Başkan Erdoğan, partisinin Meclis grubunda ABD Başkanı Trump ile yaptığı telefon görüşmesinin sonucunu anlatırken “Tarihi anlayış birliğine vardığımızı düşünüyorum” diyordu. Bu görüşme, Trump’ın Suriye’den çekilme kararı aldığı 14 Aralık tarihli görüşmeden sonra ortaya çıkan kimi ihtilafları giderme ve netleştirme anlamında son derece önemliydi. Amerikan askerleri Suriye’den çekilecek, Türkiye 30 kilometre içeride “güvenli bölge” kuracak ve iki ülke, Münbiç üzerinde mutabakata vardığı yol haritasını uygulamaya devam edecekti.

Peki tam da bu sırada ne oldu dersiniz?

PKK/YPG’nin sözde kontrolü altında olan Münbiç’te Amerikan askerlerini hedef alan bir intihar saldırısı düzenlendi ve dört ABD askeri, DEAŞ’ın üstlendiği bu kanlı saldırıda hayatını kaybetti! Bombanın Erdoğan ve Trump arasında varılan “tarihi anlayış birliğini” hedef aldığından kuşku yok. Söz konusu saldırıyı değerlendirdiği konuşmasında Erdoğan, bombanın hedefinin ABD’nin bölgeden çekilme kararı olduğunun altını çiziyordu.

Suriye’de son dönemde artan hareketliliğin, hızlanan diplomatik trafiğin ve bölgede DEAŞ’ın yeniden sahneye sürülmesinin başlangıç noktası Trump-Erdoğan anlaşmasıdır. İki liderin mutabakatı, bölgede yeni bir durum ortaya çıkardı ve Türkiye’nin Suriye’de önünü açtı. Bu tarihi gelişmenin ABD’deki sonuçları ise beklenmediği kadar sert oldu; peş peşe gelen istifalarla ABD’de adeta deprem yaşandı. Amerikan medyası, “Türkiye Kürtleri katledecek” propagandasıyla Trump’ı zor durumda bırakmaya çalıştı. Amerikan müesses nizamı, Türkiye ve ABD arasında yeni krizler tetikleyerek Trump’ın aldığı kararı boşa çıkarmak istedi.

Başkan Erdoğan’ın, hafta başında körüklenen bu yapay krizi bitirmek amacıyla Trump ile yaptığı telefon görüşmesi başarılı olunca Amerikan derin devleti DEAŞ’ı sahneye sürdü. Dört ABD askerinin hayatını kaybettiği saldırıdan sonra Trump’ın nasıl davranacağı, hareket edeceği tabii merak konusu. Trump, “Mesajı aldım” diyerek Pentagon’un hizasına da geçebilir. İşin bu kısmı şimdilik daha çok ABD’yle ilgili.

Türkiye ile ilgili olan kısmı ise diplomatik kanalların elden bırakılmayacak kadar hâlâ önemli olduğunu gösteriyor. Suriye’de kalmakta ısrar eden Pentagon hiç olmadığı kadar zor durumda. Bunu terör örgütü DEAŞ’ı yeniden sahneye sürmesinden de anlayabiliyoruz. Türkiye, sınırdan 30 kilometre içeride “güvenli bölge” oluşturmak için bastırmaya devam etmeli. Erdoğan-Trump anlaşması, tüm terör saldırılarına, provokasyonlara rağmen hayata geçerse kaybeden Amerikan müesses nizamı, İsrail ve işbirlikçi devletler olacak.

AKŞAM GAZETESİ