BM’de yine havanda su dövülecek!..

  • GİRİŞ23.09.2014 10:42
  • GÜNCELLEME23.09.2014 10:42

Sadece 27 sene yaşadı. 1945’te kurulan Birleşmiş Milletler de şimdilerde mefluç bir halde!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarınki BM Genel Kurul hitabında, büyük ihtimalle diğer dünya liderlerinden hayli farklı temada konuşacak. Bugüne kadar BM’nin yapısına ve dünya barışını koruma konusundaki acziyetine en fazla vurgu yapan, dünyada yaşanan haksızlık ve zulümlere en yüksek sesle itiraz eden kişi, Sayın Erdoğan. Bu yüzden, BM’ye egemen olan küresel güçlerin Erdoğan’ın bu yüksek sesli itirazlardan pek hoşlanmadığı da gayet iyi biliniyor. Zira onlar kendi menfaatlerine göre kurguladıkları düzenin, aynen devamını istiyorlar. Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Yemen’de, Somali’de, Nijerya’da ve daha pek çok yerde, her gün oluk oluk kan akması onların hiç ama hiç umurunda değil. Bunu biliyoruz… Tam bir sene önce 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, burada New York’ta, Suriye konusunda yaşanan “utanç verici başarısızlığı” dile getirmişti. Biz de 26 Eylül 2013 günü, bu köşede şöyle başlık atmışız: SURİYE’DE AKAN KAN KİMYASAL SIVI MIDIR?
Evet, Suriye’de tam dört seneden beri kan akıyor! Ve her geçen gün kanın akması artıyor. Bakıyoruz da, Suriye’de ölen sivil insan sayısı için, artık doğru dürüst istatistikler dahi verilemiyor. Zira ipin ucu kaçtı… Ve BM Güvenlik Konseyi, şimdiye kadar Zalim Esad rejimini kınayan bir karar bile alamadı. Nasıl alabilir ki, veto hakkına sahip Rusya, bizzat gayrimeşru Esad rejimine en büyük siyasi ve lojistik desteği veriyor. Hem de İran’la birlikte… BMGK’da malum beş devletten birinin hayır demesi, işleri çıkmaza sokuyor. İşte Tayyip Erdoğan’ın en fazla karşı çıktığı ve her fırsatta bütün dünyaya duyurmaya çalıştığı sakat durum burada… Amiyane tabiriyle, dünya barışı, beş tane ülkenin keyfine kalmış vaziyette! Bu şekilde barış sağlanabilir mi, korunabilir mi? Milletler Cemiyeti, 1. Dünya Harbinden sonra, güya barışı korumak ve yeni savaşları önlemek için kurulmuştu. Şu garipliğe bakınız ki, o teşkilatın kurulmasında ilkeleri belirleyen ABD Başkanı Wilson idi. Ama ABD buraya katılmadı bile… Milletler Cemiyetini de BM gibi, savaşın galipleri kurmuşlardı. Orada da kurucu büyük devletlerin veto hakkı vardı…
Tabii 2. Dünya Savaşının çıkmasını önleyemedi. Zira 1939’dan önce, barışı tehdit eden bir düzine savaş ve toprak tecavüzüne ses çıkaramadı. 27 yıl sonra sessiz sedasız tarih sahnesinden çekildi. BM’yi de 2. Dünya Savaşının galipleri kurdu. Kuruluş çalışmaları 1941’de, yani savaşın en kanlı döneminde başladı. Başını İngiltere ve Amerika çekiyordu. İlkine göre biraz daha teferruatlı düzenleme ve teşkilatlanma yapıldı. Beş tane devlete GK’da veto hakkı verildi. Bugün dünyadaki bütün bağımsız devletler bu teşkilata üye. Üstelik bu üyelik, bağımsızlığın en büyük delili ve güvencesi sayılıyor.
Fakat gelin görün ki, ABD ve İngiltere; 2003 yılında, sınırları işte bu BM’nin koruması altında olan Irak’ı, BM’nin muhalefetine rağmen işgal etti. O gün bugündür BM mefluç. Yani felç olmuş durumda… Yarın BM’nin Genel Kurul toplantısında, her zamanki gibi, genel sekreterin ardından yine ABD Başkanı gelip konuşacak ve yine dünya barışından bahsedecek…

Yazının tamamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat