Hayır cephesinin küçük hesapları

  • GİRİŞ24.02.2017 09:19
  • GÜNCELLEME24.02.2017 09:19

Referandum süreci hızlı başladı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni destekleyenler sahaya indi bile. Cumhurbaşkanı Erdoğan zaten yıllardır her fırsatta gündeme getirdiği, tartışmaya açtığı meseleyi şimdi de Anadolu'yu dolaşarak ve milletle buluşarak anlatmaya devam ediyor.

Erdoğan'ın yanında AK Parti de sahaya indi. Referandum sloganları ve seçim şarkısı belirlendi. AK Parti önceki seçimlerden elde ettiği siyasi kampanya tecrübesini ve birikimini referandumda da sonuna kadar kullanacak. Büyük şehirlerde açık hava ve salon toplantıları başladı.

AK Parti coşkulu kalabalıklara hitap ediyor, hem sistem değişikliğinin detaylarını anlatıyor hem de seçmenin nabzını tutuyor.

MHP'ye baktığımızda da benzer bir manzarayı görüyoruz. MHP teklife kerhen destek vermediğini, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni sahiplendiğini göstermek için daha önce Genel Başkan Bahçeli'nin ağzından "Meclis'te ne dersek, referandumda da o yönde oy kullanacağız" demişti. Son günlerdeki açıklamalardan öyle anlaşılıyor ki MHP de büyük çaplı ve etkili bir kampanya yürütecek.

Buraya kadar her şey normal, olması gerektiği gibi. Türkiye'nin bekasını etkileyecek bu önemli değişiklik hak ettiği ilgiyi görüyor, siyasi kampanyalar devam ediyor.

Ancak...

Hayır cephesinde kampanya çok farklı bir zeminde ilerliyor. Demokratik ve adil olmayan bir hesap kitap ve propaganda içerisinde hayır cephesi. Çıkıp seçmene gerçek düşüncelerini, neden hayır dediklerini, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kendilerince zararlı buldukları yönlerini anlatmıyorlar.

Aldatmaca, laf kalabalığı, algı operasyonu ile yol almaya çalışıyorlar.

Örneğin CHP dostlar alışverişte görsün misali düne kadar beraber miting yaptığı HDP ile aynı kare içerisine girmemeye çalışıyor.

Amaç ortada!

CHP makarna-kömüre oyunu sattığını iddia ettiği, mantıklı düşünme kabiliyetinden yoksun olduğu için kandırıldığını düşündüğü seçmeni şimdi de kendisi kandırmaya çalışıyor; "şu aralar HDP ile yan yana gözükmeyelim de seçmen aynı cephede olduğumuzu fark etmesin".

CHP bunu siyaset zannediyor, seçmeni hayır oyu kullanmaya bununla ikna edebileceğini umut ediyor. Sahici bir siyasi ajanda ve iddialar ortaya koymak yerine ayak oyunlarından medet umuyor. Düne kadar "diktatör Erdoğan" söylemine dört elle sarılıyordu.

15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk milleti için ne ifade ettiğini açık seçik görünce şimdi ağız değiştirdiler; sureti haktan gözükerek "Erdoğan'dan sonra cumhurbaşkanı olacak kişi bu kadar fazla yetki ile ülkeyi mahvedebilir" diyorlar. Hiçbir alanda önünü göremeyen CHP, Erdoğan sonrası Türkiye'nin derdine düşüyor ama hiç inandırıcı değil.

Maalesef hayır cephesinde ayak oyunu bitmiyor. Son hamle ise bu kadar da olmaz dedirten cinsten. CHP'nin aklını aşacak son hinlik hayırcıların akıl hocası FETÖ'den geldi; "sakallı FETÖ'cüler" Bu isimlendirme Star gazetesinden Halime Kökçe'ye ait. Sivil Dayanışma Platformu'nun düzenlediği "Anayasa Değişikliği ve Büyük Türkiye Buluşmaları" kapsamında farklı şehirlerde giden Kökçe izlenimlerini anlatırken "sakallı FETÖ'cülere" dikkat çekiyor.

CHP gibi sağdan yaklaşan Erdoğan'ı çok sevdiğini söyleyerek söze başlayıp, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı olduğunu ve referandumda hayır oyu vereceğini söyleyerek cümlesini bitirenler...

FETÖ'nün argümanlarını takılmış plak gibi tekrarlayan sakallılar...

İnanması zor ama daha fazlasını görmedik mi?

Türk Solu dergisinin yayın yönetmeni, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun danışmanı FETÖ'cü çıkmadı mı?

Tipik bir FETÖ tezgahı... Diğer FETÖ tezgahları gibi bozulacak ve sonuç vermeyecek bir tezgah.

Hayırcıların küçük hesaplarına rağmen referandum süreci rayında ilerliyor. Milletin son sözü söyleyip tuzakları bozacağı gün yaklaşıyor.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat