FETÖ/PKK/CHP üçlüsü Görmez için yeniden birleşti

  • GİRİŞ03.01.2017 07:50
  • GÜNCELLEME04.01.2017 07:31

15 Temmuz’un önemli kahramanlarından biri Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez idi.

Görmez, darbeye, darbecilerin ana hedeflerinden birinde, MİT yerleşkesinde Müsteşarı Hakan Fidan ile birlikte yakalanmıştı.

Görmez’in Hakan Fidan ile dostluğu/tanışıklığı çok eskilere dayanıyordu.

Hatta Fidan’ın çocuklarından biri dünyaya geldiğinde kulağına ismini Görmez Hoca okumuştu.

İkisi de aynı zamanda derinlemesine entelektüel birikim sahibi kişilerdi.

Geçen Cuma Kanal 7/İskele Sancak Programı için buluştuğumuzda, Diyanet İşleri Başkanı Görmez’e o akşama dair arka arkaya sorular sordum.

Sorularıma kısa kısa cevaplar verdi ama aslında konuşmak istemiyordu.

Vakit erken diye düşünüyordu.

Halbuki, henüz anlatmasa da, o geceye dair ileride anlatacağı çok şey vardı.

Verdiği kısa cevaplardan o gecenin hikayesine dair bir takım bilgiler edindim ama, kendisinin şu aşamada konuşmak istememesine saygı duyarak bunları yazmayacağım.

Zaten, o akşama dair kendisi anlatmasa da, anlatılacak bir hikaye çoktan çıkmıştı.

Minarelerden yükselen salaların meydanları dolduran, tankların önüne duran insanların manevi motivasyonunu nasıl etkilediğini hepimiz biliyoruz.

BURKİNA FASO’DAN GELEN FETÖ MESAJI

2016’nın son İskele Sancak yayınına dair üç dört gündür çok güzel geri dönüşler alıyorum.

Ertesi gün program üzerine konuştuğumuz Görmez Hoca’nın Basın müşaviri Halil Erdoğan, insanların Whats up grupları kurup, buralarda Diyanet İşleri Başkanı’nın bizim yayındaki sözlerini dolaştırdığını anlattı.

Bu geri dönüşlerin bir kısmı sosyal medya da karşınıza çıkmış olmalı.

15 Temmuz ve devamında FETÖ ile ilgili Görmez’in verdiği iki örnek.

Biri Kazakistan’dan, diğeri Burkina Faso’dan…

Önce Kazakistan’ın bir önceki Diyanet İşleri Başkanı’nın kendisine ilettiği fikirler.

Yıl 2009…

Sözü burada Görmez Hoca’ya bırakalım:

“Kazakistan emekli Diyanet İşleri Başkanı dedi ki:

Bu coğrafyada bu okullarda okuyan çocuklarda ben üç sorun görüyorum. Bir, aile bağları yok oluyor, yapıya bağlılık aile bağının önüne geçiyor. İki, millet bağı yok oluyor.

Hiçbirinin Kazakistan’ın geleceğiyle ilgili mefkûresi yok.

Yapıya bağlılık milli bağın önüne geçmiş.

Üç, en önemlisi; ümmet bağı yok, yapıya bağlılık ümmete olan bağlılığın önüne geçmiş vaziyette.”

 

İkinci örnek Burkina Faso’dan.

Üç hafta önce Burkina Faso Müslümanlarının liderleri Diyanet İşleri Başkanı’nı makamında ziyaret ediyor.

Heyetten FETÖ ile ilgili işittiği sözler, Kazakistan eski Diyanet İşleri Başkanı’nınkine çok benziyor.

Devamını yine Mehmet Görmez anlatısın:

 

“Üç hafta önce Burkina Faso Müslümanlarının liderleri geldi benim odaya. Sordum bu yapıyla ilgili sizde ne var diye.

Biz üç hasletlerinden dolayı hep nefret ettik, bir hasletlerinden dolayı da o nefretlerimizi bastırdık.

Nedir o nefret ettiğiniz hasletler? Bir, hiç fakir sevmediler, bir tek fakir çocuk okutmadılar. Sadece güç devşirebilecek zengin çocuklarını ve yöneticilerin çocuklarını teslim almak için okuttular. İki, hep Hristiyanları bize tercih ettiler. Üç, hiçbir İslam nişanesini görmedik. Bir toplantılarına iki ayet Kur’an’la başladıklarına, bir okulda bir mescit açtıklarına şahit olmadık.

Peki, bu nefretleri hangi saikle bastırıyordunuz dedim. “Çünkü Türkiye’den geldiler” dedi. Türkiye’nin selamıyla gelmiş olmaları bizim için yeterli olmuştu.”

 

FETÖ-HDP-CHP GÖRMEZ İÇİN YENİDEN BİRLEŞTİ

FETÖ’nün Diyanet İşleri Başkanı ile ilgili öteden beri hasmane bir tutum sergilediğini biliyoruz.

Daha önce, sesleri daha gürültülü çıktığı dönemlerde uyduruk haberler ürettiklerine de şahit olduk.

Ortaköy saldırısı sonrası şu tabloya yeniden tanıklık ediyoruz.  

FETÖ ile birlikte HPD/PKK/CHP üçlemesinin Görmez aleyhine yeniden birleştikleri, güç birliği yaptıklarını görüyoruz.

 

İftira, çarpıtma ve uydurma yeteneklerini kullanarak hücuma geçmiş durumdalar.

Gerekçe:

Cuma namazında yılbaşı eğlenceleri ile ilgili cemaate bir takım uyarılar yapılması.

Hastalıklı kafalar, bu uyarıları Ortaköy saldırısına gerekçe ürettiğini iddia ediyor.

Elinde, dilinde PKK kanı taşıyan bir HDP milletvekili de basın toplantısı düzenleyip böyle bir çarpık ilişki kurmaya çalıştı.

Halbuki Diyanet İşleri Başkanı’nın o gece, daha o CHP ve HDP milletvekilleri uykuda iken yaptığı açıklama, bu çarpık kafalara verilmiş en güzel cevap niteliğindeydi.

“Bir mabede yapılan saldırı ile bir eğlence merkezine yapılan saldırı arasında hiçbir fark yoktur”

Daha ötesi var mı?

 

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat