CHP’li belediyelerin yerel seçimler sonrasında ve “koro” halinde giriştiği bir seslendirme var: “İsraf…”

 

Elbette ahlaken kabul edilecek bir şey olmamasına hatta dinen de yasaklanmış olmasına rağmen, evinde bile israf eden bir toplumun, kamuda israf etmediğini iddia etmek hiçbir güncel realiteye uygun düşmez…

Fakat başını CHP’in çektiği “israf” slogancılığının da çok ciddi sorunları var… En azından geçmiş ve yeni uygulamaları bu vurgunun samimiyetine ciddi anlamda gölge düşürüyor…

 

“Devr-i sabık derdinde değiliz” diyenlerin, geçmişte yapılan sayısız hizmete -bir kelime ile dahi- değinmemesi ne hakkaniyete ne de insafa sığdırılamaz…

CHP’lilerin “israf” dediği şeyleri de doğrudan ve sorgulamadan satın alacak değilim… Önünü arkasını irdelemeden, lafın sahiplerinin kimler olduğunu hesaba katmadan bir değerlendirmeyi onaylamak, hiçbir ilmi-akli usulle bağdaşamaz…

En başından şunu ifade edeyim: Kampanya boyunca sayısız “yalan” söyleyen, Ak Parti döneminin devam eden projelerini kendi projesi gibi sunan, rakibine TV programında dahi “şike” yapan bir belediye başkanının söylediği her şey, ciddi bir ihtiyat payı gerektiriyor…

Eğer bu böyle olmayacak ise “doğru-dürüst olma çabası”nın ne anlamı vardır… Yoksa “Amaca giden yolda her şey mubah” mıdır?  Yani artık bu denli Machiavellist mi olduk?

“İsraf” vurgusu çok stratejik…

Emarelerini gördüğüm için yazmaya karar verdiğim ama yakın gelecekte çok daha net görülecek olan ciddi bir itibar suikastı var; yeni araç ihaleleri ve işe alımlar gibi… Üstelik öncekinden çok daha pahalı…

Bir taşla iki kuş vurmaya çalışıyorlar yani… AK Parti döneminin bütün icraatlarını, “israf” üzerinden sorgulamaya açarak, toplumun hassas olduğu bir konuyla, gelebilecek tepkileri bertaraf etmek istiyorlar…

Aksi halde AK Parti döneminin meşru ihalelerini iptal edemezler… Yani onlar mutlaka israf etmiş olmalı… “İsraf” diyen zihniyetten borçla devraldıkları belediye bütçesini altmış milyara çıkarsalar da…    

Eğer bu iptalleri yapamazlar ise o zaman da işleri ya da kadroları, kendi istedikleri firmalara ya da şahıslara vermek için epey beklemeleri gerekecek… Bütün, “Sabrımız yok” vurguları buna işarettir…

Hem “israf” diyerek seçmenin tepkisini çekmeden bir AK Parti dönemi tasfiyesi yapmak hem de kendi kadrolaşmalarını sağlamak istiyorlar kısacası…

Bunu anlamamak için çok toy olmak gerekir… Bunca göz boyamaya karşı, sorgulamasız bir ideolojik kabul ya da değiştirilmek istenen de bir çıkar beklentisi başka bir ifadeyle, “çıkarların uyumu” gerekir…

CHP kanadındaki, “İBB’de bir devir kapandı artık, bunu iyi anlayın” diyenlerin kastettiği aslında tam da bu... 

Diriliş Postası