CHP kurultayının anatomisi

.

  • GİRİŞ06.02.2018 07:14
  • GÜNCELLEME07.02.2018 06:08

“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyenlerle “Mustafa Kemal’in yoldaşıyız” diyenler arasındaki rekabeti ikinciler kazandı desek yanlış olmayacak.

Niye böyle bir giriş yaptık?

 

 

Eski CHP ile yenisi arasındaki farkı bundan daha iyi anlatan, CHP’nin genetiği değiştikten sonraki yeni halini bundan daha iyi yansıtan bundan daha iyi bir örnek olamaz diye düşündüğüm için.

Ana muhalefet partisi hafta sonu 36 ıncı Olağan kurultayını yaptı.

Genel Başkanlık seçimlerinde beklendiği gibi sürpriz çıkmadı.

Yaklaşık 8 senedir partinin teşkilat yapısını dışarıya pek çaktırmadan ince ince nakış dokur gibi işleyen Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürk mezarından kalkıp gelse bile onu koltuğundan alamaz diyenleri haklı çıkarmış oldu.

Muharrem İnce’ye de inceden müzmin muhaliflik rolü kalmış oldu.

 

Genel Başkanlık yarışının sonucu önceden belli olduğu için kimseye bir heyecan vermeyen kurultayın dikkat çeken kısmı Parti Meclisi için yapılan seçimler oldu.

 

Delegeden kim ne kadar oy aldı?

 

Kimler neden dolayı çizik yedi?

 

Genel Başkan’ın anahtar listesi ne kadar fire verdi?

Kurultay sonucu oluşan Parti Meclisi listesi üç bakımdan üzerinde durmayı hak ediyor.

1-Kılıçdaroğlu’nun Öztürk Yılmaz, Sera Kadıgil, Gamze İlgezdi gibi, ya ettiği küfürlerle, ya milletin değerlerini, inançların aşağılayan tweetleriyle ya da kocası yolsuzluk soruşturmasından uzaklaştırılmış olmasıyla bilinen şaibeli isimleri kendi listesine alması.

Yolsuzluk gerekçesiyle görevden alınan Ataşehir eski Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin eşi Gamze İlgezdi’nin Kılıçdaroğlu’nun listesinde birinci sırada olması, bu ailenin Kılıçdaroğlu ailesiyle olan yakın ilişkileri konusundaki şüphe ve tartışmaların bundan sonra da gündemde kalacağı anlamına geliyor.

2-Kılıçdaroğlu’nun listesini delip PM’ye girerek dikkatleri üzerinde toplayan sağlı sollu iki isimden söz etmekte fayda var.

Bunlardan biri CHP’yi sosyalist sol çizgiye yakınlaştırmaya çalışan İlhan Cihaner.

Diğeri ise Muharrem İnce’nin sadık taraftarlarından olan ulusalcı kanattan Haluk Pekşen.

3-Genel Başkanın listesinde olmasına rağmen delegeden veto yiyen Sezgin Tanrıkulu ile Mehmet Bekaroğlu’nun saf dışı kalması.

CHP tabanının büyük bölümünün bu iki isimle yıldızları nedense hiç barışmadı.

İkisi de Kılıçdaroğlu’nun zorlamalarıyla CHP içinde tutunabildiler.

İkisi de CHP’yi kimliğinden uzaklaştırmaya çalışan ajan provakatör muamelesi gördü.

Özellikle de ulusalcı kesim tarafından.

Dikkat çekici olan bütün dikkatler bu iki isim üzerine kaymışken, günün sonunda asıl kaymanın genel başkan ve teşkilatlar eliyle gürültüsüz bir şekilde çoktan yapıldığının fark edilmesi oldu.

Artık gerçekten genetiği değişmiş bir CHP var karşımızda.

Bunu söylerken, bu yeni durumun illa ki eski CHP’den daha kötü olduğu varsayımından hareket etmiyorum.

2010’a kadar irtica paranoyası, Kürt düşmanlığı ve Laikçilik dayatmasıyla siyasetin jandarmalık rolüne soyunanlarla, 2010’dan sonra gezi ruhunun mikrop saçan diliyle ortamı zehirleyenler arasında bir tercih yapmak zorunda değiliz.

Bunu herkes durduğu yerden kendi bakış açısıyla değerlendirebilir.

Bizim işimiz fotoğraf çekmekten ibaret.  

Yorumlar1

  • VATANSEVER 6 yıl önce Şikayet Et
    On numara beş yıldız bir tespit-fotoğraf-olmuş.. Kaleminize sağlık...
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat