Doğu illerine giderken uçakta özellikle pencere kenarı koltukları tercih ediyorum.

Doğu’ya doğru ilerledikçe, karlı dağlar, Ankara’nın bozkırına alışan gözlerimizin pasını alıyor.

İstikamet Ağrı…

Kredi Yurtlar Kurumu’nun konferans daveti için üniversite öğrencileriyle buluşacağız.

Program geçen hafta planlanmıştı.

Ancak, aynı gün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile televizyon yayını olunca 6 gün sonraya erteledik.

Rotanızı Doğu’ya çevirdiğiniz zaman, güler yüzlülük, misafirperverlik karşılıyor sizi.

KYK İl Müdürü Cihan Demir, göreve yeni atanmış.

Ekibiyle birlikte hüsnü kabulle ağırladılar bendenizi.

Çarşamba akşamı gençlerle buluşmamız var.

500 kişilik salon tamamen dolmuş.

Kendi ne söyleyeceğimden daha fazla, gençlerin bana ne soracağını merak ediyorum.

Yarım saat konuştuktan sonra, istediğiniz konuda istediğiniz soruyu sorabilirsiniz deyip, sözü onlara bırakıyorum.

16 Nisan halkoylamasıyla ilgili içeriği zengin sorular geliyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle Meclis seçimlerinin neden aynı gün yapılacağı, 18 yaş meselesi, Avrupa’nın ‘hayır’ kampanyasına bilfiil dahil olması, yeni sistemin eyalet sisteminin önünü açıp açmayacağı konusu, ekonomi, işsizlik…

Kendi konuşmamda, anayasa paketinin bölge için ne anlam ifade ettiğini anlattım.

Hakkarili bir genç söz istedi, arkadaşlarının bazılarının batı illerinde ayrımcılıkla karşılaştıkları için memleketlerine dönmek zorunda kaldıklarını anlattı.

“PKK ile Kürtlerin birileri tarafından aynı potada görülmesine şiddetle karşı çıktığımı, Her türlü ırkçılığı lanetlediğimi, bu tür ırkçı söylemlerin/eylemlerin Suriyeli muhacirlere karşı da yapıldığını” anlattım.

Üniversitede okuyan öğrencilerin yarıya yakını Ağrılı.

Kalanların büyük çoğunluğu, yine Doğu ve Güneydoğu Bölgeleri’nden gelen öğrenciler.

Arada, Samsun’dan, Kocaeli’den, Konya’dan okumak için Ağrı’ya gelenler öğrenciler ile tanıştım.

Sordum, durumlarından şikayetçi değiller.

Tercihe bağlı bir durum olduğunu biliyorum ama, hem öğrenci düzeyinde, hem halk düzeyinde Doğu’dan Batı’ya, Batı’dan Doğu’ya seyahatlerin artması lazım.

Önyargılar, güvenlik kaygılarının büyük çoğunluğunun bir karşılığı yok.

Hele son dönemde artık Tendürek Dağları’nda operasyonlar yapıldığını düşünecek olursak, hem merkezi yerleşim birimleri, hem de kırsalda sakin bir hayatın yaşanmakta olduğunu görebiliyoruz.

Perşembe sabahı, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin rektörü Abdülhalık Karabulut’u ziyaret ettik.

Tevazu içinde karşıladı bizi.

Oradan ayrıldık, yüksek performansı nedeniyle namı Ankara’ya kadar yürüyen Vali Musa Işın’ı ziyaret ettik.

Işın, hem Vali, hem Belediye Başkanı.

Masasında Ağrı’nın geleceği için hazırlanmış büyük projeler var.
Onlar gösterdi.

Sonra hem halk oylaması, hem bölgenin genel durumuyla ilgili sohbet ettik.

Ağrı’da 16 Nisan’da yüzde 50 civarında bir evet oyunun beklendiğini söyledi.

1 Kasım seçimlerinde Ak Parti yüzde 27 oy almış.

Bu oy oranının 10 puan yukarısında bir rakam ortaya çıkması halinde bile bunun önemli bir başarı olacağını söyledim.

Vali Işın’ın şu cümlesini, bu yazıda alıp kullanmak üzere aklımın bir köşesine not ettim:

“PKK/HDP, gençlere ve kadınlara yöneldi. Oralara yatırım yaptı. Şimdi aynısını biz yapıyoruz.”

Gençler ve kadınlar deyince tekrar üniversite öğrencileri gündeme geliyor.

Kredi Yurtlar Kurumu’nda 3500 civarında öğrenci kalıyor.

İmkanlar geniş.

Düşük ücretler karşılığında gençlere geniş olanaklar sağlanıyor.

Mesele sadece barınak sağlama meselesi değil elbet.

Konferanslardan, değerler eğitimine, spor faaliyetlerine kadar bir dizi faaliyet yürütülüyor.

Bunlar, üniversite öğrencilerini ‘Kimin kazanacağını’ göstermesi bakımından büyük önem taşıyor.

Son bir buçuk ay içerisinde 5,6 ilde daha konferanslara, panellere katıldım.

Katılım ve ilgi bakımından Ağrı, bunların içinde en fazla göz dolduran şehirlerden biri oldu.

Ankara’ya günde tek sefer uçan Anadolu Jet’in 15.30 uçağına binerken, içimde Ağrı’ya tekrar tekrar gelme arzusu vardı.

Mehmet Acet - Haber7