Boyun eğme Kudüs

  • GİRİŞ13.12.2017 09:06
  • GÜNCELLEME13.12.2017 09:06

TERÖR devleti İsrail'in 15-20 kişilik eşkıya sürüsü tarafından göz altına alınırken boyun eğmeyen, gücü etrafındaki çakal sürüsüne yetmese de yüreği hepsinden büyük, başı hepsinden dik olan Fevzi el- Cuneydi...

Sen sadece son zulmün simgesi olmadın, sadece Filistin'in dünkü, bugünkü ve gelecekteki direnişini temsil etmedin. Dünyanın en şerefli topraklarından birinde yaşayan, dünyanın en azılı katilleri tarafından öldürülen, dünyanın en güçlüleriyle mücadele eden, dünyanın en mazlum milletinin numunesi olmakla kalmadın.
Bize çaresizliğimizi de gösterdin, Müslümanlar olarak bin parçaya bölünmüşlüğümüzü de dağıldığımızda başımıza ne geldiğini de bugün Filistin'i kurtaramazsak yarın öz vatanımızı kurtaramayacağımızı da...
Aynı zamanda gücümüzü gösterdin; güçlü olmanın her zaman galip olmak olmadığını bazen direnmek ve boyun eğmemek olduğunu gösterdin. Bir kötülüğe karşı gelmeye gücümüz yetmediği zaman ne yapmamız gerektiği hakkındaki öğüdü örnekledin; 15-20 İsrail eşkıyasına gücün yetmese de boyun eğme!

YİNE Mİ YANILDINIZ?
Amerika'daki dava tiyatrosu çöktü çökmesine de...
Sağdan yanaşanlara ne demeli?
Bilmem kaçıncı kez saf taklidi yapanlardan ya da gerçekten alık olanlardan bahsediyorum. Hani 'Zarrap vakti zamanında Türkiye'de yargılansaydı bugün ABD'de yargılanmazdı' diyenler...
Ne yapacaklar şimdi?
Tabii ki çıkıp 'ya biz yine yanılmışız.
Dürüst, namuslu, vicdanlı, duyarlı pozu keserken bir kez daha enayilik yapmışız' demeyecekler.
Demezler çünkü aklı başında olan için Amerika'da görülen davanın çökmesine bile gerek yoktu. 17-25 Aralık kumpası Türkiye'de sahnelendiğinde ilk günden meselenin ne olduğu belliydi.
Türkiye'deki dava neydi ki, onun ABD versiyonundan 'rüşvet' 'yolsuzluk' 'dolandırıcılık' çıksın.
Uyanmaya niyeti olan kısa sürede 17-25 Aralık'ın bir kumpas olduğunu anlamıştı. Uyanmaya niyeti olmayanlar ise 17-25 Aralık kumpasının ABD versiyonunda da uyumaya devam etti.

İKİ İLERİ BİR GERİ DOĞAN 
ABD'de devam eden dava tiyatrosu, Doğan medya grubunu biraz zorladı. Ne de olsa eski günler geride kaldı, fütursuzca saldıran, yola getiremediğini yaşatmayan, kavgada yumruğun sayılmadığı eski günler...
Şimdi strateji geliştirmek durumundalar, nereye vurursak nereden ses gelir, hangi yumruğu sallarsak gardımız düşer diye hesap kitap yapmak zorundalar. Washington temsilcisinin hesap verme korkusu olmadan 'Suriye'ye Silahın Belgesi' ve 'Suriye Silahları Rezaleti' başlıklı yazılar yazdığı günler geride kaldı. Şimdi ince eleyip sık dokuyorlar. Davanın ilk altı günü gümbür gümbür Türkiye aleyhinde durdular. İlk çark dağdaki teröriste özgürlük savaşçısı diye güzelleme yapan elemanlarından geldi; 'bu davanın içi boş buradan bir şey çıkmaz' Sonra devamı geldi. 'Zarrap Konuştukça Türkiye Utanıyor' yazılarının yerini 'Zarraf Davasında Dağ Fare Doğurabilir' aldı. Herhalde dönüşün ayarını fazla kaçırdıklarını düşünüyorlar ki, diğer köşeden 'Bu Lekeyle Yaşamak Ya Da Yaşamamak' diye aksi yönde bir çıkış geldi. Leke dediği Zarrap'ın iftiraları.
15 Temmuz yargılamalarında ince işçilik yapan, iddianameleri didik didik okuyan köşe yazarımız, belli ki FETÖ'nün nasıl kumpas kurduğunu hala anlayamamış. 17-25 Aralık kumpasının bütün iftiralarını doğru kabul ederek Türkiye'nin bu lekeyle yaşamaması gerekir diye hüküm veriyor.
Aslında bunların hiçbirisine gerek yok. Doğru düzgün gazetecilik yapsanız, medya gücünü siyasi güce tahvil etmeye çalışmasanız, çıkarın değil hakikatin peşinde koşsanız iki ileri bir geri yapmak zorunda kalmazsınız.

CEVABI BELLİ SORU 
Kumpas davası boşa çıktı ama rakiplerimiz rahat durur mu?

Takvim

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat