Golan’dan sonra Fırat’ın kıyılarını da isterlerse bu beka değil de nedir

  • GİRİŞ24.03.2019 09:29
  • GÜNCELLEME24.03.2019 10:39

Kudüs başkentleri olsun. Golan Tepeleri ilhak edilip topraklarına katılsın. Sîna’yı da Fırat’ın kıyılarını da versinler. Böylece Arzu Mevud’a ulaşsınlar. Biz de rahat edelim, onlar da... Öyle mi?

Dünyanın hiç bu kadar irrasyonel yöneticilerle dolu olduğu bir dönem görmedik, okumadık. Hiç bu kadar gerçeklikten uzaklaşılarak politika üretildiğine şahit olmadık tarih kitaplarında.

 

 

Tahrif edilmiş Tevrat öğretileriyle, uydurulmuş yeni mezhepler eliyle dünyayı ve Orta Dünya’yı (Ortadoğu) kasıp kavuran bir Amerikan irrasyonel aklı ile karşı karşıyayız. Siyonist İsrail’in derin aklı Amerikan irrasyonalitesini yönetir olmuş… Hepimizi hedef tahtasına koymuş görünüyor… Yanına da küçük çıkarlar karşılığı satın aldığı Orta Dünya figüranlarını katarak.

Trump’ın Amerikan Başkanı olduğu günden bu yana İsrail’in neo-con kadrolarının, Evanjeliklerin irrasyonel hayallerini gerçekleştirmek için her gün yeni adım attığına şehit oluyoruz.

ÖNCE KUDÜS ŞİMDİ GOLAN

Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan yıllarca raflarda tutulan yasayı bir anda imzalayan Trump’ı gördük. Aynı Trump, İslam dünyasının Türkiye dışında kalanlarının sessizliği ve yedeğine aldığı Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensleri’yle şimdi yeni bir şeye yelteniyor.

Uluslararası hukuka göre Suriye toprağı olan ve 52 yıl önce işgal edilen Golan Tepeleri’ni İsrail toprağı olarak kabul etmeye hazırlanıyor. (Tepe dedikse öyle az uz bir yer değil burası. Üç ülkenin sınırlarına hakim. Su kaynaklarıyla meşhur kocaman bir alan.)

Bunun sonu yakında Mescid-i Aksa’yı tıpkı El Halil’deki Halilurrahman Camii’ni işgal gedip ikiye böldükleri gibi bölmeye… Filistinlilerin tamamını önce Kudüs’ten sonra Filistin topraklarından sürmeye… Ardından Arzu Mevud sınırlarına ulaşmak için tüm bölge ülkelerini işgal etmeye kadar gider.

Dünya hiç bu kadar irrasyoneller çağı yaşamadı. Bunların karşısında Türkiye’den başka güçlü bir şekilde “Siz ne yapıyorsunuz” diyecek de görünmüyor ne yazık ki. Avrupa Birliği Golan ile ilgili ses verdi, Rusya kabul edilemez buldu. Fakat iş ciddiye binince ne olacak göreceğiz.

HUDUDULLAHI ZORLUYORLAR, FITRATI ZORLUYORLAR

Bütün dinlerin ortak değerleri, Siyonizm eliyle yerle bir ediliyor. Ne ahlaki değerler söz konusu ne İnsanın canı, malı, ırzı emniyet altında. Umurlarında değil. Ne hududullaha bakıyorlar ne uluslararası hukuka. Siyonist akıl ile irrasyonalite birleşmiş, dünyayı ateşin kenarına itiyor.

Buna da “Tanrıyı kıyamete zorlamak” diyorlar. Aklı zorluyorlar. Fıtratı zorluyorlar. Hududullahı zorluyorlar.

Çevremizde olup bitenlerin tamamı bu irrasyonel aklın ürünü. Suriye iç savaşının geldiği nokta da, Türkiye içindeki terör unsurlarının aldığı pozisyon da, Arap dünyasındaki kurulan yeni denklem de bu irrasyonel aklın ürünü.

Sonunu kimsenin kestiremediği bir dönem yaşıyoruz. Tek çare, tek kurtuluş, tek umut direnmek.

GOLAN’I İŞGAL EDEN, FIRAT’IN KIYILARINI DA İSTİYORSA BU BEKA DEĞİL DE NEDİR?

Türkiye, hem sınırları içinde hem sınırları dışında bu direnişi şanına yakışır şekilde sürdürüyor. Bölge ülkelerinden de aynı direnişi bekliyor ama nafile.

İşti bu direnişe biz beka meselesi diyoruz.

Yerel seçimde sadece belediye başkanlarını, il genel meclisi üyelerini ve muhtarları seçmeyeceğiz. Her oy aynı zamanda Cumhur İttifakı’nın merkezi iktidardaki gücünün de test edilmesi anlamına geliyor.

O yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Herkes 31 Mart’ı bekliyor” diyor.O yüzden, karşı ittifak, kirli zımni ittifaklar kuruyor. O yüzden,” Ankara ve İstanbul’un kaderi Cumhur İttifakı’nın kaderi” deniyor.

Son virajdayız. Bir hafta kaldı. Bir hafta sonra bugün, yerel seçim sonuçlarına göre Türkiye’nin direnci ya artacak ya azalacak.

Direncin azalması kime ne kazandıracak?

Yenişafak

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat