Seçim sonrası gündemi esir almak

Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik öncelikli stratejisi kendi adayları İhsanoğlu’nun seçimleri kazanmasını sağlamak değil.

  • GİRİŞ22.07.2014 10:49
  • GÜNCELLEME22.07.2014 10:49

Bunun mümkün olmadığının farkındalar. Bu nedenle, hayata geçirilmesi görece daha mümkün başka bir hedefe odaklanıyorlar: Erdoğan’ın ilk turda seçilmesini engellemek. Bunun için İhsanoğlu tercihiyle hayal kırıklığına uğrayan seçmenin seçimi boykot etmesini veya Erdoğan’a yönelmesini engellemeye yönelik birçok taktiğe başvuruyorlar. 

Ancak, muhalefet, başvuracağı birçok taktiğe rağmen Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesini engelleyemeyeceğini de öngörüyor. Bu nedenle, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını kabullenerek seçim sonrası gündemi esir almaya yönelik birçok başlık açılıyor, bu başlıklar üzerinden tartışmalar yapılıyor. 

İlk olarak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini siyasal sistem tartışmasıyla ilişkilendiriyor.  Muhalefet ve ona destek veren medya, İhsanoğlu ve Erdoğan’ın adaylığı netleşir netleşmez, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin iki farklı siyasal sistem önerisi arasında bir yarış anlamına kavuştuğunu dillendirmeye-işlemeye başladılar. Erdoğan’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı-güçlü performans arasında kurduğu paralellik de yedeğe alınarak, Erdoğan’a verilen oyların başkanlık sistemine veya sistem krizine, İhsanoğlu’na verilen oylarınsa parlamenter sisteme veya sistemin normal işleyişine verileceği dillendiriliyor. Erdoğan-İhsanoğlu arasındaki ayrışma siyasal sistem tartışmasına kanalize edilerek bir yandan seçmen kaos ve kriz senaryosuyla korkutulmaya çalışılıyor, bir yandan da, ayrışmanın özünü teşkil eden vesayet-demokrasi, eski Türkiye-yeni Türkiye mücadelesi gözden kaçırılmaya çalışılıyor.  

Muhalefetin ve yedeğindeki entelektüel kadronun bir diğer taktiği, Erdoğan’ın engellenemeyen Cumhurbaşkanlığının içini boşaltmaya çalışmak. İhsanoğlu ve Demirtaş’ın da seçim kampanyalarını neredeyse tamamen Erdoğan karşıtlığı üzerine bina etmeleriyle, gün be gün, taraflı, kutuplaştırıcı, otoriter bir “Cumhurbaşkanı Erdoğan” algısı-imajı inşa edilmeye çalışılıyor. Zamanında Demirel ve İnönü tarafından Özal’a yönelik olarak hayata geçirilen taktiğin çok daha yoğun bir versiyonu bugün Erdoğan için uygulamaya geçirilmek isteniyor. Sistem krizi tartışmalarıyla da eklemlenerek Cumhurbaşkanlığının siyaset-üstü konumu ile Erdoğan algısı arasındaki makas açılmaya çalışılıyor. 

Muhalefetin, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanacağını öngörerek gündemde tuttuğu bir diğer başlık, “Erdoğan-sonrası AK Parti” senaryoları. Aslında bu başlığın sadece muhalefetin gündeminde yer aldığını söylemek hakkaniyetli olmaz. 

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat