Erdoğan’ın çizdiği istikamet TİKA'yı dünya markası yaptı

.

  • GİRİŞ16.02.2017 07:30
  • GÜNCELLEME17.02.2017 07:44

Dünya’nın her yerine uzanıp, nerede dertli varsa, Türkiye olarak oraya gidip az veya çok yardımda bulunacağız”

Ankara Tandoğan’daki TİKA binasının girişinde bu güzel söz bizi karşılıyor. 
Sözün sahibi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan. 
Dünya’nın 54 ülkesinde ofisi bulunan, 150 ülkesine yardım götüren TİKA, Erdoğan’ın yukarıdaki sözleriyle çizdiği istikamet doğrultusunda büyük işler yapıyor. 

Şu cümle iddialı olacak ama bir karşılığı var: 
Türkiye, AFAD, TİKA gibi kurumların büyük katkısıyla, (Buna yardım amaçlı sivil toplum kuruluşlarını da buna ekleyelim), Dünya’nın en cömert ülkesi haline geldi. 

Geçen hafta Filistin’de TİKA’nın yaptığı büyük hizmetleri anlatmıştım. 
Dün sabah TİKA’dan sorumlu Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın davetlisi olarak gittiğimiz kurum binasında, Dünya’nın 150 ülkesine götürülen hizmetlerle ilgili daha kapsamlı bilgiler aldık. 

Veysi Bey, önündeki kalın bir klasörü kaldırıp bize göstererek, “Burada herhangi bir fotoğraf kullanmadan sadece yapılan çalışmaların başlıklarını bulabilirsiniz” dedi. 
Şöyle söyleyelim; 2 bin kalemde sınır gözetmeksizin, gidilen ülkelerin ihtiyaçlarına gözetilerek yürütülen her türlü hizmet…

Afrika, Balkanlar, Ortadoğu ve Orta Asya, yani gönül coğrafyası, birinci öncelikli bölgeler. 
Ancak Kolombiya’dan Moğolistan’a kadar uzanan geniş coğrafyada bu faaliyetler yürütülüyor. 
Okullar, hastaneler, ihtiyaç sahipleri için konut projeleri (Mesala Gazze’de evsizler için 380 konut inşa ediliyor) su kuyuları, camiler…
Bunlar ilk akla gelenler. 
Yıllar önce Gazze’de, İsrail, Filistinlilerin ekmek kapısı olan zeytinliklerde büyük bir kıyım yapmıştı. 
100 bin zeytin ağacını kesip Gazze’lileri kurak topraklara mahkum etmişlerdi. 
TİKA’nin yürüttüğü projelerden biri de Gazze’de bir zeytin fabrikası açıp oradaki zeytin üretimini canlandırmak olmuş. 

(Bu arada, birkaç gün önce TİKA’nın Gazze sorumlusu, Türkiye’ye gelmek için kentten ayrıldığında İsrail tarafından alıkonulmuştu. 
Buluşmamızda Kaynak’a bu konu soruldu. 
Veysi Bey, bu konuda kendilerine de henüz bir bilgi verilmediğini, TİKA’nın Gazze sorumlusunun Ankara’nın bilgisi dahilinde Türkiye’ye gelmekte olduğunu, konuyu yakından takip ettiklerini söyledi.)

Devam edelim. 
Kanuni Sultan Süleyman’ın, Malazgirt kahramanı Alparslan’ın  mezarının bulunması için yapılan çalışmalardan Özbekistan’da ‘Tavşan dudak’ rahatsızlığı olan 2 bin kişinin tedavi edilmesine kadar geniş bir yelpazede bu çalışmalara yürütülüyor. 

Türkiye’yi Dünya’nın en cömert ülkesi haline getiren yardımlar dedik. 
Rakam da verelim. 
Başbakan Yardımcısı Kaynak’ın dediği şu: 
“2016 rakamları henüz belli olmadı. Ancak 2015 yılı içinde Türkiye’nin Dünya’nın dört bir tarafında yaptığı yardımların miktarı 3,9 milyar dolara ulaştı. Sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını da buna dahil edersek bu rakam 5 milyarı buluyor”

Yapılan işini şöyle bir niteliği de var: 
Türkiye bu yardımları yaparken, birilerinin yaptığı gibi emperyalist niyetlerle, yahut başa kakar gibi değil, içtenlikle yürütüyor. 
Geçen hafta Ramallah’ta alışveriş yapmak istediğimiz Filistinli küçük bir esnafın, bizden ücret almak istememesi gibi sürpriz karşılaşmalar, bu ülke adına oralarda sergilenen alicenaplığın bir sonucu olarak görülmeli. 

Bu kurumlar, Türkiye’nin ‘yumuşak gücünü’ temsil ediyor. 
Yönetimlerle birçok ülkede sorunlar var. 
Ancak, bu faaliyetler ‘daha kalıcı’ bir nitelik taşıdığı için, uzun vadede büyük kazanımlar vaat ediyor. 

Mehmet Acet / Haber7

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat