insanların itibarsızlaştırılmasına kadar birçok ihbar…

Bir de FETÖ’cü şüphesi bulunan bazı kamu çalışanlarının (Özellikle Ege’deki bazı belediyelerde) sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanımıza yönelik ağır hakaretlerinin de içinde bulunduğu şikayetler.

Takip edilmeye değer, üzerinde düşünmeye değer. Cüretkarlığın nedenini araştırmaya değer!

GUGUK KUŞU CİVCİVLERİ PALAZLANIYORSA

Çok önemli bir yargı mensubunun son yazıma gönderdiği yorum ise çok dikkat çekici!

“Birtakım yuvalara bırakılan guguk kuşu yumurtalarından çıkan civcivler, bugünlerde palazlanıyor!”

Bu tespit bence alarm zillerinin çalması için yeter de artar bile!

FETÖ’nün baş belası olduğu özellikle 17/25 Aralık 2013’ten sonra “Guguk kuşunun hikayesi”ni Allah rahmet etsin sevgili Hasan Karakaya ağabeye anlatmıştım. O da harikulade bir yazı ile konuyu kamuoyuyla paylaşmıştı. Yazı çok ses getirmişti o dönem. (Okumak isteyeler 22 Ocak 2014’de “Bugün ağaç, çiçek ve kuşları yazmak istiyorum” başlığıyla Yeni Akit’te yayınlandı.)

Guguk kuşunun özelliği kısaca şöyle: Kuluçkaya yatmak yerine kuluçkadaki bir başka kuşun yuvasına dadadan guguk kuşu, yumurtasını o yuvaya bırakıyor. Diğer kuş anlamısın diye de mesela yuvada 3 yumurta varsa birini alıyor. Yuvadaki yumurtalardan en önce guguk kuşunun civcivi çıkıyor ve daha gözleri bile açılmamışken diğer 2 yumurtayı yuvadan atıyor.

Civciv birkaç gün içerisinde palazlanıyor, sonunda yuvayı da yıkıp çekip gidiyor.

Guguk kuşunun hikayesi FETÖ’nün bize yaptıklarıyla neredeyse birebir örtüşüyor. Türlü türlü yuvalara bırakılan yumurtalardan çıkan civcivler zaman içerisinde hem o yuvanın sahiplerini sömürdü, hem yuvayı tarumar etti.

Ancak bugünlerde görüyoruz ki bazı yuvalara bırakılan guguk kuşu yumurtalarından çıkan civcivler var ve onlar palazlanmaya başladı.

Muhafazakar çevrede var. Kemalist-laik çevrede var. Kurumlarda var.

Ve onların operasyonlarıyla karşı karşıya kalıyoruz.

Bilmem anlatabiliyor muyum?

Yeni yetmelerle eski kurtların çekişmesi birilerinin ekmeğine yağ sürüyor olabilir mi

Yukarıdaki soruları neden sorduğuma gelirsek…

Yine bu köşede, “Ahval ya da iyi ile kötü, güzel ile çirkin iç içe” başlıklı yazıda,

* “Pusuda bekleyen “sinsiler” 31 Mart 2019’dan sonra parti kuracakmış. Ama bu tek bir parti değilmiş. 2 parti yoldaymış.

* Biri bir yerde, “ben buradayım gelsinler” diye bekliyormuş. Diğer bir başka yerde başkalarıyla birlikte çoktan harekete geçmişmiş” (10.12.2018) şeklinde iddialarım olmuştu.

O iki yapının birinin içindekilerden bazıları dolaylı yoldan kulağıma ulaştırmak üzere şu cümleleri kurdu “Hayır hayır bizim bir parti kurma hesabımız yok!”

Gülüp geçtik! Zira, Milliyet’ten Talat Atilla, 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ismini açıktan yazarak “55 milletvekili ile parti kuracağını” öne sürdü. Bu birincisi.

O iki yapının ikincisi ise ihtirasla partileşmek için gece gündüz çalışıyor.

Bu iki yapının da birtakım çevrelere verdiği mesajsa sadece şu: “Erdoğan’ı geriletebiliriz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden vazgeçebiliriz.”

Yazının başındaki soruların cevabını zihninizde bulabildiniz mi?

Düşünürken size bir katkım daha olsun.

Ankara’nın ekseni yerlileştikçe, eski alışkanlıkları depreşenlerin ekmeğine yağ süren bir iklim de oluşmak üzere.

O iklim, siyaseti doğal alanları olarak görenlerle, Ankara’nın yeni yetmeleri arasındaki gerginlik.

Tüm hesaplar buna göre yapılıyor olabilir.

Yeni yetmelerle, eski kurtların “çekişmesi” “sincice bekleyenlerin ekmeğine yağı sürüyor olmasın sakın?

Yorumlar1

  • zeynep 5 yıl önce Şikayet Et
    yine guzel bir yazi gercekler dogrular abicim sizin gibi yazarligi yalan birilerine dalkavukluk degil dogruluk ilkesine uygun yazsa suan yillardan beri bozuk medya gaztelerle yalan haber yazanlar dolmazdi ama neyazikki dunya bu emeginize saglik ins hep hakki savunan yolda olurusnuz
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat