Sistem ne zaman ellerini ov

1812 yılı Ağustos'u...

  • GİRİŞ29.06.2015 10:37
  • GÜNCELLEME29.06.2015 10:37

Yani Napolyon'un Rusya işgalinin doruk zamanları... 

Çar Aleksandır yaveri prens Volkonski'yi çağırır ve ona "halkın ruh durumu"nu sorar.

Çara şöyle bir bakar prens ve kendinden emin biçimde "onlarla gurur duymalısınız majesteleri" der; "köylülerin her biri hakiki bir vatansever."

Bu kez çar soyluları ve bürokrasiyi sorar.

Prensin dudaklarının arasından zorlukla şu sözler dökülür: 

"Bu sınıfa ait olmaktan utanıyorum; hakiki bir inanç ve bağlılıkları yok, sadece gevezelik etmeyi biliyorlar."

Bu sözler olağanüstü bir dönüşümün habercisidir.

13 yıl sonra meşhur Dekabrist ayaklanması patlak verir. 

"Halkla birlikte" ayaklandıkları gerekçesiyle Sibirya'ya sürülen soylular arasında prens Sergey Volkonski de vardır. 

Rusya'nın tarihine bakmak isteyen gençlere yukarıda anlattığım dönemden yaklaşık yüz yıl sonrası gösterilir.
Oturur, Bolşevik devrimini (hakikatte darbedir) ezberlerler ama daha öncesinde, yani Napolyon işgalinden sonraki bir asır boyunca Rusya'nın nasıl bir "uyanış sancısı" çektiğini öğrenmez, bilmezler.

Dostoyevskiler, Tolstoylar, Musorgskiler, Çaykovskiler yaratan o çağ gerçekte bütün toplumsal kesimleri içine alan bir "ruh" inşasına tekabül ediyordu. 
Katolik zemin üzerinde yükselen aydınlanmacı Avrupa'nın tahakkümüne karşı şiddetli bir itirazdı bu.

Peki sonra ne oldu?

İtiraz nitelik değiştirdi.

Devrim oldu. Rusya ruhunu, dinini, derin kültürünü, hatta "insan"ını kaybetti, yerini kupkuru bir politik devlet/ bürokrasi örgüsü aldı.
Sovyetlerin "ruhsuz" tehdidi artık Batı'nın yalan ruhunu pekiştirip meşru göstermekten başka bir işe yaramıyordu. 

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat